Adres kaydı yok, sicili temiz, olağandışı bir olaya karışmamış. | Open Subtitles | لا عنوان حالي , لا سجلات لا يوجد تاريخ للتطرف |
Adres kaydı yok, sicili temiz, olağandışı bir olaya karışmamış. | Open Subtitles | لا عنوان حالي , لا سجلات لا يوجد تاريخ للتطرف |
Ki emin olmak için DMV kayıtlarından da kontrol ettim. | Open Subtitles | حيث اتخذت حرية التصرف في البحث خلال سجلات ملكيّتها للسيارة |
Kıdemli Başçavuş Raphael'in son üç aylık telefon kayıtlarının Geiger Kampı'ndan fakslanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد سجلات هاتف الرقيب رافاييل منذ الثلاث أشهر الأخرى والفاكاسات من مخيم جيجر |
Yani evet, eğer maymunlarla ortak atamızdan bahsediyorsak fosil kayıtlara bakarak buradan yola çıktığımızı kesin olarak söyleyebiliriz. | TED | ولهذا نستطيع القول ان اصلنا المشترك مع القرود قد بدأ هنا في أفريقيا حسب سجلات الأحافير |
- Robot gemiyi Enterprise'ın kayıtlarıyla birlikte yola çıkmaya hazırlayın. | Open Subtitles | مستعده لإطلاق الإتصالات عن بعد ،بكامل سجلات المركبه بما في ذلك وضعنا الحالي يا سيدي |
Mahkeme, Barker'ın tüm telefon görüşmelerinin kaydını istedi. | Open Subtitles | لقد طلبوا كشف كل سجلات مكالمات برنارد بيكر: كبير المقتحمين |
Amerika'da sabıka kaydı yok ama İnterpol kısmı farklı bir hikaye. | Open Subtitles | لا يوجد لديه أي سجلات في الولايات لكن لديه في الأنتربول. |
Bu arada Chenlerin dairesinde ev telefonu bulunmuyor ve ikisinin de adına cep telefonu kaydı da yok ayrıca. | Open Subtitles | بالمناسبة , لايوجد هاتف أرضي ثابت في شقة آل شين ولا يوجد حتى اي سجلات لارقام هاتفات محمولة بأسمائهم |
- Okul kaydı yok, koruyucu ev hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا توجد سجلات مدرسية و لا بيوت رعاية، لا شيء |
Bunu bilyelerle, geçitlerle ve şimdi kaydırma kaydı dediğimiz, geçitleri ve bilyeleri yollardan aşağıya kaydırmaya yarayan elemanlarla yapmayı önerdi. | TED | لقد تحدث عن صنعها بالبرجون مع بوابات وما نسميه الآن سجلات التحول حيث تحول البوابة، وتسقط البرجونة على الطريق |
Uzun sabıka kaydı olan adamlar ve sakin araştırmalardan yakalanan basit adamlar hepsi de platformun parlak yüzeyine itildi dikkatle incelendi, sorgulandı ve serbest bırakıldı bu yüzlerce kişiden birinin aradıkları adam olabilmesi uzak bir umuttu. | Open Subtitles | رجال ذوي سجلات اجرامية طويلة 409 00: 26: 21,717 |
Dişçi kayıtlarından cesedin Kurt Kleinhoff'a ait olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | سجلات الأسنان حددت الجسم على أنه كورت كلاينهوف. |
O zaman Ray'ın cep telefonu kayıtlarından elde ettiklerimiz doğrulayabilir misin? | Open Subtitles | ثمّ أنت يُمْكِنُ أَنْ يُؤكّدَ الذي نَعْرفُ مِنْ سجلات هاتف راي الخلوي: |
Kayıp kişileri kontrol et, diş kayıtlarından elimiz boş çıkacak. | Open Subtitles | إستشرْ الأشخاص المفقودين وها سجلات أسنانِ سَتَصْعدُ جافّة. |
"Onlar, ana sistemler tahrip olduktan sonra, .yaptıkları işlemlerin kayıtlarının izinin sürülemeyeceğini sandılar." | Open Subtitles | إعتقدوا أن سجلات تحركاتهم لا يمكن تتبعها بعد تحطم الحاسب الخادم، ماين فرام |
Sen kayıtlara bakmayı sürdürürken ben de orayı kontrole gidebilirim. | Open Subtitles | بينما تبحث فى سجلات الديناميت يمكننى الذهاب إلى هناك |
Dornan'ın önceki EKG'sını, son IVAC kayıtlarıyla karşılaştırdım. | Open Subtitles | لقد قارنت سجلات إختبارات قلبه السابقه مع سجلات مقياس القلب الأخيرة |
Bilgisayara Pheps'in telefon kaydını buldum. | Open Subtitles | لقد دخلت على سجلات هاتف بيللي فيليبس من على الكمبيوتر |
Çünkü akademisyen kimliğinizle buralara gittiğinizde, uzun vadeli çalışmaları bakınca, bu tür kayıtların yok denecek kadar az olduğunu söyleyebilirim. | TED | لأنك حينما تخرج كعالم، وتحاول أن تجد أبحاثا طولية، سجلات متابعة كهذه، تجد أنها قليلة جديدة، ان لم تكن منعدمة. |
Bütün denetleme raporları kaybolmuş ve şehir soruşturmayı tekrar başlatmış. | Open Subtitles | كل سجلات التحقيق فُقدت وكان على المدينة البدء من جديد |
Siz ikinizin kişisel sağlık raporlarını istemesi tamamı ile hastane kurallarına aykırı | Open Subtitles | السماح لكما بالنظر إلى سجلات طبية خاصة أمر مخالف تمامًا لقوانين المستشفى. |
Aile kayıtlarımı tekrar kontrol ettim ama hiç bebekten bahsedilmiyor. | Open Subtitles | لقد تحققت من سجلات عائلتي مجددا ولايوجد ذكر حول طفل |
Zoning Komisyonundan önemli kişilerin ödemelerine kayıtlı. | Open Subtitles | سجلات دفعات إلى مختلف الشعب على لجنة التقسيم |
Bazıları birkaç yıl önce yaptığımız yaş karşılaştırmaları sağlık dosyaları, dişçi kayıtları. | Open Subtitles | بعضها صور مركبه تم تصويرها منذ عده سنوات ملفات طبيه, سجلات الأسنان |
Muhtemelen uçuş kayıtlarım ellerindedir, bu yüzden doğduğumdan beri bütün uçuş kayıtlarını internete koydum. | TED | لديهم على الارجح كافة سجلات رحلاتي فقررت وضع جميع سجلات رحلاتي منذ الولادة على الموقع. |
O halde emin olmak için hasta kayıtlarınızı incelememde bir sakınca görmezsiniz sanırım. | Open Subtitles | إذاً افترض أنك لن تمانعي إن ألقيت نظرة على سجلات مرضاك فقط للتأكد |
Bu, Westinghouse şirketinin yıllıklarında hiç bir kaydına rastlamadığımız bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ لم نجد ابدا دليلا في سجلات ويستنجهاوس |