"سجين" - Traduction Arabe en Turc

    • mahkûm
        
    • esir
        
    • mahkumu
        
    • tutsak
        
    • esiri
        
    • mahkumun
        
    • mahkûmu
        
    • mahkuma
        
    • tutsağı
        
    • hapishane
        
    • mahkûmun
        
    • hapiste
        
    • mahkumum
        
    • tutsağım
        
    • bir mahkum
        
    Şunu unutmayın ki bir kötü mahkûm geri kalan herkes için işleri mahvedebilir. Open Subtitles تذكروا دائماً أن سجين واحد من الممكن أن يفسد الأمور على الآخرين
    Burada olmaktansa Bermuda'da esir olmayı tercih edeceğini söylüyor. Open Subtitles يقول بأنه يفضل أن يكون سجين حرب في برمودا من هنا.
    Dün gece haberlerde sizi gördüm. Kaçak bir mahkumu mu kovalıyordunuz? Open Subtitles لقد سمعت بما حدث معك بالأمس في الأخبار بمطاردة سجين هارب؟
    Bu tesiste, zihinsel becerileri bazen İngiliz devletine faydalı olan bir tutsak var. Open Subtitles هنا، في هذة المنشأة سجين لديه قدرات ذهنية هي ذات فائدة للحكومة البريطانية
    Bir esiri vurmak, lanet olası kurallara aykırıdır! Open Subtitles اطلاق النار على سجين يصبح هو الصواب؟ إنّه ضدّ حقوق الانسان
    Hücredeki bir mahkumun neden seninle konuşma talebinde bulunduğunu söylemek ister misin? Open Subtitles أتريد أن تخبرني لماذا يطلب سجين في الحبس الانفرادي أن يتحدث إليك؟
    Sadece bir mahkûm haklarını koruyor. Oturmak ister misin? Open Subtitles إني مجرد سجين يريد حماية حقوقه، هل ترغب بالجلوس؟
    Avludaki sohbetlerimizden hep keyif almışımdır, erkek erkeğe, mahkûm mahkûma. Open Subtitles لطالما استمتعت بمحادثاتنا في الساحة، رجل لرجل، سجين لسجين.
    Kodlar, şartnameler, uzunluğu 4 km olan parmaklıklar, 1,200 kilo ağırlığında dikenli tel elektrik hattı çekilmiş 6,000 kiloluk parmaklıklar, seramik yalıtıcılar mahkûm başına 3 metreküplük hava aralığı! Open Subtitles و 1200 كيلو من الاسلاك الشائكة و 6000 كيلو من الاسلاك المكهربه و 3 متر مكعب من الهواء لكل سجين
    Bunu senin ya da Apaçinin yaptığını, beni de esir aldığınızı düşünürler. Open Subtitles أو يعتقد أنك فعلت ذلك أنت أو الاباتشى وأخذتنى سجين
    Eğer diğer bir esir gelirse, kapıyı açmak zorunda kalırlar. Open Subtitles هم سيفتحون الباب اذا كان لديهم سجين آخر.
    İsterlerse sesi tüm hapishaneye... yayabilirler, saniyeler içinde, her mahkumu yere serebilirler. Open Subtitles يمكنهم بثّها بالسجن برمّته لو أرادوا، صارعين كل سجين في بضع ثوانٍ.
    Bütün gün herkesi ziyaret edemese de, 156 mahkumu görmek istiyordu.Kucağıma alıp kaldırdım ve parmağını işaret etti TED كما تعلمون لم يستطع فعل ذلك كل يوم، لكنه أراد زيارة جميع الـ 156 سجين. وأقوم برفعه ويضع أصابعه عبر الزنزانة
    Bu tesiste, zihinsel becerileri bazen İngiliz devletine faydalı olan bir tutsak var. Open Subtitles هنا، في هذة المنشأة سجين لديه قدرات ذهنية هي ذات فائدة للحكومة البريطانية
    Buradaki her eski bir tutsak D'Haranlardan intikam almak ister. Open Subtitles أنا مُتأكدة من أن ، أيّ سجين هنا يرغب بنيل إنتقامه من الدهاريون.
    Geceleri savaş esiri oyunları oynardık, asla uyumamıza izin vermezlerdi. Open Subtitles والليالى التى كان يهرب منها سجين حرب كنا لا ننام على الاطلاق
    Geldiğinde bu seni buradaki her mahkumun çıkış bileti yapar. Open Subtitles وعندما يحدث ذلك ستكون وسيلة خروج أي سجين من هنا
    Geçen hafta bir mahkûmu hapishane koridorunda bir kova suda boğulmuş hâlde buldular. Open Subtitles ،الأسبوع الماضى لقد وجد سجين مات فى مدخل السجن غريقاً فى ماء الاسطبل
    Metal bir tepsiyle kafeteryada bir başka mahkuma vurdun mu, vurmadın mı? Open Subtitles هل قمت بضرب سجين آخر أم لا مستخدمًا علبة معدنية في الكافتيريا؟
    Evrende ondan en çok nefret eden yaratıkların tutsağı oldu. Open Subtitles هو سجين لدي اكثر مخلوقات , تكرهه في الكون كله
    Bugün sizle burada konuşurken, Kenya hapishane Servisi kapsamında 63 tutuklu ve personel uzaktan öğrenme ile Londra Üniversitesi'nde hukuk okuyorlar. TED وبينما أتحدث إليكم اليوم، هناك 63 سجين وموظف في دائرة السجون الكينية يدرسون القانون في جامعة لندن عبر التعلم عن بعد.
    Sıradanlığı bozan tek şey, bir mahkûmun, bir diğerini öldürmeye çalışmasıdır. Open Subtitles الشيئ الوحيد الذي يُبطل الروتين هو أن يحاول سجين قتل آخر
    Ve bir tutukluyu hapiste tutmak için yılda ortalama 35,000 dolar harcıyoruz. ve okul yönetimleri bir çocuk beslemek için yılda 500 dolar harcıyor. TED وننفق خمسة وثلاثون ألف دولار معدل سنوي من أجل ابقاء سجين داخل السجن ومناطق المدارس تنفق خمسمئة دولار سنوياً لإطعام طفل
    senin gibi zavallı bir mahkumum. fakat birlikte, daha iyi oluruz. Open Subtitles .سجين تافه، كما أنت .ولكن مع بعض قد نصبح الكثير
    O tekrar nefes almayı öğrenirken ben evimde tutsağım. Open Subtitles وبينما هي تتعلم كيف تتنفس فأنا سجين في منزلي الخاص
    Ailemi taciz eden Max Cady adında eski bir mahkum var. Open Subtitles هناك سجين سابق يسمي بماكس كادي وهو دائما ما يضايق عائلتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus