Bu mesajı, kurbanın telesekreterinden aldık. | Open Subtitles | سحبنا هذه الرسالة من جهاز الضحيّة للرد على المكالمات. |
Otel odandaki kahve bardağından DNA örneği aldık. | Open Subtitles | سحبنا عينة الحمض النووي من فنجان القهوة في غرفتِكَ بالفندق |
Öyleyse... biz etrafta aptal daireler çizerken adamlaramızı nereye çektik? | Open Subtitles | ..لذا نحن كنا نركض خلال دوائر لعينة ..متى سحبنا القوات |
Bir defa birbirimizin kanını şırıngayla çektik ve içtik. | Open Subtitles | و ذات مرة سحبنا دماً من بعضنا البعض و شربناه. |
Yaranın içinden sarı bir iplik parçası çıkardık. Kravatından olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | سحبنا ليف أصفر من جرح الرقبة أعتقد أنه من ربطة عنقه |
Dört tane fıçı bulduk ama, yalnızca üç tane ceset ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد سحبنا اربع براميل، لكننا وجدنا 3 جثث فقط |
Son olarak da, Scartelli'nin mali bilgilerine baktık da. | Open Subtitles | اخراً وليسَ اخيراً "لقد سحبنا تمويل "سكارتيلي |
Caddenin karşısındaki otoparktan güvenlik kamera görüntülerini aldık. | Open Subtitles | نحن سحبنا صور كاميرة الامن من موقف السيارات على الجانب الاخر من الشارع |
- 3. ve 8. karakoldan polis yardımı aldık. | Open Subtitles | لقد سحبنا الشرطة من مخافر الثالث والثامن للمساعدة |
Dükkân sahibi sabah kasaları kurcalayan biri daha vardı dedi biz de kamera görüntülerini aldık. | Open Subtitles | قال مالك المتجر أنه تواجد شخص آخر قد دخل خلسة إلى الخزنة هذا الصباح، لذا قمنا سحبنا الفيديو |
Senin dediğin gibi kontrol ettim ama aslında hiç uçuştan inmemiş o yüzden o inmeden, önce çantasını aldık. | Open Subtitles | لقد سجل مثلما قلت. لكنه لم يسافر. لذلك سحبنا حقيبته قبل الاقلاع. |
Gardiyanları ve destek elemanlarını çektik. Gemi onların. | Open Subtitles | لقد سحبنا كل الحراس وكل ماهو رسمي لانها سفينتهم |
Silahlarımızı çektik, sonra siz geldiniz. | Open Subtitles | الرجل الصغير سحب السكينة, نحن سحبنا الاسلحة عليهم.وهم الان يقمون بالاستعراض |
Karavanı 800 metre kadar ağaçlığa çektik. | Open Subtitles | لذا سحبنا المقطورة نحو نصف ميل داخل الغابة |
Şuna bir bak. Bunu o saksının içinden çıkardık. | Open Subtitles | ـ انظر الى هذا ـ سحبنا هذه الرصاصة من خارج صندوق النباتات |
Bunları sürücüsündeki orjinal çizimlerden çıkardık. | Open Subtitles | سحبنا هذه من مخططاته الأصلية في القرص الصلب |
- Bak, birkaç hafta önce gölden neredeyse donmuş halde olan bir çocuğu çıkardık. | Open Subtitles | حسناً , ثنائي من اسبوع مضى سحبنا فتى من بحيرة بحالة متجمدة |
Kütüphanede çalışan herkesi inceledik ve sanırım bir şey bulduk. | Open Subtitles | لقد سحبنا ملفات كل العاملين في ذلك المخزن وأعتقد أننا وجدنا شيئا |
Silahta parmak izi bulduk Jonah. | Open Subtitles | لقد سحبنا بصمة أصبع من سلاح الجريمة .. جونا |
Trevor, telefon kayıtlarına baktık. | Open Subtitles | تريفور لقد سحبنا سجلاتك الهاتفية |
Yazar kasadan aldığımız çıktılardan bir sonuca varamadık. | Open Subtitles | نعم. الطبعات الجزئية سحبنا من مكينة النقد لم يبلغ أيّ شئ، |
Nehirden, neredeyse donmak üzere olan bir ceset çıkarttık. | Open Subtitles | سحبنا جسما من النهر الذي برّد قرب تجميد. |
Kara deliğe çekiliyoruz, gücü kalkanlardan motorlara yöneltmeliyiz. | Open Subtitles | نحن الآن يتم سحبنا إلى الوراء علينا تحويل الطاقة من الدرع |