"سرقتها" - Traduction Arabe en Turc

• çaldım
• çaldın
• çaldığın
• çalmaya
• çalıntı
• çalındı
• çalmak
• çaldı
• çaldığını
• çaldığım
• çaldığı
• çalmış
• çalındığı
• çalındığını
• çalınan

Geleceğimden endişe ediyorum, o para benim, ben çaldım.
ان اهتم بالثروة هذه النقود لي انا سرقتها

Bu akşam Park Bulvarı'nda bir taksi durdurmuştum ve ben daha binemeden sen taksiyi çaldın.
لقد أوقفت سيارة أجرة في ساحة أفينو عصر هذا اليوم وقبل أن أركبها أنت سرقتها

Şimsi söyle bakalım, çaldığın param nerde, seni küçük yumurcak?
و الآن ، اين نقودي التي سرقتها ،ايها الحرامي الصغير ؟

çalmaya çalıştığın resim gibi, bu da başka bir üçkağıt olmalı.
مثل تلك اللوحة التي حاولت سرقتها لابد أنها كانت وثيقة مزورة

Evet, bu altı ay önce çalıntı olarak rapor ettiğiniz silikonlarınızdan birisi.
إنه من شحنة الأعضاء الزرعية التي أبلغت عن سرقتها منذ 6 أشهر

Bir müzik parçasını ben yazdım ve profesörüm tarafından çalındı."
بخصوص قطعة موسيقية كنت قد كتبتها تمت سرقتها من قبل أستاذي

Ama ben onu çalmak değil, onun bana verilmesini istiyorum.
لكنّي أريد أن أعطي سمران. أنا لا أريد ان سرقتها

Benim görüşüme göre o ufak tefek... önemsiz şeyleri belli bir amaç için çaldı.
أعطيك رأيي بأن سرقتها للأشياء الجميلة كان لغرض ما

İngilizce olarak ne kadar dinamit çaldığını söyle.
الآن ، بالإنجليزية ، ما هى كمية الديناميت التى سرقتها ؟

- Kör bir piliçten çaldım. - Bilmek istemiyorum dedim.
لقد سرقتها من شقراء عمياء لا أريد أن أعرف

Ben onu durdurmak için çaldım. Tek başıma yaptım.
أنا سرقتها وحدي , دكتورة شايس ليست متورطة

Bu bir zürafa olmalı, Issac Newton. Hayvanat bahçesinden çaldım.
هذه الزرافة إسحاق نيوتن لقد سرقتها من حديقة الحيوان

Ben de diyorumki, parayı sana emanet ettim, ...ve sen de onu çaldın.
أنا أقول أنني أعطيتك الأموال وأنت سرقتها

Sizin hikâyeniz varsa benim de var ve diyorum ki ben parayı sana verdim, sen onu çaldın.
لديك قصّـتك ولديّ قصّـتي أنا أقول أنني أعطيتك الأموال وأنت سرقتها

Onu benden çaldın ve ben onu geri istiyorum.
لقد سرقتها مني، و الآن أنا أريدها مرة أخرى.

Ya öbür malları çaldığın Adamlar
إنها مسألة وقت فقط ماذا عن الملاعين الذين سرقتها منهم ؟

Komunistlerin benden çalmaya çalıştığı domuzlar.
خنازير جلبتها من مزرعتي الخاصة والتي كان الشيوعيون يحاولون سرقتها مني

Kullandığın tüm aletler için çalıntı ihbarı var.
المعدات التي معك قد قُدِّمت شكوى بشأن سرقتها

Düzenli olarak kullanırsan adam gibi yaşayabiliyorsun ama sizin de bulunduğunuz trendeki sevkiyatımız çalındı.
على الأقل يمكنك أن تعيش كإنسان عادى وتحصل عليه بشكل منتظم لكن شحنتنا تمت سرقتها من القطار الذى كنتما تركباه

Ve bu kadar nakdin olunca her zaman onu çalmak isteyenler olacaktır.
و بذلك الكم الوفير من الدولار، سيكون ثمة دائماً شخص يريد سرقتها

Söyle bakalım kızım kaç tane guava çaldı.
عدّي .كم عدد حبات الجوافة التي سرقتها أبنتي؟ قولي لي

Artık incileri onun çaldığını kanıtlaman mümkün değil.
كنت أدرك، بالطبع لم يكن لديك دليل فعلي على أنها سرقتها منها

Bana ihanet etmeye çalışan ihtiyar bir kadından çaldığım bir şey.
إنه مجرد قطعة قصدير سرقتها من سيدة عجوز حاولت العبث معي

Çuvaldan bozma eteği ve kız kardeşinden çaldığı kardeşinden çaldığı bluzu içinde ne kadar da güzeldi.
كم هي جميلة بتنورتها المصنوعة من خيشة الأرز والبلوزة لقد سرقتها من أختها.

Biliyor musun, bir erkeğin saati, çok değerli bir eşyadır. Onu çalarsan, belki ruhunu da çalmış olursun.
الساعه شيء عزيز على الرجل اذا سرقتها فكأنك سرقت روحه

Plakanın bu sokakta park etmiş bir arabadan çalındığı ihbar edilmiş.
لوحة التسجيل تمّ التبليغ عن سرقتها من سيارة مركونة بهذا الشارع

Ama eğer gazetelerde bir şey okursam, çiftçilerin tasarruflarının acımasız bir banka soyguncusu tarafından çalındığını, mutlu olmam.
ولكن إذا قرأت عن هذا فى الجرائد لو قرأت عن مدخرات الفلاحين التى تمت سرقتها بواسطة سارق معدوم القلب ، فلن أكون سعيدا

Paris'teki gece kulübünden çalınan bir belge var. O patronuma ait.
الوثيقه التى تمت سرقتها فى النادى الليلى فى باريس تخص رئيسى