"سلال" - Traduction Arabe en Turc

    • sepetleri
        
    • sepet
        
    • sepeti
        
    • sepetler
        
    • sepetlerini
        
    • sepetlerinin
        
    • Sepetçi
        
    • sepetlere
        
    • sepetlerle
        
    • sepetlerinden
        
    Bu meyve sepetleri gerçekten bizim mi oldu? Open Subtitles هل إستطعنا حقاً الإبقاء على سلال الفاكهة هذه؟
    İki sepet de ekmek. Buranın ekmeğine bayılırsın sen. Open Subtitles إثنان من سلال خبزِ الصودا أَعرف كم تحب ذلك
    Yiyecek sepeti veya saçından tutamlar da istemiyorum artık. Open Subtitles بعدما غيرتُه و لا أريد المزيد من سلال الهدايا أو أفقال شعرك
    Görünüşe göre pek çok şanslı anne sepetler dolusu kirli çamaşırla karşılaşacak. Open Subtitles يبدو أنا الكثير من الأمهات سيحصلون على سلال ملأى بالملابس المتسخة
    İşte bu kar tanesi sepetlerini bitirmek için yeterli olmalı. Open Subtitles من المفترض أن يكون هذا كافياً لإنهاء سلال حبات الثلج
    Sizi bir Doğu Alman teknesiyle Çek Bale Topluluğu'nun kostüm sepetlerinin içinde denizden göndereceğiz. Open Subtitles سوف نُرسلكم الى الخارج عن طريق البحر على متن قارب المانيا الشرقية داخل سلال ملابس لشركة شيتز باليت
    Sepetçi geldi hanım! Open Subtitles سلال الخيزران!
    Amerikalılar, Uçurum üstündeki sepetlere dinamit koydurup... Open Subtitles كان الأمريكيون ينزلون الصينين فى سلال
    Halatçıları ve kadınları sepetlerle getir. Open Subtitles إحضر الرجال الذين يدفعون الأحجار و بعض النساء مع سلال
    Kıvrımlar, çiçekler meyve sepetleri, köşede uçan küçük melekler oyduğu kitap raflarını görünce ömrümde gördüğüm en güzel şey olduğunu düşündüm. Open Subtitles عندما رأيت تلك الرفوف، منحوتة بطومار، أزهار سلال فاكهة،
    Karlı baykuşlar yakında varacak kartanesi sepetleri alıp kış ormanlarına götürecek . Open Subtitles سيأتي البوم الشتوي قريباً ليأخذون سلال حبات الثلج إلى الغابات الشتوية
    İnsanlara hediye sepetleri vererek oy istememin de etkisi vardı. Open Subtitles بل بمنح الطلّاب سلال الهدايا لحضّهم على التصويت لي. -هذا أيضًا لم يؤذ أحدًا .
    Firavun'a üç sepet ekmek götürüyorum ve ekmekler düşüyor. Open Subtitles انني آخذ ثلاث سلال من الخبز الي فرعون , و لكنها تقع
    Ne kadar palyaçonun sonu sepet içinde bitiyor biliyor musun? Open Subtitles أوتعرف كم مهرج ينتهي به الحال إلى سلال القمامة؟
    Üç sepet de üç gün anlamına geliyor. Open Subtitles الثلات سلال أيضا ترمز الي ثلاثة أيام
    Size söylüyorum, Bay Korucu, bu bir piknik sepeti çalma makinesi değil. Open Subtitles أؤكّد لك يا سيّدي الحارس، هذه ليست لسرقة سلال الطعام
    Artık yemek yok. Artık piknik sepeti yok. Open Subtitles لا مزيد من الطعام و لا مزيد من سلال الطعام.
    Erkekler de cici sepetler verebilseydi. Open Subtitles هذا إذا كان الرجال قدموا لنا سلال إزدحام.
    Şimdi de sepetler yapıp, VHS'de Paul Newman filmleri izleyebilirsin ve her Noel, izci çocukları zihnen zedeleyebilirsin. Open Subtitles حسناً ، الآن يمكنك بناء سلال ومشاهدة افلام بول نيمان على في اتش اس وعقلياً تعطني ندبة لأولاد الكشافة كل عيد ميلاد
    Çöp sepetlerini boşalt ve yeni poşetler geçir. Open Subtitles أفرغ سلال المهملات ثم ضع الأكياس عليها.
    Sahilde denizcilerin sepetlerinin bitişiğindeki yazlık evdeyim. Open Subtitles ذلك الكوخ على الشاطئ على مقربة من سلال الشراع
    Sepetçi geldi hanım! Open Subtitles سلال الخيزران!
    Gözleri, dilleri, parmakları sepetlere koyduk. Open Subtitles العيون و الألسن و الأصابع... ...وضعناها فى سلال.
    Halatçıları ve kadınları sepetlerle getir. Open Subtitles إحضر الرجال الذين يدفعون الأحجار و بعض النساء مع سلال
    Tebrik keki sepetlerinden besleniyoruz. Open Subtitles نعم ، نحن نعتاش على سلال الكعك المهداة لنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus