"سماعك" - Traduction Arabe en Turc

• duyamıyorum
• duyabiliyorum
• duyuyorum
• duymak
• duyamaz
• duyabilir
• duyamadım
• duyamıyor
• duyabiliyoruz
• dinlemek
• duydum
• duymakta
• duyuyoruz
• duyuyor
• Sesin

Özür dilerim. Seni duyamıyorum. Biri kulağımı taciz etti de.
آسف ، لا أستطيع سماعك تعرضت للأذى الجسدي في أذني

Dinle, seni duyamıyorum o yüzden yanıtın için duracağım! Hayır.
لا أستطيع سماعك لذا سأتوقف عن الكلام أثناء تحدثك إلي

Seni duyamıyorum. Seni duyamıyorum. Tekrar et.
انا لا يمكننى سماعك انا لا يمكننى سماعك , حول

Nasıl dediğini duyabiliyorum. Şimdi dediğin gibi tatlı.
أستطيع سماعك وأنتِ تقوليها برقة , كما تقوليها الآن

Şimdi daha iyi duyuyorum. Savaş Yapım Kurulu'na bunun önemli, stratejik bir operasyon olduğunu söyle.
أستطيع سماعك بشكل أوضح الآن اخبر الإنتاج الحربى أنها عملية ضرورية

Bunu senden ilk kez duydum. Sadece tekrar duymak istedim.
لقد سمعتك من المرة الأولى، ولكني أردت سماعك مرة أخرى.

Seni duyamaz, salak. Neden gidip bir tane daha almıyorsun?
لا يستطيع سماعك أيها الأبله، لمَ لا تشتري واحدة أخرى؟

Bir dakika, duyamıyorum. Burada çok gürültü var.
انتظر لحظة, لا أستطيع سماعك هناك الكثير من الضوضاء هنا

Üzgünüm, seni duyamıyorum. Konuşurken silahı ateşlemeyin.
آسف ، لا أستطيع سماعك لا تطلق رصاص المسدس بينما تتكلم

Seni duyamıyorum. Hiçbir şeyi kaçırmak istemem.
إنتظر لحظة، لا أستطيع سماعك ولا أريد فقدان شيء، تعال، تعال

Seni duyamıyorum. Hiçbir şeyi kaçırmak istemem.
إنتظر لحظة، لا أستطيع سماعك ولا أريد فقدان شيئ، تعال، تعال

Üzgünüm Frank, seni duyamıyorum. Paralarını saymakla meşgulüm.
آسف فرانك لااستطيع سماعك فمالك التصق في اذني

- Bir tükürük topu fırlattım. - Daha yüksek sesle konuş. Seni duyamıyorum.
لقد بصقت كرة صغيرة تحدثي بوضوح ، لا أستطيع سماعك

Adamım seni duyabiliyorum, ama neredesin?
بوسعي سماعك يا رجل، لكن أين أنت بحق الجحيم؟

Odadayken konuştuklarınızı duyabiliyorum, biliyorsun.
كان بامكاني سماعك عندما كنت في الحجرة . تعلمين؟ أنا أفهم هذه الأشياء

Frank, sesini zor duyuyorum.
فرانك , أستطيع بالكاد سماعك ما هذه الضوضاء ؟

Tamam, itiraf etmeliyim ki bir yanım beni hâlâ sevdiğini söylemeni duymak istiyordu.
حسنٌ، أعترف أنّ ثمّة جزء منّي يودّ سماعك تقولين أنّك ما زلت تحبّيني.

Seni duyamaz. İçecek bir şeyler var mı? Sadece turşu.
انت لست مضطرا الى مساندتها يا روس انها لا تستطيع سماعك هنا

Ama seni duyabilir. Doktor söylemişti, hatırlasana.
لكنها تستطيع سماعك ألم يقُل الدكتور ذلك؟

Özür dilerim, uzaktaydım. duyamadım. Hızlı aşçı olduğunuzu söylediniz, değil mi?
آسف، كنت هناك ولم أستطع سماعك هل قلت بأنك سريع بالطبخ؟

Birinci Efendi seni duyamıyor! Yürü!
المعلم الأول لا يستطيع سماعك تابع التحرك

Anne, aslında seni yalnızca Maura ve ben duyabiliyoruz.
امي انا ومورا الوحدتين اللتان تستطيعان سماعك

İş yerindeki herkesin senin kadar akıllı olmadığını dinlemek.
سماعك وأنت تتحدثين عن أنك أذكى من جميع زملائك بالعمل.

Seni duymakta güçlük çekiyorum. Seni daha sonra ararım.
لا أستطيع سماعك جيداًُ سأعيد الإتصال بك لاحقا

Ama biz sizi kesinlikle iyi duyuyoruz.
ولكننا نستطيع سماعك جيدا

Henüz ben senin karın değilim. Ve sesini alçalt. Seni duyuyor.
أنا لست زوجتك بعد و اخفض صوتك بإمكانه سماعك

Pantolonunun üzerinden Sesin gelmiyor.
ما هذا ؟ أنا لا استطيع سماعك من خلال بنطالك