"سمعتك" - Traduction Arabe en Turc

    • duydum
        
    • duymuştum
        
    • itibarını
        
    • duyuyorum
        
    • dinledim
        
    • anladım
        
    • itibarın
        
    • şöhretini
        
    • Anlıyorum
        
    • duydu
        
    • duymuş
        
    • şöhretin
        
    • duyduğum
        
    • Anlaşıldı
        
    • duyduğuma
        
    Birilerine sanat pazarının bayağı zor günler geçirdiğini söylediğini duydum. Open Subtitles لقد سمعتك تخبر أحدهم أنها فترة كساد في سوق الفن
    Bak, haddimi aşmak istemem ama oradaki polise, elinle ilgili söylediklerini duydum. Open Subtitles انظر، أظن أني لن اتجاوز حدودي، لكني سمعتك تخبر الشرطة عن يدك
    Bunu senden ilk kez duydum. Sadece tekrar duymak istedim. Open Subtitles لقد سمعتك من المرة الأولى، ولكني أردت سماعك مرة أخرى.
    Evet, duydum ve kendimi toparladım. Onun için bugün geç kaldım. Open Subtitles بل سمعتك و أصلحت حالي و هذا سبب تأخري هذا الصباح
    Biliyorum. Yani biraz önce kütüphanede üstesinden gelirken sesini duydum. Open Subtitles أعلم، سمعتك وأنت تتعامل مع ذلك مؤخّرًا اليوم في المكتبة.
    Seni telefonda konuşurken duydum ve onlar da hamilelik testini bulmuşlar. Open Subtitles لقد سمعتك تتحدثين على الهاتف وهم وجدوا في الحاوية اختبار حمل
    Tıbbı yardım için daha sonra gelin. - "Gel." dediğini duydum. Open Subtitles عد لاحقا لـ احتياجاتك الطبية لقد سمعتك تقول , ادخلوا الان
    3 gün önce geldiğimde Mooks'tan bahsettiğini duydum, bir silah gördüm, Open Subtitles منذ 3 ايام قدمت و سمعتك تذكر اسمه و رايت السلاح
    Dizlerini kır. Sessiz olman gerek, bir kilometre öteden duydum seni. Open Subtitles قرفِص في مشيتك، حافظ على سيرك خافتًا، فقد سمعتك من بعيد.
    Dizlerini kır. Sessiz olman gerek, bir kilometre öteden duydum seni. Open Subtitles قرفِص في مشيتك، حافظ على سيرك خافتًا، فقد سمعتك من بعيد.
    Seslendiğini duydum ama bir şey söyleyemedim. Open Subtitles سمعتك تنادي و لكني لم أتمكن من قول أي شىء
    Dün gece radyoda birileriyle konuştuğunuzu duydum. Open Subtitles لقد سمعتك وأنت تتحدث للبعض عبر المذياع الليلة الماضية
    Karanlıklar içinde adımı çağırdığın için seni duydum. Open Subtitles لأنك دعوت بإسمى فى الساعة المظلمة ، فقد سمعتك
    Hiçbir şey mi? Bir şey dediğini duydum. Kendi kendine konuşmuyordun ya? Open Subtitles لاشئ ، لقد سمعتك تقول شيئا ، اكنت تكلم نفسك ؟
    Dün gece uykunda seslendiğini duydum. Open Subtitles سمعتك وأنت تكلم شخص ما أثناء نومك ليلة أمس.
    Hey, Beanie geçen sefer buradayken, sanırım şarkı söylediğini duymuştum. Open Subtitles فى المرة الأخيرة التى كنت هنا ، لقد سمعتك تغنى
    Böyle bir şey Manchester"daki itibarını mahvedebilir. Open Subtitles شيء ما مثل هذا يمكن أن يحطّم سمعتك النّظيفة في مانشستر.
    Kıyaslamıyordum. Serbest stil doğaçlamadır diyorum. Seni duyuyorum ama aynı fikirde değilim. Open Subtitles انا لم اكن اقارن لقد سمعتك لكنني لا اتفق معك ها ؟
    Geçen gece seni dinledim, Dale, her zamankinden iyi üflüyordun. Open Subtitles لقد سمعتك في أحدى الأمسيات يا ديل لقد عزفت بشكل رائع كما لم تعزف من قبل
    Palyaço, sanırım seni yanlış anladım! Asker "hayır efendim" dedi efendim! Open Subtitles لا أعتقد أني سمعتك جيداً أيها الجندي المهرج
    Sanırım itibarın ve yaşamın arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles حسناً، أعتقد ما عليك سوى أنْ تختار، إمّا سمعتك أو حياتك.
    Olan şöhretini de kaybedersin. İzinsiz firar, suçu kabul etmek olur. Open Subtitles سوف تفقد سمعتك لو هربت هكذا, فهذا أعتراف بالذنب
    Anlıyorum ama bu iş özür dilemekten biraz daha farklı. Open Subtitles لقد سمعتك يا رجل ولكن الترضية مختلفة قليلاً عن الاعتذار
    Muhtemelen merdivenlerden çıktığını duydu ve bunları attı. Open Subtitles سمعتك من المحتمل على السلم وتخلّص من هذه المادة
    Hangi radyoda? Radyo dinlerim ben. Seni duymuş olmam gerekir. Open Subtitles بأي محطة ,أنا أستمع للراديو لابد أنني سمعتك من قبل
    Böcek uzmanı olarak şöhretin bu suç laboratuarının itibarını arttırıyor. Open Subtitles سمعتك كعالم حشرات هي التي رفعت من قيمة مختبر الجرائم هذا مما يزيد من منزلتي كزميل
    Çaldığını duyduğum o geceyi hiç unutmadım. Open Subtitles لا أنسى الليلة التي سمعتك فيها وأنت تعزف، لأول مرة.
    Beni almanız gerekiyor. Anlaşıldı, Hershey. Seni merkeze bağlayacağım. Open Subtitles سمعتك يا هيرشى عندى لكى خط على الكومبيوتر المركزى
    Konuştuğunu duyduğuma eminim. Open Subtitles حسنا،يمكنني أن أقسم أنّني سمعتك تتحدث هنا في الأسفل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus