"سمعوا" - Traduction Arabe en Turc

    • duymuşlar
        
    • duymuş
        
    • duydular
        
    • duyduklarını
        
    • duyan
        
    • duyunca
        
    • duyduklarında
        
    • duyup
        
    • duymuşlardır
        
    • duymuştur
        
    • dinlediler
        
    • duydukları
        
    • duyarlarsa
        
    • duymuşlardı
        
    • haber
        
    O gece birkaç arkadaşım orada takılıyormuş ve şarkı söyleyen birini duymuşlar. Open Subtitles مجموعة من أصدقائى كانوا هناك هذه الليلة، و يقولون أنهم سمعوا غناءً
    Polisler silah sesini duymuş ama onlar gelene kadar kaçmış. Open Subtitles الضباط سمعوا اطلاق النار, ولكنه هرب قبل وصولهم الى هناك
    Fakat tabutu taşıyanlar, kadının tabutunu mezara taşıryorlarken, bir cızırtı duydular. Open Subtitles لكن عندما كان حاملوا النعش يسيرون بها للقبر سمعوا صوت خدش
    Ertesi sabah, kadının komşuları, basına, kadının çığlıklarını duyduklarını, ama müdahale etmediklerini söylediler. TED صباح اليوم التالي، أخبر جيرانها الصحافة أنهم قد سمعوا صراخها، ولكنهم لم يتدخلوا.
    Sesi duyan çok kişi var ama gören kimse yok. Open Subtitles الكثير من الناس سمعوا الطلقات لكن لم يرى أحد شيء
    Hayır. Hatırlayacak kadar ayık olanlarda siren seslerini duyunca kaçmışlar. Open Subtitles لا أحد صاحي يستطيع التذكر هربوا عندما سمعوا صفارات الإنذار.
    Yani insanlar ilk Blanche ismini duyduklarında sevdiler mi sanki? Open Subtitles اتعتقدين ان الناس اعجبوا باسم بلانش عندما سمعوا به لاول مره؟
    Evde bulunanların nerede olduğunu, ne duyup, gördüklerini anlamak istiyoruz. Open Subtitles إننا نحاول فقط سؤال كل من بالمنزل . حتى نكشف ماذا رأوا أو سمعوا
    Ben bir arayıp, bizimkiler bir şey duymuşlar mı diye sorayım. Open Subtitles دعيني أجري بعض الاتصالات لأرى إن كان قومي قد سمعوا بشيء
    Yemeğe başladıklarında, kapının çaldığını duymuşlar. TED ومجرد أن بدأوا بتناول الطعام سمعوا الباب يُطرق.
    Preston'ın komşuları, saat 11:15'te bir gürültü duymuşlar. Open Subtitles , جيران بريستون سمعوا ضوضاء شديدة الساعة 11:
    Binadaki birkaç kişi silah sesini duymuş, sokaktaki şahitler de parlamayı görmüş. Open Subtitles عدّة أشخاص في المبنى سمعوا صوت الرصاصة. وشهود في الشارع رأوا الوميض.
    Elbette. Dostlarımızın Darken Rahl'ın yolculukları hakkında bir şeyler duymuş olmasını umuyor. Open Subtitles بكل تأكيد ، انه يأمل أن أصدقائنا هناك سمعوا عن شئ ما
    Yaralıların çoğu, bu patlamanın arkasında bir Jedi'yın olduğu söylentilerini duymuş durumda. Open Subtitles العديد من المصابين قد سمعوا اشاعات ان جاداي كان وراء هذا الانفجار
    Çan sesini duydular ama çok kısa süreliğine karşılık verdiler. Open Subtitles قليل من سحرة الدم سمعوا النداء لكن فقط لفترة وجيزة
    Girit’in yenilmez bronz devinin hikayelerini duydular ve korunaklı bir koy için yola koyuldular. TED كانوا قد سمعوا قصصًا عن تمثال الجزيره البرونزي شديد القوة، والمصنوع لإبقاء الخليج الصغير محميًا
    Komşular, 10:30 sularında büyük bir patlama sesi duyduklarını söylediler ve polis geldi Open Subtitles الجيران يقولون أنهم سمعوا إنفجاراً في العاشرة والنصف هذا الصباح .. الشرطة وصلت
    Onun burada olduğunu duyan yüzlerce insan buraya akın etti. TED وعندما سمعوا أنها ماتزال هنا، بدأ المئات بالحضور.
    Market ve hissedar baskısı yoktu, çalışanlar o kadar şaşırdılar ki haberi duyunca gözyaşlarına boğuldular. TED لم يكن هناك ضغط من سوق أو مستثمرين و قد تفاجأ الموظفون لدرجه أنهم ذرفوا دموعأ عندما سمعوا بالخبر
    Yarış pilotu olmak istediğimi duyduklarında, ... laflarını da esirgemediler. Open Subtitles وعندما سمعوا أني سوف أتسابق من أجل لقمة العيش. كان لديهم بضع كلمات ليقولوها.
    "... Ulusal Bilgisayar Korsanları Toplantısı"nı duyup duymadıklarını sordum. Open Subtitles وسألتهم إذا سمعوا عن أي جمعية وطنية من لصوص الكومبيوتر
    Belki de diğer köpeği kaçırdığını duymuşlardır. Open Subtitles في الواقع, لربّما كلابه سمعوا بشأن كيف حاولتِ خطف الكلب الآخر
    Fakat çok seyrek görülen bir sendrom daha var, o kadar seyrek ki çok az doktor adını duymuştur, nörologlar bile değil. TED ولكن هناك متلازمة أخرى نادرة، نادرة جدا، في الواقع، القليل جدا من الأطباء سمعوا عنها، حتى أطباء الأعصاب
    Dinleyiciler, bu eserlerin belli kısımlarının orijinal versiyonlarını ve tekrarların dijital olarak eklendiği versiyonlarını dinlediler. TED سمعوا مقتطفات من هذه المقاطع سواء بجزئها الأصلي، أو بإصدارها الذي تم تغييره رقميا ليتضمن التكرار.
    Belki de onu sadece kabaca tariflerlerden duydukları için. Open Subtitles ربما لأنهم سمعوا يها من مجرد الوصف المجرد
    Onları oyalayabilirim, ama silah seslerini duyarlarsa işimiz zor. Open Subtitles يمكنت أن اؤخرهم لكن لَيسَ إذا سمعوا الطلقات النارية
    ...Byalistock veya Grodno gettosunda ya da başka bir yerde bazı söylentiler duymuşlardı. Open Subtitles فقد سمعوا اشاعات من قبل في أحيائهم أو أماكن أخرى
    Öldüğünü haber alınca yeni bir lidere ihtiyaç duydular. Open Subtitles كانوا بحاجة إلى قائد جديد بعد أن سمعوا أنك قد مت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus