Bu durumda, Sayın Yargıç, George Wilbur'u tekrar çağırmak istiyorum. | Open Subtitles | في تلك الحالة، أود إستدعاء جورج ويلبر يا سيادة القاضي |
Sayın Yargıç, birşeyin saçma görünmesi, onun öyle olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | سيادة القاضي ليس لأن الشيء يبدو سخيفاً يعني أنه ليس حقيقياً |
Sağolun Sayın Yargıç ...ama bir ay sonra, devam edeceğiz. | Open Subtitles | شكراً لك سيادة القاضي ,لكن بعد شهر واحد سوف نبدأ |
Endişelenmemiz gereken şey benim karnım değil, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | ليست بطني التي عليك ان تقلق بشأنها يا سيادة القاضي |
Hazreti Süleyman bile daha iyi bir karar veremezdi Sayın Hakim. | Open Subtitles | لم يكن ليحكم الملك سليمان بأحكم من هذا ، يا سيادة القاضي |
Sayın Yargıç, başka bir şey yoksa da burada sakıncalı olan... | Open Subtitles | سيادة القاضي , لو لا شئ اخر القيمة التي تضر هنا |
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç. Bir kalem almak bu kadar uzun sürmez. | Open Subtitles | أعترض يا سيادة القاضي لا يحتاج أحد كل هذا الوقت ليلتقط قلماً |
Açıkçası Sayın Yargıç, kefalet miktarını düşürmek için bir talepte bulundum... | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيادة القاضي لقد رفعت اقتراحاً لتخفيض كمية الكفالة |
Soruşturma Kurulu içeriğiyle ilgili bir şey sormuyorum Sayın Yargıç. | Open Subtitles | سيادة القاضي انا لا أسأل عن محتوى إجراءات الهيئة الكبرى |
Her şeye rağmen, Sayın Yargıç, benim inancım var. | Open Subtitles | أنا لدي أيمان سيادة القاضي بالرغم من كل شيء |
Sayın Yargıç,cezanın temyizini 50000 dolarlık para cezasına çevrilmesini talep ediyoruz. | Open Subtitles | سيادة القاضي, قدمت طلب كفالة بمبلغ 50 الف دولار |
Sayın Yargıç, avukat, jüri üyeleri. | Open Subtitles | سيادة القاضي سيادة المستشار، أعضاء هيئة المحلفين |
- Teşekkür ederim, Sayın Yargıç. - Reddedildi. | Open Subtitles | ــ شكراً لك يا سيادة القاضي ــ لكنه مرفوض |
- Sayın Yargıç. - Teşekkür ederim, Bay Wilbur. | Open Subtitles | ــ سيادة القاضي ــ شكراً لك يا سيد ويلبور |
Sayın Yargıç, kürsüye yaklaşmak istiyorum. | Open Subtitles | سيادة القاضي ,أود الاقتراب من المنصة هذا طلب غير معتاد |
Sayın Yargıç, gördüğünüz gibi, müvekkillerim yaşlı ve hasta insanlar. Tutuklu kalmaları sağlıklarını ciddi ölçüde tehlikeye atabilir. | Open Subtitles | سيادة القاضي كما ترى,موكلِيَ مسنون و مرضى و السجن قد يعرض حالتهم الصحية للخطر |
Sayın Yargıç, sayın jüri üyeleri. Net konuşacağım. | Open Subtitles | سيادة القاضي, السيدات و السادة لجنة التحكيم سوف أكون موجز جداً, |
Oradan hiçbir şey almadım, Sayın Hâkim | Open Subtitles | ليس الأمر وكأنني أخذتُ شيئاً يا سيادة القاضي |
Sayın Hâkim, müvekkilimizin mesleğinin suçla bağlantılı olmadığına inanıyoruz. | Open Subtitles | سيادة القاضي نحن نعتقد ان مهنة موكلي ليس لها علاقة بهذه التهمة |
Afedersiniz Sayın Hakim. Bu tartışmaya açıktı. | Open Subtitles | أنا أسف ، يا سيادة القاضي هذا كلام تحاوري |
- Kabul edilmedi. Devam edebilirsiniz. - Teşekkürler Sayın Hakim. | Open Subtitles | ـ مرفوض، يمكنك المواصلة ـ شكرًا لك، سيادة القاضي |
Medeni yemekler ve içecekler beni yordu hakim bey. | Open Subtitles | هذا الأكل والشُرب قد أرهقني يا سيادة القاضي |