| Ama en çok cebine bir şey sakladığın kısmı ilgimi çekti. | Open Subtitles | لكن ، أحببتُ الجزء ، عندما خبئتُ شئ ما في سترتك |
| Hep o gözler yüzündendi, büyüleyici gözlerinde bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد كانت تلك العيون، شئ ما في تلك العيون الرائعة. |
| Orada bir şey varsa büyük ihtimalle gömülüdür. | Open Subtitles | إذا كان هناك شئ ما في إنتظارنا إذن غالباً سيكون مدفوناً |
| İmkansız. Bir çeşit atomaltı bağlantı mı? Temporal bölgedeki bir şey mi? | Open Subtitles | لابد أنها رابطة تحت ذرية أو شئ ما في الحقل الزمني |
| Burada, Hickory Sokağı'nda bir şeyler var, bu iki ölümün ardındaki göremediğimiz şeyler. | Open Subtitles | هناك شئ ما في طريق هيكوري شئ ما خلف تلك الوفيتان لا نراه |
| Ama orada bir şey var. Hadi, yardım et de bulalım. | Open Subtitles | ولكن هناك شئ ما في الخارج هيا ساعدني لأيجاده |
| Seninle acil bir şey konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث إليك عن شئ ما في عجالة سريعه |
| Kameramı, küçük aracımı yakınlaşmak için, sadece transı kaydetmek için değil, muadilini, bir sine-trans olabilir, bulmak için, insanlarla tamamen ahenk içinde bir şey bulmak için nasıl kullanabilirim? | TED | كيف يمكن أن أستخدم كاميرتي، أداتي الصغيرة، لأتقرب و ربما ليس فقط لأوثق للنشوة بل ربما لأجد مكافئاً مثل سينمائي النشوة شئ ما في تناغم كامل مع الناس؟ |
| bir şey almak istiyorlar. Onun hafızasındaki bir şeyi. | Open Subtitles | يريدوا إسترجاع شئ ما في ذاكرتها |
| Suda bir şey var! Bunlar nedir? Onları üstümden alın! | Open Subtitles | ـ هناك شئ ما في الماء ـ ما هذا؟ |
| Kafanda bir şey var, seni yiyip bitiren bir şey. | Open Subtitles | شئ ما في عقلك، شئ ينغص عليك حياتك |
| Geçen hafta banliyöde bir şey oldu. | Open Subtitles | حصل شئ ما في الضاحية الأسبوع الماضي |
| Dostum, gözünde bir şey kalmış. | Open Subtitles | مهلاً صاحبي ، لديك شئ ما في عينك |
| Bir kere de güzel bir şey verelim onlara. | Open Subtitles | وأخيرا , لنبدأ بهم في شئ ما في حياتنا |
| Sorun kalbinde. Kalbinde bir şey var. | Open Subtitles | أنه قلبها، هناك شئ ما في قلبها |
| Gözlerinde bir şey var. | Open Subtitles | انه شئ ما في عينيك |
| Dikiz aynasında gördüğünüz bir şey. | Open Subtitles | شئ ما في المرآة الخلفية |
| Genelevde bir şey mi oldu? | Open Subtitles | هل حدث شئ ما في المبغي ؟ |
| O bu kadar acı çekerken bile içimde bir şeyler onun daha çok acı çekmesini istiyor. | Open Subtitles | بالرّغم من أنّه يعاني شئ ما في مكان ما بداخلي يريده أن يتألّم أكثر |
| Birgün bir şeyler keşmetmenin güzel olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد انه سيكون رائعا نوعا ما عند اكتشاف شئ ما في يوم من الايام |
| Arabada bir şeyler olmalı. Bir bomba falan. | Open Subtitles | لا بد أن يكون هناك شئ ما في السيارة، قنبلة أو ما شابه |