"شاهدة" - Traduction Arabe en Turc

    • tanık
        
    • şahit
        
    • tanığı
        
    • tanıklık
        
    • tanığın
        
    • tanığımız
        
    • tanığım
        
    • tanıktı
        
    • şahitlik
        
    • tanıktır
        
    • tanıktan
        
    • şahidimiz
        
    • gören
        
    • tanıkla
        
    • şahidim
        
    Sizi, kaçırıldığı saatlerde onunla aynı markette gören bir tanık var. Open Subtitles لدينا شاهدة تقول انها شاهدتك بالمجمع التجاري في نفس وقت اختطافها
    Tüm harekat tek bir görgü tanığına bağlı ise o tanık da öldürüldü ise zor kararlar almanız gerekmektedir. Open Subtitles إذا كانت كل العملية تعتمد على شاهدة وحيدة على جريمة وهذه الشاهدة يتم قتلها سيكون امامك خيار صعب لتفعله
    Seçeneği olan bir tanık haline geldim: kaçmak ya da kıpırdamamak. TED أصبحت شاهدة ذات خيار: إما الهرب أو الصمود.
    Sadece benden hoşlanmalarını istedim, ama evlilik problemlerine şahit oldum. Open Subtitles أردتهم أن يحبوني الآن، أنا مجرد شاهدة على كارثتهم الزوجية
    Bu derece gelişmiş bir katil, bir tanığı... boş yere sağ bırakmaz. Open Subtitles القاتل الذي يقوم بجرائم متقنة مماثلة لا يترك شاهدة حية بدون سبب
    Ama şimdi burada kalıp tanıklık edeceksin, onun vasiyetini okumalıyız. Open Subtitles . لكن الآن بما أنك هنا لتكونى شاهدة ، يجب أن نقرأ وصيته
    Onun gizlenmesi gereken beklenmedik bir tanık olduğunu söylerim. Open Subtitles سأقول انها شاهدة هامة, وانك ستخفيها بعض الوقت
    Karım o gece eve kaçta geldiğimi biliyor. Bağlantısı olmayan bir tanık daha değerli olur. Open Subtitles اٍن شاهدة غير مهتمة سوف تكون أكثر قيمة منها
    tanık olmam gerektiği fikri. Kocam için değil, ama savcılık için. Open Subtitles فكرة أننى يجب أن أكون شاهدة ليس لزوجى بل للمحاكمة
    En iyi tanık ifadesinin bayan memurun ifadesi olması gerekiyordu. Open Subtitles ينبغي أن تكون أفضل شاهدة ممكن أن تحصل عليها
    Ve bence Caroline'ın tanık olduğu suçu da o işledi. Open Subtitles وأعتقد أنه مرتكب الجريمة التي كانت شاهدة عليها.
    Sizi rahatsız etmek istemezdim ama başka bir vakada daha tanık olduğunu hatırladım. Open Subtitles لا أريد ازعاجك يا سيدي لكن أذكر أنها شاهدة في قضية أخرى
    Ve o benim problemim, çünkü şahit benim, ve oda mahşerin bir atlısı Open Subtitles و هو مشكلتي , لأنني شاهدة و هو واحد من فرسان نهاية العالم
    Bu olaya ailen, komşular... yoldan geçenler ve polisler şahit olmuş. Open Subtitles عائلتك شاهدة علية الجيران و المتفرجون و الشرطة
    Bu bir iddia değil, savcının tanığı tarafından yapılan bir itham! Open Subtitles هذا ليس تلميح , انه اتهام صنع عن طريق شاهدة الأتهام
    Tasha'nın davanızda bir görgü tanığı olduğu için, bilgi almak istediğinizi söyledim, Open Subtitles لقد ابلغتها بأنك تحتاجين الإطلاع على التفاصيل بما أنها شاهدة بأحدى قضاياك
    Bu gece en iyi arkadaşının ölümüne tanıklık ettin. Open Subtitles أنتِ شاهدة على موت إحدى صديقاتك ِالمقربات الليلة
    tanığın vardı ve kamu avukatın kaçmasına izin mi verdi? Open Subtitles كان لديك شاهدة إثبات وسمحت لها محامية الدفاع العام بالإفلات؟
    Kettering'i kızımın kompartımanında gördüğünü söyleyen bir tanığımız var. Open Subtitles لدينا شاهدة تقول انها رات كيترينج فى مقصورة ابنتى
    Bir görgü tanığım var, kız arkadaşı. Bunu yaparken onu gördüğünü söylüyor. Open Subtitles أنا لدي شاهدة إنها صديقته تقول إنها رأته يفعلها
    Georgia zaten güvenilemeyecek bir tanıktı; bu ona zaman kazandırdı. Open Subtitles لقد كانت شاهدة غير معتمد عليها لذا ذلك أكسبه بعض الوقت
    Üniversiteden meslektaşımın böyle muhteşem tarihi bir olaya şahitlik etmesi benim adıma büyük bir şereftir. Open Subtitles يُشرّفني أن زميلة لي في الجامعة حصلت على هذه الفرصة العظيمة بأن تصبح شاهدة عيان على التاريخ
    Teşekkür ederim, ayrıca Bayan Costello bir karşı tanıktır. Open Subtitles شكراً يا سيادة القاضى بما أن الآنسة (كاستيلو) شاهدة نقض
    Ülkeden ayrılmak üzere olan bir tanıktan yeminli ifade almak için buradayım. Open Subtitles أنا هنا لتأمين إقرار من شاهدة تترك البلاد
    En azından bir şahidimiz ve bir kaç fiziksel kanıt mevcut konuştuğumuz şu sırada da analiz edilmekte. Open Subtitles لدينا شاهدة واحدة كحد أدنى وتُحلّل الأدلة الحسية حالياً
    Şef benim bir tanıkla görüşme yapmam için Brayeton'a gitmemi istedi. Open Subtitles والرئيس طلب مني أن أذهب فورا إلى برينتون لمقابلة شاهدة
    Ama ölüm zamanında seni o karavanda gören bir şahidim var. Open Subtitles لكن لديّ شاهدة تُعيّنك بمقطورته في وقت وفاته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus