Baba, sadece dosyalarını indirebiliriz, sinirsel ağını ya da düşünme yetisini değil. | Open Subtitles | أبي، سنتمكن فقط من تحميل ملفّاته، وليس عمليات فكره أو شبكته العصبية |
Çektiğim bu fotoğraf, ağını bir saat boyunca sürüdükten sonra yakaladığı karidesleri tutan bu balıkçıya ait. | TED | هذه الصورة لصياد يمسك الروبيان الذي اصطاده بعد ساعة من سحب شبكته |
Denizaltılar, gemiler, katırlarla her yere dağıtım ağı kurmuş durumda. | Open Subtitles | شبكته تستخدم كل شيء من بغال حتى الغواصات كي يشحن منتجه |
Küçük adamımızın derisinde sadece birinci dereceden yırtıklar varken nasıl olurda sinirsel ağı devre dışı kalır? | Open Subtitles | كيف أن رجلنا الصغير لديه مزق بشرة من الدرجة الأولى، لكن شبكته العصبية مدمرة ؟ |
Eğer kapıdan çıkarsam bir şey bana saldırıp, canlı canlı yiyip daha sonra ağına mı saracak ? | Open Subtitles | لو أنا ذهبت للخارج ، شخص ما سيهاجمنى و يأكلنى حيا و يضعنى فى شبكته ؟ |
Kurduğu ağ altı yıl önce İzlanda'da bankacılığın çökmesine neden oldu. | Open Subtitles | تفاخر بأن شبكته سببت إنهيارًا مصرفيًّا في (أيسلندا) منذ 6 سنوات |
Sen, ağında beni takılı bulan balıkçı. | Open Subtitles | أنت ، و الصياد الذي وجدني عالقاً في شبكته |
Onun bağlantılarının çoğu son 36 saat içinde mertaraf edildi. | Open Subtitles | معظم أفراد شبكته تمت تصفيتهم فى ال36 ساعة الأخيرة |
Sipariş bile verilmiyormuş. Belki haklıdır. Belki şüpheli onu başka bir şeyle kandırıp ağını kullanmıştır. | Open Subtitles | ربما هو محق، ربما تلاعب به المجرم لهدف آخر، كاستخدام شبكته كجزء من خداعه |
Bu sabah gördüğüm, ağını ören... Örümcek gibi çalışacağım. | Open Subtitles | وسأعمل مثل العنكبوت الذى رأيته هذا الصباح يبنى شبكته. |
Görevin, onun güvenlik ağını aşmak ve tehdide en çok zararı vermek. | Open Subtitles | مهمتك إختراق شبكته الأمنية والقضاء على خطورته بأضرار بالغة |
Kendi ağını kurmak için bizi kullanır ve yerel ve ucuz bir kaynak için bizi bırakır. | Open Subtitles | سوف يستغلنا لإنشاء شبكته ثم يتركنا لمصدر أرخص محلي |
Güç ağını haftalarca devre dışı bırakabilir. | Open Subtitles | أنه سيبقى شبكته الكهربائية غير متصلة لأسابيع |
Sinir ağı temel Japonca ile programlanmıştı. | Open Subtitles | حسنٌ، شبكته العصبية مبرمجة بأساسيات اليابانية |
Gerçek ve yalanı harmanlayıp Amerikan halkını bize düşman etmek için kendi ağı üzerinden yayıyor. | Open Subtitles | الخلط بين الحقائق والأكاذيب ونشر ذلك مرارا على شبكته لقلب الشعب الأمريكي ضدنا |
Yüzeyde, yüksek teknolojiye sahip bir ağı var ancak bu Novosti Uydusu dâhil yasadışı elde edilen Soğuk Savaş malzemelerinden bir kule inşa etti. | Open Subtitles | في الظاهر شبكته في منتهى التطور لكنها مبنية على معدات قديمة غير شرعية من الحرب الباردة بما فيها قمر "نوفوستي" الصناعي |
Kurduğu ağda bekleyen her örümceğin ağına yaklaşan başka bir örümceğe karşı saldırganlaşması beklenir ama bunlar öyle değil. | Open Subtitles | أيّ عنكبوت مستقرّ على شبكته قد يردّ بعدوانيّة تجاه عنكبوت آخر يقترب منه. لكن ليس هؤلاء. |
Onun ağına düştüm. Biraz zaman alacak. | Open Subtitles | .. لقد وقعت في شبكته سيأخذ الأمر بعض الوقت |
Kız nereden kaçırılırsa kaçırılsın, eninde sonunda onun ağına düşecektir. | Open Subtitles | لايهم من اين تختفى الفتاه ولكنها تنتهى فى شبكته |
# Even a tiny spider spins a web (hatta örümcek bile ağ yapabiliyorsa) | Open Subtitles | ♪ حتى العنكبوت الصغير يغزل شبكته ♪ |
Bütün yaz boyunca ağ örmesini seyretmiştin. | Open Subtitles | تراقيبه يصنع شبكته كل صيف؟ |
Tabii Sheldon oradaysa, sonsuza kadar, onun sızlayan son derece sinir bozucu ağında kalırsın. | Open Subtitles | إلا إذا كان شيلدن هناك حينها ستعلق للأبد مع أنينه و و شبكته المخاطية المعقدة |
Evet, Rudy sinirsel bağlantılarının tamamen yandığını söylemişti. | Open Subtitles | نعم، "رودي" قال أن شبكته العصبية كانت مدمرة بالكامل |