Birkaç hafta sonra, kozmoloji makinesinden garip şeyler gelmeye başladı, garipti çünkü tanıdıktı. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع شيء غريب نتج من الجهاز الفلكي غريب لأنه كان مألوف |
Cuma geceleri bir hayli garip şeyler oluyor ama bu ben çalışmaya başladığımda oluyor, ve ben arkadaşlarımın DNA'larını | TED | إنه شيء غريب نوعًا ما للقيام به في ليالي الجمعة، ولكن هذا هو الذي بدأت بفعله، وبدأت بتجميع مجموعة كاملة |
Ama bilmiyorum. tuhaf şeyler oluyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير من المسلمين سوف يكونون هناك، هذا شيء غريب |
Burada garip bir şeyler oluyor. Şişman bir farenin kokusunu alıyorum. | Open Subtitles | شيء غريب يحدث هنا أنا أشم رائحه فأر كبير و سمين |
Ben de kafamın arkasında bir gariplik olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لذا كنت أفكر ربما هناك شيء غريب بخلفية رأسي |
Şimdi burada tuhaf bir şeyler dönüyor ve ne olduğunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | الأن هناك شيء غريب يحدث هنا وأنا أُريد أن أعلم ما هو |
Bak, kendim gibi görünmediğimi biliyorum, ama çok garip şeyler oldu. Gerçekten korkuyorum ve senin yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنظر ، أنا أعلم أنني لا أشبه نفسي ولكن هناك شيء غريب حصل |
John, sahada garip şeyler oluyor gibi geldi bana. | Open Subtitles | جون يبدو أن هنالك شيء غريب يحدث في الملعب |
Bil diye diyorum, böyle garip şeyler söyleyince cidden uzaklaşıyor insan. | Open Subtitles | فقط لمعوماتك, ان قول شيء غريب كهذا يُذهِب الاثاره |
Bu apartmanda tuhaf şeyler oluyor. Farketmediğimi sanma. | Open Subtitles | هناك شيء غريب في هذا المبنى لا تظن أني لم ألاحظ |
Avukat Park'a göre ofiste tuhaf şeyler olmuş. | Open Subtitles | لقد قال المحامي .أن شيء غريب قد حدث بالداخل |
Burada her an tuhaf şeyler olabilir. İnsanlar şeytana tapanları suçlayabilir. | Open Subtitles | في وقت يحدث أيّ شيء غريب هُنا، الناس يضعون اللوم على عبدة الشيطان. |
Burada garip bir şeyler olduğu konusunda iyi bir ihbar aldım. | Open Subtitles | حصلت على هذه المعلومة الساخنة بأن هنالك شيء غريب يحدث هنا |
Çocuklar, 2008 baharında, Barney amcanızın başına garip bir şeyler geliyordu. | Open Subtitles | يا أولاد ، في ربيع 2008 شيء غريب حدث لعمكم بارني |
Larry Boy'un annesi aniden buraya taşınınca bir gariplik olduğunu anlamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أعرف أن هناك شيء غريب عندما انتقلت أم لاري بوي إلى هنا |
Her zaman onunla ilgili tuhaf bir şeyler olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف دائما أن هناك شيء غريب عن ذلك المتأنق. |
Peki, siz çocuklar herhangi garip birşey ile temas ettiniz mi o gece ? | Open Subtitles | الآت هل لامستم شيئاً أي شيء غريب هنا أثناء العشاء ؟ |
Ben olmadığım zaman, onda bir tuhaflık varmı? | Open Subtitles | عندما اكون غائباً ، ألا تلاحظ أي شيء غريب عليها ؟ |
Eğer ki doğru çeşit atomları kullanırsanız ve onları yeterince soğutursanız, tamamen tuhaf bir şey meydana gelir. | TED | الان، اذا انت استخدمت النوع الصحيح من الذرات وجعلتها بارده كفايه، شيء غريب جداً سيحصل. |
İnsanlık tarihindeki en garip şey olmalı bu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا أكثر من مجرد شيء غريب حدث |
bir gizemi çözmeye çalışıyorlardı. Ve şunu buldular; eğer bunun gibi bir vakum tüpleri olsaydı ve içerisinden yüksek voltaj geçirilseydi, böyle ilginç bir şey meydana gelirdi. | TED | اكتشفوا أنهم لو كان لديهم أنبوب مفرغ مثل هذا ومررنا جهدًا عاليًا بداخله، لحدث شيء غريب. |
Bugün havada garip birşeyler var. Pilotum bile sinirli. | Open Subtitles | هناك شيء غريب في الهواء اليوم . حتى الطيار عصبي |
Ben oradan çıkmanın bir yolunu arıyorken, garip bir şey oldu dün. | Open Subtitles | لكن شيء غريب حدث الأمس عندما كنت أحاول ان أجد طريقاً للخروج |
Ve benliğimin bir projeksiyon olduğunu ve bir işlevi olduğunu fark ettiğimde komik bir şey oldu. | TED | وعندما أدركت وفهمت تماما أن ذاتي ما هي الا امتداد للتوقعات وأن لها وظيفة محددة، شيء غريب حدث. |
Amirlerine dışarıda çok garip olaylar döndüğünü söylesen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تخبر رؤسائك بأن هنالك شيء غريب يحدث |