"شيء في" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şeyler
        
    • şeyi
        
    • şeyden
        
    • şeyin
        
    • birşey
        
    • en
        
    • bir şeye
        
    • şey yerli
        
    • bir şey mi
        
    • da bir şey
        
    • de bir şey
        
    • bir şey var
        
    • hiçbir şey
        
    • içindeki
        
    Bu kızın derinliklerinde bir şeyler vardı ve bunu açığa çıkartmak istiyordum. Open Subtitles كان هناك شيء في هذه الفتاة أريد أن أكشف له عن نفسي.
    - Kafanın içinde söylediklerini kontrol edebilmene yarayacak bir şeyler olsaydı.. Open Subtitles إلا إذا كان هناك شيء في رأسك للسيطرة على الأمور تقوله.
    Kara deliklerin evrendeki her şeyi yuttuğuna dair bir efsane vardır, ama onun içine düşmeniz için çok fazla yaklaşmanız gerekir. TED هنالك خرافة تنص على أن الثقب السوداء تلتهم كل شيء في الكون، لكن في حقيقة الأمر يجب الإقتراب كثيرا للسقوط فيها.
    Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum, ne olursa olsun. Open Subtitles سأظل أحبك اكثر من أي شيء في العالم لايهم مايحدث
    Resim, resimdeki her şeyin anlamlı ve önemli olduğu görsel bir dildir. TED الرسم هو لغة مرئية حيث كل شيء في الرسم له مغزى وأهميّة
    Lütfen bir bardak su, gözüme birşey kaçtı, su serpmek istiyorum. Open Subtitles أريد قدحاً من الماء ، رجاءً لقد دخل شيء في عيني
    Hayatımdaki en önemli şey de bu sırada meydana geldi. TED وهو أهم شيء في حياتي حدث أيضاً في ذلك الوقت.
    Herhangi bir şeye, herhangi bir yerde ya da zamanda dönüşebilirler. TED يمكنهم أن يتحولوا إلى أي شيء في أي مكان وأي وقت.
    Yolumun üzerine sürekli bir şeyler çıkarıyordu ve buna dayanmak zorundaydım. Open Subtitles و وضع شيء في طريقها كل الوقت و حتميا ستقف فوقها
    Sizi bilmem ama ben geleceğim için bir şeyler yapmaya kararlıyım. Open Subtitles لا أعلم ماذا عنكم، ولكني أنو أن أفعل شيء في حياتي.
    Tamam, ben de mahkemede bir şeyler yapabilir miyim ona bakayım. Open Subtitles حسنا، سأرى أنا ما إذا كان يمكننا فعل شيء في المحكمة
    Tabi, eminim bu poşetlerde , seni tutuklatacak bir şeyler vardır. Open Subtitles أجل، متأكدة أنه يوجد شيء في تلك الأكياس يمكننا اعتقالك بسببها
    Senin genlerinde seni geri getirmelerini sağlayan bir şeyler var. Open Subtitles هناك شيء في الجينات والذي من خلاله أستطعنــا إعادتك للحياة
    Kazanan hepsini alır. Hiç bir şey kazanamayabiliriz. Veya her şeyi kazanabilirsiniz. Open Subtitles قد نخسر كل شيء في نهايه المطاف أو قد تربحان كل شيء
    O adam, onun için dünyadaki her şeyden daha önemli. Open Subtitles أعني أن والده يعني إليه كل شيء في هذا العالم
    Doğru bir teşhis olsa gerek, Bay Keating. Hayatta her şeyin bedeli vardır. Open Subtitles يجوز ان تكون تلك هى العبارة الصحيحة كل شيء في الحياة له ثمنه
    - Suç aleti bıçak gibi birşey... fakat olay mahalinde hiçbirşey bulunamadı. Open Subtitles شيء حاد كموس كان السلاح لكن لم يوجد شيء في مسرح الجريمه
    en son cinayet bölgesinde bir şey bulunca emin oldum. Open Subtitles وأنا أصبحتُ مُتَأَكِّداً عندما وَجدتُ شيء في آخر موقعِ للجريمةِ.
    Daha önce hayatımda hiç bir şeye bu kadar hazır olmamıştım. Open Subtitles لم اكن اكثر استعداداً لأي شيء في حياتي أكثر من ذلك
    Her şey yerli yerindeydi. Benim ise yapacak son bir şeyim kalmıştı. Open Subtitles لقد كان كل شيء في مكانه كان علي أن أقوم بشيء واحد فقط
    Bu akşam çok sesssizsin. Aklında bir şey mi var? Open Subtitles أنت هاديء جدا هذا المساء هل عناك شيء في بالك؟
    en çok ABD, Güney Amerika ve Asya. Avrupa'da bir şey yok. Open Subtitles معظم الولايات المتحدة، امريكا الجنوبية آسيا، و لكن لا شيء في أوروبا
    Cinsel organlar esasında pek de bir şey anlatmıyor. TED الأعضاء التناسلية لا تخبرك أي شيء في الواقع.
    Çünkü şu hacker'ın sizden çaldığı belgelerde görmemi istemedikleri bir şey var. Open Subtitles لأنهم لا يودّون مني رؤية شيء في الوثائق التي سرقها المخترقون منكم
    Genlerimizde Müslüman veya Meksikalılardan nefret etmeye dair hiçbir şey yok. TED لا يوجد شيء في حمضنا النووي يجعلنا نكره المسلمين أو الكمسيكيين.
    İçindeki sayborg çekirdeğinde. Galaksideki bilinecek her şeyi bilmek istiyor. Open Subtitles نواة السايبورغ التي بداخله، تريد معرفة كل شيء في المجرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus