Bundan böyle, dışarı çıktığınızda Bir şey görürseniz, Bir şey duyarsanız hemen durduracaksınız. | Open Subtitles | من الآن وصاعداَ حينما تخرجون لو سمعت أو رأيت شيئاَ عليك أن توقفه |
Ama dün bize söylemeyi unuttuğun Bir şey varsa, sorun olmaz. | Open Subtitles | لكن لو أن شيئاَ ربما نسيت إخبارنا عنه بالأمس فهذا متفهم |
Belki içlerinde gizlenmiş bir şeyler vardır diye müsveddelere bakıyordum. | Open Subtitles | حسناَ كنت أبحث في المخطوطات أفكر ربما شيئاَ مخبئاَ بهم |
Bu herif çok sinirlendi. Bana güven. bir şeyler saklıyor. | Open Subtitles | وهذا الرجل متوتر للغاية، ثقي في، إنه يخفي شيئاَ |
Ama bu orospu birşey söylemezse, ne anlama geliyor bu? | Open Subtitles | لكن لو لم تقل العاهرة شيئاَ فماذا يعني هذا ؟ |
Hayatımın zor olacağı gerçeğini... bunu beklemem gerektiğini kabul edebilsem, o zaman hiçbir şey... beni kızdırmazdı diye düşünmüşümdür hep. | Open Subtitles | لا أعرف ، أعتقد أني لو تقبلت فكرة أن حياتي ستكون قاسية فسيكون هذا شيئاَ متوقعاَ ولن يضجرني |
Anlayamadığım nedenlerle, farklı bir şeye dönüştü. | Open Subtitles | ما أصبحنا له شيئاَ مختلفاَ لأسباب لم أعد افهمها |
Tıpkı, uh, bir şeyi yapmadığını bildiğin halde daha önce yapmışsın gibi | Open Subtitles | كما لو أنك فعلت شيئاَ من قبل لكن تعرف أنك لم تفعله |
- Yine böyle Bir şey yaparsa ve bu sefer birine Bir şey olursa, engelleyebilecekken engellememişsen seni rahatsız etmez mi? | Open Subtitles | وهو سيفعل شيئاَ كهذا ثانيةَ هذه المرة قد يتأذى أحد الفرق هذه المرة تستطيع إيقافه ولم تفعل وهذا لا يضايقك ؟ |
Tamam, Dr. Hamza bunu tetikleyen Bir şey olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | حسنا، اه قال الدكتور, حمزة شيئاَ أثار عليها هذا الصباح |
Biri senden Bir şey koparıp, alsa hoşuna gider mi? | Open Subtitles | كيف ستشعرين إذا جاء شخص من مكان بعيد ليأخذ منكِ شيئاَ ؟ |
Bununla birlikte, saygıdeğer hanımefendimize benzemeyi öğrenmeğe başladığına göre, sana Bir şey vereceğim, böylece kitaplarımızdan bazılarını okuma şansına iyice layık olacaksın. | Open Subtitles | فوق هذا بما أنك بدأت تضاهي سيدتنا العزيزة سأعطيك شيئاَ تستحقه بشدة فرصة لقرأة بعض مؤلفاتنا |
Size göstermek istediğim bir şeyler var ve... ve, sonra, bilmiyorum, sonrasında beni burda görmek istemeyeceksiniz, | Open Subtitles | اريد أن أريكم شيئاَ بعدها لا أدري قد ترغبون في خروجي |
Aslında iş arıyor, bilgisayar, teknisyeni. Eğer bir şeyler duyarsanız. | Open Subtitles | في الحقيقة تبحث عن عمل لو احتجت شيئاَ فهي متخصصة تقنية |
Başka bir şeyler daha duydun mu? | Open Subtitles | آسف أني لم أستطع الحضور هل سمعت شيئاَ آخر ؟ |
Kimse birşey görmedi. Tek kelime etmeyin,tamam mı? | Open Subtitles | لم يرَ أحد شيئاَ لذا أبقوا فمكم مطبقاً؛ مفهوم؟ |
Kimse birşey görmedi. Tek kelime etmeyin, tamam mı? | Open Subtitles | لم يرَ أحد شيئاَ لذا أبقوا فمكم مطبقاً؛ مفهوم؟ |
- Ben de öyle birşey olduğunu düşünmüştüm. - Artık gidebiliriz. | Open Subtitles | توقعت أنه قال شيئاَ مثل ذلك الآن، يمكننا الذهاب |
52 yaşındaydı ve birden... gerçekte kendinden hiçbir şey vermemiş olduğunu fark etmişti. | Open Subtitles | كان يبلغ 52 عاماَ ، وقد آلمه فجأة أنه لم يمنح شيئاَ من نفسه لأحد |
Beni hakkında hiçbir şey bilmediğim bir suç hakkında konuşturabileceğini umuyor. | Open Subtitles | آملة بأنها تخيفني لأقول شيئاَ عن الجريمة التي لا أعرف شيئاَ عنها |
Aman tanrım. Evet. Kulübe söyleyecek bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | واغتصابها بعدة أشخاص أحتاج شيئاَ أخبرهم به |
Sadece önceden bilmediğiniz bir şeyi ve mümkünse babanızın dahi bilemeyeceği bir şeyi bulana kadar makaleyi okumalısınız. | TED | ما عليك سوى قراءة المقالة حتى تجد شيئاَ لا تعلمه ومن المستحسن ألا يعلم حتى أباك عنه |
Aklı başında birine danışmadan ikinizden birinin hiçbir bok yapmasını hatta bir bok yapmaya niyetlenmesini bile istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أياََ منكما يفعل شيئاَ أو حتى يتفكر بفعل شيء حتى تدققونه مع شخص يستطيع التفكير |
Onu gördüğüm an, birşeyler olacağını anlamalıydım! | Open Subtitles | في اللحظة التي رأيتها فيها,علمت أن شيئاَ ما سيحصل |