Hayattan seni bir şekilde uzaklaştıran bir şey sağlıklı olamaz, değil mi? | Open Subtitles | أيّ شيء يجعلكَ تعاني من حياتك فهو غير صحّي ، أليس كذلك؟ |
Bay Gabler'ın bu evden hayatta ayrılmasını istiyorsan onu sağlıklı ve mutlu olduğuna inandırmalısın. | Open Subtitles | لو تُريدُ السّيدَ جابلر أن يتَرْك هذا البيتِ حيِّ يَجِبُ أَنْ تُقنعَه أنك صحّي وسعيد |
Şimdi Bakanlığa normal şartlara uygun, sağlıklı, tamamiyle düzgün bir polis olduğumu söyleyip beni buradan kurtarır mısın? | Open Subtitles | الآن، ساخبرة انا أنا مجرّد معدلك صحّي خرّب شرطي كليا وأخرجني هنا، رجاء؟ |
Ben sağlıklı yiyorum. Bir göz çıkarmam gerekiyorsa çıkarırım. | Open Subtitles | أنا أتناول طعام صحّي, إن إضطررت لإصابة عين, فهذه هي اللوازم |
Sizi bir sağlık Evi'ne şekle girmeniz İçin yolladım. Bunun yerine siz orasını yok ettiniz! | Open Subtitles | سأُرسلُك إلى منتجع صحّي لكي تصبح في الشكلِ المناسب.بدلاً مِن ان تُهدّمُه |
Bence farelerle uyumak çok sağlıklı değil. | Open Subtitles | لا أظنّ أنّ النوم بمعية الجرذان صحّي جدّاً |
18 saat önce masaya sağlıklı bir adam olarak oturdu. | Open Subtitles | 18 ساعة مضت، يَجْلسُ أسفل في المنضدةِ a رجل صحّي. |
Önümde modern tıbbın... sağlayabileceği her test var... her biri bu delikanlının son derece sağlıklı olduğunun kanıtı. | Open Subtitles | لدي نتائج لكل إختبار طبي حديث قادر على إعْطائنا، وهم جميعاً يُشيرون أن هذا شابّ صحّي تماماً |
Birkaç ay sonra, sağlıklı olman da umrumda değildi. | Open Subtitles | بعد بضعة شهور، أنا لَمْ أُردْ حتى إذا أنت كُنْتَ صحّي أَو لَسْتَ. |
Öyleyse, bugün öfkenizi sağlıklı bir şekilde ifade etmeniz birkaç egzersiz yapalım. | Open Subtitles | جيد , لذا يمكننا ان نقوم باختبار مزدوج لمساعدتكن. أإظهر غضبَكَ عَلى نَحوٍ صحّي. |
Sadece şişman, sağlıklı yavrular Kutup kışını atlatabilir. | Open Subtitles | شبل صحّي سمين فقط سَيَنْجو من الشتاءِ القطبيِ. |
Burada olmanın, senin için neden sağlıklı ya da güvenli olmadığını, ona anlattın mı? | Open Subtitles | أأخبرتها لماذا هو ليس صحّي . . أو آمن لك في أن تكون هنا؟ |
Güzel, sağlıklı bir sekste yanlış bir şey yok. Mahallede coşku patlaması yaratıyor. | Open Subtitles | لا أرى ضرر في جنس صحّي بل يُضفي جو مريح على الحيّ |
Tek başına içmenin sağlıklı olmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ، يَقُولونَ بأنّه لَيسَ من صحّي أن تشُرْب لوحدك |
Evrimsel açıdan bakacak olursak sağlıklı döller üretebilir. | Open Subtitles | لذا من وجهة نظر تطوريّة هو سوف ينتج نسل صحّي |
Tamamen sağlıklı ve geçmişinde hiçbir kalp sorunu olmayan biri. | Open Subtitles | الحقّ , a طفل صحّي كلياً بدون تأريخِ مشكلةِ قلب. |
Kirli emellerine alet olmak için burada oturmuyorum çünkü bir yastık kılıfına sağlıklı olmayan bağımlılığın var. | Open Subtitles | لن أجلس هنا وأتقبّل هذا الإعتداء، لأنّكِ دليك إرتباط غير صحّي بمخدة. |
Daha fazla maaş, ayrıca bana ve eşime sağlık imkanları veriyorlar. | Open Subtitles | الراتب أعلى، بجانب تأمين صحّي لي ولزوجتي. |
50,000. Yüzde 80'e -20 sağlık planı. Ve işe gidip gelmem için özel araç. | Open Subtitles | خمسون ألفا سنويا ، تأمين صحّي شامل ، وسيارة للنقل |
Birçok insan sağlıksız beslenmenin kendilerine iyi gelmediğini bilse de işin eğlencesini tehlikeye atmak istemediklerini ve bu yüzden sağlıksız beslenmeye devam ettiklerini savunur. | Open Subtitles | يمكن أن يجادل الكثير من الناس ذلك حتّى مع أن تناول غذاء غير صحّي ليس جيدًا لهم، لا يريدون التخلّي عن الجانب الممتع فيه. |
- Harika, çok hijyenik oldu. - Fark edeceğini sanmam. | Open Subtitles | عظيم ذلك حقاً صحّي - أشك بأن ذلك مهم - |