Melissa Walker: Geçtiğimiz beş yılda, 1.000'den fazla maske yaptık. | TED | على مدى الخمس سنوات الماضية، صنعنا أكثر من ألف قناع. |
Dün gece portakal suyundan buz yaptık. Bu yüzden karışma. | Open Subtitles | صنعنا ليلة أمس مكعبات ثلج من عصير البرتقال، فلا تتدخّلي |
Onunla kardan bir kale yapmıştık. Tüneli falan bile vardı. | Open Subtitles | و قد صنعنا حصناً من الجليد و من تحته نفق |
Buna ulaşmak için düzinelerce prototip hazırladık. | TED | صنعنا عشرات من النماذج المبدئية لنصل لهذا. |
Daha da ilerleyip interneti yarattık ve tüm dünyayı birbirine bağladık; tüm dünyayı düzleştirdik. | TED | بعدها تطورنا و صنعنا الإنترنت وربطنا العالم بعضه ببعض، لقد سطحنا العالم |
- Bu akşam tarih yazdık. - Buluşmanız her kimleyse anlayacaktır. | Open Subtitles | لقد صنعنا التاريخ الليلة أنا متأكد أيا كان من ينتظرك فسيفهم |
- Hayır. Bizi buraya kadar getirecek tüm doğru seçimleri yaptık. | Open Subtitles | لا , صنعنا كل الخيارات الصحيحه التى تقودنا الى هذه المرحله |
bu işsizlik olayı harika çünkü gerçekten büyük planlar yaptık. | Open Subtitles | والتوظيف البطالة هذا رائع جداً بسبب اننا صنعنا خطط كبيرة |
Nerede olursa olsun Technodrome'u takip edebilecek karmaşık bir mekanizma yaptık. | Open Subtitles | فلقد صنعنا جهاز متطور يمكننا من تحديد مكان التكنودروم أينما كانت |
Evet gittik, balkona çarşaflardan çadır yaptık ve senin oyuncak fırınınla şekerleme kızarttık. | Open Subtitles | بلى فعلنا, صنعنا خيمة من الأغطية في الشرفة وشوينا حلوى الخطمي في فُرْنك |
Eski bir buzdolabı kutusundan gemi yapmıştık. | Open Subtitles | صنعنا هذه السفينة من علبة كرتون لثلاجة قديمة. |
Ona bizde pasta yapmıştık, ama o bunu göremedi. | Open Subtitles | نحن صنعنا كعكة ميلاد من أجلها أيضا لكّنها ببساطة لم ترها |
Daha yeni Muppets'a katıldığı koca bir film yapmıştık. | Open Subtitles | صنعنا فيلما كاملا لتوّنا حيث ينضم فيه إلى الدمى |
Bir sürü hazırlık yapmamız gerekti, kameraları kurduk, ışıkları ve benzer şeyleri hazırladık. | TED | وكان يتوجب علينا القيام بالكثير من التحضيرات . وقد صنعنا كميرات ,اضواء وكل ما الى ذلك .. |
Bizim yaptığımız alanın çevresinde şeker palmiyelerinden bir halka yarattık. | TED | لذا ما فعلناه أننا صنعنا حلقة من نخيل السكر حول المنطقة. |
Aslında, buraya gelme nedenimiz bu. Bu bildiriyi yazdık. | Open Subtitles | حقيقة،هذا ما نحن هنا من أجله لقد صنعنا هذا الإعلان |
İnsanlar bizi, yaptığımız işte insanlardan üstün yarattı. | Open Subtitles | صنعنا الإنسان لنبرع في ما نقوم به بشكل يتخطى المعقول بشريا. |
Hepimiz sömürülmüş yaşayan silahlar olarak yaratıldık. | Open Subtitles | نحن كنا جميعا صنعنا لكي نستخدم كأسلحة حية |
Her zaman olduğu gibi, makinanın zaferi aslında insanın zaferiydi. İnsanlar Kendi yaratımları tarafından geçildiğinde bunu unutuyoruz genellikle. | TED | لطالما كان انتصار الآلة هو انتصارًا للإنسان، شيء نميل لنسيانه عندما تفوقت إبدعاتنا علي صنعنا. |
Bu filmi bütün sahneleri, olayları yeniden yaratarak Casablanca'da çektik. | TED | صنعنا هذا الفيلم في الدار البيضاء، جميع اللقطات. |
Kesintisiz çalışmalardan sonra yaklaşık olarak yalnızca 3 kilo ağırlığında bir düzenek oluşturduk. | TED | وهكذا، وبعد عمل متواصل صنعنا جهاز طبلة بحمالة يزن فقط حوالي 6 رطل. |
Çok güzel şeylerdi. Anka Kuşunu küllerden yarattığımızı... kabul edersin sanırım hayatım. | Open Subtitles | أحسبكِ ستوافقيني في مجاز القول أنّنا سوياً صنعنا من الرماد شيئاً من العنقاء. |
Kütüphaneyi teras, düğünçiçeğini yıldızçiçeği, Veuve Clicquot'u Laurent-Pierre yaparsak partimiz hazır olur. | Open Subtitles | والآن أجعلي المكتبة شرفة مطلة وضعي زهور الرانكيلوس وأحظري خمر الفافو أعتقد بأننا صنعنا لأنفسنا حفلة |
Peki burada ne olmuştu? Bu ormanda büyük bir ekonomik yıkım yaratmıştık. | TED | فماذا حدث هنا ؟ لقد صنعنا فشل اقتصادي كبير في هذه الغابة. |