"ضخمة" - Traduction Arabe en Turc

    • büyük
        
    • koca
        
    • muazzam
        
    • dev
        
    • devasa
        
    • iri
        
    • geniş
        
    • gibi
        
    • yüksek
        
    • ağır
        
    • kocaman
        
    Sağlık hizmetlerinde kulaklarımıza göre tasarım yapmak büyük oranda kazanç sağlar. TED وهناك فوائد ضخمة تتاح من خلال تصميم رعاية صحية تراعي الأذنين.
    Ama genellikle açığa çıkmayan şey... ...paravan şirketlerin, yoksul ülkelerden... ...büyük miktarlarda parayı, dönüşümsel büyük miktarlarda parayı... ...çalmak için nasıl kullanıldıkları. TED ولكن ما لا يأتي عادة للضوء كيف تستخدم شركات شل لسرقة مبالغ ضخمة من المال، تحويلي مبالغ من المال، من البلدان الفقيرة.
    10 dakikadır koca bir iğneyle damardan çekiyordu. Tam bir keş. Open Subtitles كان يحقن نفسه لعشر دقائق بحقنة ضخمة يا له من مدمن
    Binlerce yıl önce, muazzam depremler dünyayı yerle bir etti. Open Subtitles منذ آلاف السنين زلازل ضخمة قلبت العالم رأساً على عقب
    O kadar fazla bilgiyi işlemeye çalışıyoruz ki bazı insanlar sinestezik oluyor ve her şeyi hatırlayan "dev boruları" oluyor. TED نحن نحاول أن نفهم الكثير من الأشياء لدرجة أن بعض الناس سيصبحوا اصطناعيين ويمتلكون أنابيب ضخمة تستطيع تذكر أي شئ.
    Birkaç gün için, devasa şehri, sınırsız olasılığın hüküm sürdüğü bir topluluğa dönüştürdüler. TED ولأيام قليلة حولوا مدينة ضخمة إلى مجتمع يتمتع بعدد لا نهائي من الإمكانات
    Bir akbabayı hiç yakından gördünüz mü ya da onlarla zaman geçirdiniz mi bilmem ama iridirler, iri. TED لا أدري أن كنتم قد رأيتم نسراً عن قرب أو قضيتم معه بعض الوقت، إنها طيور ضخمة جداً.
    Bunların o kadar geniş bir dönüş açıları var ki yerleşebilmeleri için aşırı düzeyde kaldırım ve asfalt kullanmamız gerekiyor. TED تمتلك تلك الشاحنات نصف قطر لانعطافها واسع لدرجة، اننا نضطر الى نشر كميات ضخمة من الرصيف و الاسفلت، لتناسب معها.
    Laboratuvarım beyni bir büyük veri problemine dönüştürmeye çalışan teknolojiler geliştiriyor. TED يطورُ مختبري التقنيات التي تحاول تحويل الدماغ إلى قضية بيانات ضخمة.
    Başka birisi ise şöyle dedi; "Peki ya yıldızın önünden geçip giden çok eliptik yörüngedeki büyük kuyruklu yıldız kümeleri?" TED حتى قال شخص آخر، حسناً، ماذا عن مجموعة ضخمة من المذنبات التي تمر بجانب هذا النجم في مدار بيضاوي الشكل؟
    En büyük yanılgılardan biri, bilimin sadece gerçeklerden oluşan bir yığın olduğu. TED المفهوم الخاطىء الكبير هو أن العلم مجرد كومة ضخمة قديمة من الحقائق.
    Düşsel bir film yapımcılığı değil bu, Hollywood'un bütün o göz boyama tekniklerini kullanıp büyük bütçelere sahip olduğunuz. TED انها ليست صناعة أفلام مترفة حيث تقول, أوه, تريد أن تضيف كل بهرجة هوليود, و حيث تمتلك ميزانيات ضخمة.
    Ancak 1972'de Sovyetler Birliği'yle büyük çapta bir tahıl satışı için görüşülürken Başkan Richard Nixon bu kısıtlamaları kaldırdı. TED ولكن في عام 1972، أزال الرئيس ريتشارد نيكسون هذه القيود أثناء التفاوض في مبيعات ضخمة للحبوب إلى الاتحاد السوفيتي.
    Noel arefesindeyiz ve sizin yüzünüzden oğlumuz koca şehirde kayıp. Open Subtitles في عشية عيد الميلاد، وبسببك طفلنا مفقود في مدينة ضخمة
    Güzel, o zaman bunların tümü sadece koca bir zaman kaybı. Open Subtitles جيد ، إذاً هذا كله مضيعة ضخمة للوقت بشكل لا يصدّق.
    Pekala. Sekiz koca ayak sesi duymuyorum yani sanırım kendimizi kaybettirdik. Open Subtitles حسناً، لا أسمع وقع ثمانية أقدام ضخمة لذا أظنّ أنّنا أضعناهم
    Adı Darcy. muazzam bir serveti ve Derbyshire'da büyük bir malikanesi varmış. Open Subtitles أسمه السيد دارسى وهو ذو ثروة ضخمة بالأضافة الى أملاك فى داربشير
    Ve kendileri hakkındaki düşünceyi yaymaları muazzam işgalci bir proje. Open Subtitles ونشر الفكرة في حد ذاتها تكون عملية ضخمة لإجتياح المشروع
    nehir yatağında yüzen dev baloncuklar gördüm, tıpkı bunun gibi. TED فإذ بي أرى فقاقيع ضخمة تطفو على ضفة النهر، كهذه.
    Mamutların devasa boyutta olduğu açıktı ama hiç kimse onlardan birini görmemişti. Open Subtitles من الواضح أن أفيال الماموث هي كائنات ضخمة لم يرها أحد أبداً
    Onunla Herat'taki ofisinde görüştüğümde, dört kocaman silahlı dört iri adam eşliğinde girdi içeri. TED عندما قابلتها في مكتبها في هيرات، دخلت وهي محاطة بأربعة رجال عظام يحملون أربع أسلحة ضخمة.
    Jüpiter'in yüksek hızda dönüşü geniş bantlı ters yöne dönen bulutlarını yönetir. Open Subtitles دوران المشتري السريع يسوق حزمٍ ضخمة من السحب التي تدور بالاتجاه المضاد
    Dali'nin çizimleri sanattan anlamayan gösteriş düşkünlerine çok yüksek fiyatta satılıyor. Open Subtitles رسوم دالي تصل لأسعار ضخمة ..لإرضاء زهوغريبيالأطوار. بدون تقدير للفنّ الحقيقي.
    Bu, ağır sonuçları olan küçük bir yolculuk. TED كانت رحلة قصيرة ولكن نتائجها كانت ضخمة.
    Yani Paskalya Tavşanı okyanus zeminine değişik şeyler bırakıyor ve araştırma yaptığımız bu sıra dağ üzerinde kocaman metal yataklarına sahipsiniz. TED فهل قام ميكي ماوس بوضع هذه الأشياء في قاع المحيط, ولدينا احتياطيات ضخمة من المعادن الثقيلة هنا في هذه السلسلة الجبلية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus