"طريقهم" - Traduction Arabe en Turc

    • yola
        
    • yolda
        
    • yollarına
        
    • yollarını
        
    • yolunu
        
    • geliyorlar
        
    • yoldalar
        
    • geliyor
        
    • gidiyorlar
        
    • yolunda
        
    • yol
        
    • doğru
        
    • yoluna
        
    • gidiyor
        
    • gidiyorlarmış
        
    Birleşmiş Kuvvetler bu rüyayı durdurmak için yola çıkmış durumda. Open Subtitles القوات المتحدة فى طريقهم إلى هنا الآن لمحاولة إيقاف حلمنا
    Yerleşimin çoğu yolda, ...ama oldukça fazla bir grup geride kalmaya karar verdi. Open Subtitles معظم المستعمرات في طريقهم لذلك, و لكن عدد غير قليل منهم قرروا المناهضة.
    İstediklerini soydular ve yollarına çıkan her amcığı yok ettiler. Open Subtitles يسلبون من يُريدون ويقضوا على كل من يقف في طريقهم
    Siz genç insanlarsınız ve gençler, daima kendi yollarını kendileri bulurlar. Open Subtitles أنتم شباب ممتلؤون حيوية و الشباب دائماً ما يعثرون على طريقهم
    yolunu bulmak zorunda, ancak bunu yapmak için yalnız bırakılırsa bunu yapması daha olası. TED سيضطرون لإيجاد طريقهم لكن من المرجح حدوث ذلك اذا تركت وشأنها للقيام بذلك
    Bir saat önce Mitch ve Murray'le konuştum. Buraya geliyorlar. Open Subtitles تحدثت مع ميتش وموراى منذ ساعة وهم فى طريقهم إلى هنا
    Kontrolörlerle mühendisler yoldalar ama dediğim gibi, bu işler zaman alıyor. Open Subtitles المفتشون والمهندسون في طريقهم ولكن كما قلت هذة الاشياء تاخذ وقتا
    Bunu yanlış çözmek için 30 çılgın geveze buraya geliyor. Open Subtitles لدي 30 طالب مشتت بالدردشة في طريقهم الى هنا لبحلوا هذه بطريقة خاطئة
    Bu, bozkır ve küçük orman kartalları sıcak hava akımlarını kullanarak Afrika'ya gidiyorlar. Open Subtitles هذه عقبان السهوب ، والعقبان المنقطة الصغيرة، تركب تيارا دافئاً فى طريقهم لأفريقيا
    Lordum evlilik gerçekleşti. Şu anda çiftliğe doğru yola çıktılar. Open Subtitles مولاي، لقد تم الزواج وهم الآن في طريقهم إلى المزرعة
    Aile sahibi olunca yola gelecektir. Open Subtitles ، حينما يكون لديها عائلة فهذا سيبعدها عن طريقهم
    Yardımının gerektiğini ve yolda olduklarını belirten bir mesaj bırakmış. Open Subtitles تقولُ أنّ ثلاثتهم بحاجة لمساعدة و أنّهم في طريقهم إليه
    Daha fazlası yolda, daha da fazlasına ise ihtiyaç vardı. TED و المزيد كانوا في طريقهم. و المزيد كانوا مطلوبين.
    Böylece oğlum ve sancaktarları Trident'ten geçip yollarına devam edebilirler. Open Subtitles حتى يمكنه هو والرماة أن يعبروا ترايدنت ويمضوا في طريقهم
    Sürü ayrıldığında, onlar kendi yollarına gittiler ve bizim işimize karışmamayı tercih ederler. Open Subtitles عندما تفرقت الجماعة , ذهبوا في طريقهم وسيفضلون أن لا يتدخلون في أمورنا
    Ona ulaşmak için yollarını açıyorlar, ama bu biraz zaman alacak. Open Subtitles أرأيت , إنهم يَشْقّونَ طريقهم إليها لَكن الأمر سَيَستغرقُ بَعْض الوقت
    İçgüdüsel olarak eve geri dönüş yolunu bulabiliyorlar. Open Subtitles يعرفون بالفطره كيف يجدون طريقهم للعودة لوطنهم
    Sonraki davanın davacılrı şu anda mahkeme salonuna geliyorlar. Open Subtitles .والمتهمون فى القضية التالية الان فى طريقهم لقاعة المحكمة
    Yapımcılar yoldalar ve Brad ile Angelina'yı gördüklerinde her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. Open Subtitles المنتجين هم في طريقهم وأريد كل شيء ليكون مثاليا، عندما يرون براد وانجيلينا
    Ajanlar geliyor. Merdivenden mi iniyoruz? Open Subtitles ان العملاء الذين طلبتهم في طريقهم الى أماكنهم وهم الآن في سـلم القبو جيبز :
    Tamam, onuncu caddeye doğru gidiyorlar. Altıncı caddede yollarını kesebiliriz. Open Subtitles إنّهم يسلكون الشارع العاشر، يمكننا قطع طريقهم عند الشارع السادس.
    Bu akşam konuştuğumuz çocukların tam üçte biri şeker hastası olma yolunda ilerliyor. TED والثلت الكامل من الأطفال الذين تحدثنا حولهم الليلة هم في طريقهم للإصابة بمرض السكري في مرحلة ما من حياتهم.
    İlkel atalarımız, evleri ve canları tehlikede olunca bilinmeyen yerlere yol almaya daha iyi fırsatlar bulabilmek için cesaret ettiler. TED وعندما أدرك أسلافنا الأوائل أن مساكنهم ومعيشتهم في خطر، غامروا بإيجاد طريقهم وسط بيئات غريبة بحثاً عن فرص أفضل للعيش.
    Mesaj ise, çoğu ülke sağa doğru gidiyor ve yukarı çıkıyor, TED والإستنتاج هو، معظم البلدان في طريقهم إلى اليمين و إلى الأعلى
    Şirketimin adamı onların yoluna çıktı ve bunun bedelini canıyla ödedi. Open Subtitles ولكن موظفٌ من شركتّي وقف في طريقهم ودفع حياتهُ ثمنًا لذلك
    Mike Prince ve Henry poker oynamaya gidiyorlarmış. Open Subtitles مايك برنس ,هنري كانوا في طريقهم للعب البوكر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus