"طلبتُ" - Traduction Arabe en Turc

• istedim
• istemiştim
• söyledim
• sordum
• söylemiştim
• rica
• dedim
• çağırdım
• sipariş
• demiştim
• istediğim
• talep
• teklif
• istediğimi
• aldım

Ona gözlerini dikmeni ve o şekilde dans etmeni mi istedim?
هل طلبتُ منكِ أن تحدّقي فيه وترقصي معه بتلك الطريقة ؟

Onun tedavi edilmesini istedim ve sakinleşmesi için para yardımı yaptım.
لقد طلبتُ أن يتم علاجها و لقد قدمتُ لها المال لتهدئتها

Arazi kiralamaya başladığın dönemlerde gelip benimle konuşmanı istemiştim.
طلبتُ منك المجيئ ومحادثتي من قبل عندما كنت تكتري الأراضي

Hey, sana elli kere buraya gelip bana yardım etmeni söyledim.
اسمعي ، لقد طلبتُ منكِ كثيراً أن تخرجي هنا وتساعديني

Senden altı paket istedim. Bana uzun bir çocuk getirdin. Sadece söylüyorum.
لقد طلبتُ منكَ ستَ علب بيرة ، فأحضرت لي علبةً واحدةً كبيرة

Em City'e bir nedenden gelmek istedim tek bir nedenden.
طلبتُ وضعي في مدينة الزمرد لهدفٍ وحيد لهدفٍ واحد فقط

Psikiyatr arkadaşımı aradım ve ona tekrar kalkışmaması için göz kulak olmasını istedim.
هاتفتُ الطبيب النفسي و هو صديقٌ لي و طلبتُ منه أن يسمح بتسريحها

Yanınızda taşımanızı istedim ki, bu sayede neyle karşı karşıya olduğumuzu anlayabileyim.
لذا طلبتُ منكِ حملها، إبقيها معكِ، حتى يمكنني رؤية ما نتعامل معه.

Senden bir gece baba gibi davranmanı istedim ama bunu bile yapamadın.
طلبتُ منك أن تتصرف كأب لليلة واحدة و لم تستطيع القيام ذلك.

Ben küçük bir çocukken, eğer yapabiliyorsa ormanları korumasını istedim.
حينما كنتُ طفلة صغيرة طلبتُ منه أن يقوم بحماية الغابة

Atanması gerçekleştiğinde bunu tekrar düşünmesini istemiştim.
عندما حصل على منصبه، طلبتُ منه أن يُراعي ذلك.

Seksle alakalı olmayan, düşünebildiğim tek şeyi istemiştim.
لقد طلبتُ الشيء الوحيد الذي يمكنني .التفكير فيه على أنه لم يكن جنسيًا

Onunla kafede buluşmak ve yüz yüze görüşmek istediğimi söyledim.
طلبتُ منها أن نتقابل في مقهى لنتناقش في الموضوع وجهاً لوجه

Hatta karısına gidip onun için öğle yemeği almasını bile söyledim.
حتّى أنّني طلبتُ من زوجته أن تذهب وتشتري له الغداء

Onlara insanlarla daha dürüst ilişki kurabilmeyi sordum , bilirsin ?
لقد طلبتُ منهم مساعدتي في أن أغدو أكثر صراحةً مع الناس, تعلم؟

Tam ayrılmak üzereyken, köydeki tamirciye tamir etmesini söylemiştim.
، فقط عندما غادرتُ القرية طلبتُ من أحد الحرفيين أن يُصلحه

Lafı uzatmadan söyleyeyim, yeğenimden bu gece dans etmesini rica ettim.
حسناً، لكي أقوم بالمجازفة، طلبتُ من أبنة أختي أن ترقص الليلة

Müdürü ne olursa olsun rahatsız etmeyin dedim.
و طلبتُ من المدير عدم الإزعاج مهما كلّف الأمر

Dedikleri gibi; seni buraya özel bir konuşma için çağırdım.
طلبتُ منك المجيء إلى هنا، حتى يمكننا التحدث بصراحة

Babam yeşil salata gibi bir şey sipariş etti, benim tabağımda patates kızartması vardı.
وطلب أبي شيئًا مثل الخس، وأنا طلبتُ البطاطس المقلية.

Sandalyeleri böyle bırakmayın demiştim.
لقد طلبتُ منكم أن لا تسحبوا الكراسي للخارج

Senin de katılmanı istediğim gözetleme ekibi işi iptal demek için aramıştım.
فقط أردتُ إعلامكِ بأن فريق المراقبة الذي طلبتُ منكِ الإنظمام له، تم إلغائه

Stonebridge yeniden bu birimde görevlendirilmeyi talep etti.
وقد طلبتُ من ستونبريدج إعادة التعيين لهذه الوحدة.

Şey, geçen ay ona çıkma teklif ettim.
لقد طلبتُ منه الخروج في موعدٍ الشهر الماضي وقد تواعدنا معاً عدّة مرات

Culinary Enstitüsü ile öğrenci kredileriyle ilgili görüşmek için randevu aldım.
لقد قمتُ بتضبيط موعدٍ مع مدرسة الطبخ. و لقد طلبتُ التحدث بشأن قروض الطلاب