Ancak son derece hırslı bir yaklaşıma girişmek üzereyiz, ki her tahılda hâlihazırda mevcut olan gen takımının hepsini açmayı hedefliyoruz. | TED | ولكننا على وشك أن نبدأ طريقا طموحا جدا، نأمل فيه تفعيل مجموعات كاملة من الجينات الموجودة فعلا في كل محصول. |
Kısa vadeli amaçlarımız biraz daha az hırslı. | Open Subtitles | سامحينا , ولكن أهدافنا المباشره إلى حد ما أقل طموحا |
hırslı ve çıkarcı piçin teki olmasa işi zaten ona vermezdim. | Open Subtitles | اذا لم يكن وغدا طموحا حقيرا لم أكن لأعينه لدي في البداية |
Avrupa'nın en iddialı çevre politikalarından biri olacaktı. | Open Subtitles | كان لدينا اكثر النظم البيئية طموحا في اوروبا |
İnsanlığın neler olup bittiğine dair en tutkulu denemesi. | Open Subtitles | المحاولة الأكثر طموحا للبشرية لنفهم كيف أصبحنا موجودون هنا |
Arkadaşın hırslı bir gençti ve politikada yer edinmek için paraya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | ان صديقك كان شابا طموحا وكان فى حاجة الى المال ليؤسس نفسه فى عالم السياسة |
Senin, restoranlarımdan birini almak isteyen hırslı bir genç olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بداخلك ، رأيت شابا طموحا يريد شراء أحد فروع مطعمي |
Büyük bir orduya kumanda eden, hırslı, genç bir savaşçıydım. | Open Subtitles | لقد كنت محاربا شابا طموحا أقود جيشا عظيما |
Görebileceğin en hırslı cadılar da değillerdi. | Open Subtitles | ولم يكن لجميعهم الأسيجة الأكثر طموحا التي رأيتها من قبل |
Edwin gibi hırslı ya da Josiah gibi cesur değildi. | Open Subtitles | لم يكن طموحا مثل ادوين، أو شجاع مثل يوشيا |
Yani bu yaklaşım pek çalışmıyor ve bence idareciler de bunun farkında, çünkü 2012'de Belediye Başkanı Bloomberg şöyle adlandırdığı bir yasa imzaladı: ülkedeki en hırslı ve kapsamlı açık veri mevzuatı. | TED | إذاً هذا النموذج غير ناجح، واعتقد أن صانعي القرار يعلمون ذلك، في عام 2012 وقع العمدة بلومبيرج قانونا ما سماه تشريع البيانات المفتوحة الأكثر طموحا وشمولا في البلد. |
- Daha iddialı seviye için. - hırslı değil misin? | Open Subtitles | من مكان أكثر طموحا ألست طموحا ؟ |
hırslı olmanın öyle kötü bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كما ترى لايوجد خطأ ان تكون طموحا |
Yani, biraz daha hırslı davranmaya başlarsa olacakları hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | اعني... تصوروا لو أنه بدأ بالتفكير بشكل أكثر طموحا |
Senin olduğun gibi, şehvetli ve hırslı. | Open Subtitles | بالمثل، الحسية و طموحا كما أنت. |
Büyük bir orduya kumanda eden, hırslı, genç bir savaşçıydım. | Open Subtitles | "كنت محاربا صغيرا و طموحا , أقود جيشا عظيما" |
Şimdi bu, yüzyıllarca düşündüğümüz büyük besteler haline geldi, konçertolar ve senfoniler gibi fakat en hırslı bir başyapıtın bile ana görevi, sizi hassas ve kişisel bir anınıza geri götürmek olabilir. Beethoven'ın Keman Konçerto'sundaki gibi. | TED | حيث انها تطورت الى قطع كبيرة على مر العصور مثل السيمفونيات و الكونشيرتو ولكن حتى اكثر المعزوفات شهرة و طموحا فانها قد تمتلك مهمة رئيسية وهو ان تعود بك الى لحظة ضعف او ذكرى شخصية تمتلكها مثل هذه المعزوفة من كونشيرتو الكمان لبيتهوفين |
En iddialı gezilerimizden biri. | Open Subtitles | انها واحدة من الرحلات الأكثر طموحا مع الكثير من المواقع لزيارتها |
Odesa Destanı'ndan bu yana yazılmış en iddialı mitolojik yolculuğu, bir araya gelerek yaratan birçok eski ve yeni etki vardır. | Open Subtitles | هنالك العديد من التأثيرات الغابرة والحديثة التي تتآلف لكي تكوّن أكثر الرحلات الأسطورية طموحا "منذ زمن "الأوديسة |
Şu anda Güneş Silahı'na bakıyorsunuz tutkulu projelerinden biri. | Open Subtitles | حتى و لو كان مصدرها السماء. أنتم تنظرون إلى "سلاح الشمس" ، واحد من من مشاريعم الأكثر طموحا. |