"طوال هذا" - Traduction Arabe en Turc

• Bunca
• Onca
• Tüm bu
• Bu kadar
• Bütün bu
• boyunca
• O kadar
• beri

Tüm Bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu.
لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون

Bak, Bunca zamandır düşündüğüm, onun lanet telefon şirketi için çalıştığıydı.
أترى، طوال هذا الوقت كنت أعتقد أنّه يعمل لصالح شركة الهاتف

Ormanda Onca zaman insanlarla olmayı hiç özledin mi?
طوال هذا الوقت في الغابة. ألم تفتقد الإتصال بأي إنسان؟

Üstelik Tüm bu zamandır Stifler'le arkadaşlık ediyoruz değil mi?
لما إذن كنّا صادقين مع ستفلــر طوال هذا الوقت ؟

Sam'in Bu kadar uzun süre nereye kaybolduğunu merak ediyorum.
أتعلمون ؟ أنا أتسائل مالذي أخر سام طوال هذا الوقت.

Bütün bu zaman boyunca, tek kişi vardı bizi kuratarcak.
طوال هذا الوقت كان هناك انسان واحدا فى امكانه انقاذنا

Bunca zamandır bunu beni senden almalarına engel olmak için yaptığını sanıyordum.
طوال هذا الوقت ظننتُ أنّك تفعل هذا لتحرّص على ألا يأخذوني منك

Yani Bunca zaman, gizli bir sesin, hayatında ne yapman gerektiğini söylemesini bekliyordun.
إذاً، طوال هذا الوقت، إنّك تنتظر الصوت الغامض ليخبرك ما الذي تفعله بحياتك.

Bunca zamandır grubumuzu bir araya getiren şeyi merak ediyordum.
طوال هذا الوقت كنت اتسائل عن الشيء الذي جمع مجموعتنا

"Kum" ve "kat". Bunca zaman gözümün önündeydi. Nasıl oldu da göremedim?
كوم و كوات كانت هناك طوال هذا الوقت كيف لم أرَها قبلاً؟

Bunca zaman ülkemiz için altın madalya kazanacak bir erkek çocuk istiyordum.
طوال هذا الوقت وأنا أتمنّى ظفر ولدًا حتى ليحوز الميدالية الذهبية لبلادي

Bu yüzden Bunca zamandır Joo Goon'un yanındayım.
هذا هو سبب . بقائي بجانب الرئيس طوال هذا الوقت

- Evet. Bunca zamandır da ilişki yaşıyordunuz.
و طوال هذا الوقت و أنتم علي علاقة مع بعضكما البعض

Bunca zaman Haç Kılıcı Tarikatı onu güvende tutmak için her şeyi yapmaya hazırdı.
و طوال هذا الوقت كانت منظمة السيف الصليبى مستعدة لعمل أى شىء لبقائه فى مأمنه

Cafer, en güvenilir danışmanım Bunca zaman bana komplo kurmuş.
جعفر .. أكثر المستشارين الذين أثق بهم يتآمر ضدي طوال هذا الوقت

Bunca zaman kuyruk üç saatlik mesafedeymiş.
لا أصدق، أن الذيل طوال هذا الوقت كان يبعد ثلاث ساعات فقط

Fakat Bunca zaman dışarıdaydı ve bunu bilmiyordum.
ولكن طوال هذا الوقت كان هناك بالخارج ولم أكن أعلم بذلك

Onca zaman bundan bir anlam çıkarmaya çalıştım, ama cevabı yanlış yerde arıyormuş.
, طوال هذا الوقت حاولت أن أستوعب الأمر لكنه كان يبحث في الطريق الخطأ

Öyleyse Bu kadar zamandır koloninizi temizlemek için neden önlemler almadınız?
إذن ، لم طوال هذا الوقت لم تتخذوا إجراءات لتنظيف مستعمرتكم؟

Bütün bu zaman içinde aramızdaki engelin kocan olduğunu düşünmüştüm.
طوال هذا الوقت أعتقدت بأنه كان زوجكِ الحاجز الذي بيننا

Eğer O kadar uzun zamandır arıyorlarsa nasıl oldu da hala bulamadılar?
أذا كانوا يبحثون طوال هذا الوقت فكيف لم يعثر عليهِ أحد ؟

Polis sabahtan beri seni bulmaya çalışıyor.
البوليس يحاول العثور عليك طوال هذا الصباح