"ظننتكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • sanıyordum
        
    • sanmıştım
        
    • sandım
        
    • düşünmüştüm
        
    • düşündüm
        
    • hani
        
    • düşünüyordum
        
    • zannediyordum
        
    Seni dışarıda sanıyordum. Sen olmadığında odana girmeyi alışkanlık edindiğimden değil. Open Subtitles ظننتكِ في الخارج، ليس وكأني آتي إلى هنا دائمًا عندما تخرجين
    - Liberal olduğunu sanıyordum. - Öyleyim ama baban değil. Open Subtitles ـ ظننتكِ مُتحررة الفكر ـ أنا كذلك ، لكن أباك ليس كذلك
    Senin kitaba baktığını ve bana yardım edebilecek bir şey bulamadığını sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننتكِ تفقَّدتِ الكتاب و لم تستطيعي العثور على شيء لمساعدتي
    Dünkü cesareti için ona borçluyum ama onunla konuştun sanmıştım. Open Subtitles أنا مدين لإبنك على شجاعته البارحة لكنني ظننتكِ تحدثتي معه في هذا الشأن
    Neyse ki buradasın. Onunla gittiğini sandım. Open Subtitles على أيّ حـالّ، أنتِ هنـا ظننتكِ سترحلين معـه
    Biliyor musun, gerçeği söylemek gerekirse, boyun eğeceğini düşünmüştüm. Open Subtitles فى الحقيقة، ظننتكِ لن تتمكنى من المتابعة
    Tatlım, bununla evde oturmak isteyeceğini düşündüm çünkü olanları düşününce çok değerli. Open Subtitles حبيبتي ، ظننتكِ سترغبين بالبقاء في المنزل مع هذه الطفلة
    Seni gördüğüme asla üzülmem, bunu bildiğini sanıyordum. Open Subtitles لنأشعرأبدابالأسفلرؤيتك، ظننتكِ تعلمين ذلك.
    Geçen geceden sonra beni bir daha görmek istemediğini sanıyordum. Open Subtitles ظننتكِ لا تودّين رؤيتي ثانيةً. بعدما حدثَ بالأمس.
    - Tekniğimden bahsettiğini sanıyordum hamile kalmaktan değil! Open Subtitles ظننتكِ تقصدين أسلوبي وليس أن الأقراص لن تؤدي عملها
    Bunu biliyorsun sanıyordum, ne de olsa hepsine el koydunuz. Open Subtitles ،بعد أن صادرتِ معظم تلك الأشياء ظننتكِ عرفتِ ذلك
    Bowling'i bırakıp başka bir spora başladın sanıyordum. Open Subtitles ظننتكِ تركتِ البولينغ، لتمارسي رياضة أخرى.
    Üç gündür bununla uğraşıyoruz. Bana güçlerimi kullanmayı öğreteceğini sanıyordum. Open Subtitles لقدقمنابذلكمدة ثلاثةأيام ، ظننتكِ ستعلمينى كيفية أستخدام قواي.
    - Bu bölgeyi ya da şu bölgeyi kullanabilirsiniz. Şu Hazmat giysilerini bekleyeceğinizi sanmıştım. Open Subtitles استخدموا هذه المنطقة وتلك المنطقة هنا ظننتكِ ستنتظرى بدل الوقاية هذه
    Hastane dışında beklememi istediğini sanmıştım. Open Subtitles ظننتكِ بأنكِ تريدنى ان أكون بخارج المستشفى ..
    Yvonne, Hayalet Vardiyası'nın iptal edildiğini söyledin sanmıştım. Open Subtitles إيفون، ظننتكِ قلتِ أن نوبة الأشباح التالية قد أُلغيت ؟
    Koltuğu bu tarafa çektim ve senin gördüğünü sandım. Open Subtitles لا، لقد سحبت الكرسي و ظننتكِ قد رأيتِ ذلك
    Ne demek bu, gittin sandım, aramadın beni? Open Subtitles ماذا يعني هذا؟ ظننتكِ غادرتِ، لأنّك لم تردّي على اتصالاتي.
    Geri zekalı! Lanet olsun! Üzgünüm, rol kestiğini sandım. Open Subtitles تبا متأسف لقد ظننتكِ تمزحين من اجل الكاميرا
    Dün geceden sonra beni görmek istemeyeceğini düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتكِ لا تودّين رؤيتي ثانيةً. بعدما حدثَ بالأمس.
    Artık benimle olmak istemediğini düşündüm. Open Subtitles ظننتكِ لا ترغبينَ بالتواجدِ معي بعد الآن.
    Adamın eli düzeltilecek gibi değil demiştin hani? Open Subtitles ظننتكِ قلتِ أن يد هذا الرجل غير قابلة للإصلاح.
    Gerekçem başta yattığınızı düşünüyordum. Open Subtitles سأدافع عن نفسي قائلاً أنني في بداية الأمر ظننتكِ عشيقته
    Salıya kadar gelmeyeceğini zannediyordum. Open Subtitles ظننتكِ لن تأتي حتى يوم الثلاثاء المقبل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus