"عادلاً" - Traduction Arabe en Turc

    • adil
        
    • haksızlık
        
    • dürüst
        
    • doğru
        
    • makul
        
    • adaletli
        
    • adaletsiz
        
    • uygun
        
    Ve bu çok küçük bir şeymiş gibi gelebilir, fakat bu size dünyanın gerçekten adil olmadığı hissini verebilir. TED قد تبدو هذه الأشياء صغيرة و روتينية لكن بامكانها أن تعطيك ذالك الشعور أن العالم في الحقيقة ليس عادلاً
    Sayın yargıç, adil olmaya çalıştığınızı fark ettim ve ben...ben o anın heyecanıyla söylenen sözler için çok üzgünüm. Open Subtitles إننى أدرك أن سيادتك تحاول أن تكون عادلاً إننى آسف جداً على أى ملحوظات لقد كانت وليدة اللحظة الحارة
    Erkekle şimdi dört dişi var. Bir numara. Oldukça adil görünüyor. Open Subtitles الآن هناك أربع إناث مع الذكر الأول، هذا لا يبدو عادلاً.
    Hayır, asıl haksızlık olan benim sizlerle hiç kamp yapamamış olmam. Open Subtitles لا، إنّ ما ليس عادلاً هو عدم ذهابي معكم للتخييم إطلاقاً
    Bu hiç de adil değil, sırf onun yüzünden vaktimi... buna devam edemeyeceğim. Open Subtitles أتعلم ليس عادلاً أن لا أتمكن بسببه قضاء الوقت.. من الصعب إكمال هذا
    Bence bu çok adil. O hiçbir zaman bir zam almadı. Open Subtitles حسناً، أظن ذلك مبلغاً عادلاً فهو لم يحصل على علاوة قط
    İkimiz için de adil olmazdı. Duygularım konusunda dürüst olmadım. Open Subtitles لم يكن الأمر عادلاً لكلانا لم أكن صادقة بشأن مشاعري
    Bu hiç adil değil Earl. Köpekler genelde it gibi koşar. Open Subtitles هذا ليس عادلاً ايرل، فالكلب معتاد على التسابق على قوائمه الأربع
    İkimize karşılık tüm rehineler pek adil görünmüyor, değil mi? Open Subtitles إثنان منّا مقابل الرهائن جميعاً، لا أظن أن ذلك عادلاً
    adil olmak gerekirse, o konuda hatalı olduğunu kabul etti. Open Subtitles , كي اكون عادلاً لقد اعترف انه اخطا في هذا
    İkinizi de dengede tutmaya çalışıyorum. İkinize de adil davranmak istiyorum. Open Subtitles أحاول أن أكون حيادياً أريد أن أكون عادلاً معك و معه
    senin devam etmeni istemiyorum ve bu hiç adil değil. Open Subtitles أنا لا أريدك أن تمضي قدماً , وهذا ليس عادلاً
    Tanrım, bu hiç adil değil. Lütfen bana bunu yapma. Open Subtitles .يا إلهي, هذا ليس عادلاً .رجاءاً, لا تفعل هذا بي
    eğer adil değilse tabii ki tekrar konuşabiliriz veya başka birşey düşünebiliriz Open Subtitles إن كان غير عادلاً لكي بالطبع يمكننا التحدث والتفاهم حول شيء آخر
    Çünkü hanımlar ve beyler, dünya adil değil. TED لأن العالم يا سيداتي وسادتي ليس عادلاً.
    Hayır, bu yüzden iklim değişikliğini çok önemsiyorum çünkü kesinlikle adil değil. TED بحق السماء، لا، ولهذا أكترث بالتغير المناخي، لأنه حتماً ليس عادلاً.
    Sorunuma bir çözüm bulamayınca başka bir toplantıya katılıp herkes için adil olan bir sistem öne sürmeye karar verdim. TED بعدما لم تُحل مشكلتي قررت حضور لقاء آخر وأن أفرض نظاماً يكون عادلاً للجميع.
    - Bu haksızlık ama. - Hadi aradan, haksızlıkmış. Dosdoğru. Open Subtitles ـ هذا ليس عادلاً ـ تباً للعدل ، هذا صحيح
    Sana karşı dürüst değilim, ve ne yaptığımı da bilmiyorum. Open Subtitles إنه ليس عادلاً بالنسبة لكِ وأنا لا أعرف ما أفعل
    Bu doğru değil. Kasabadaki insanların sana yapmak istedikleri doğru değil. Open Subtitles هذا ليس عادلاً ما يحاول الناس في هذه البلده فعله بحقك
    Benim de ondan sakladığım sırları göz önüne alırsak bu gayet makul. Open Subtitles هذا يبدو عادلاً مع الأسرار التى أخبأها عنها
    Ona karsi dirençli olmama gerek yok, adaletli olmam gerek. Open Subtitles لا يجب أن أكون قوياً معها يجب أن أكون عادلاً
    Çünkü daha sonra gelip de adaletsiz davrandığım için şikâyet etmenizi istemiyorum, Paul? Open Subtitles الأن لا أريدكم جميعاً تأتون إلى هُنا لاحقاً وتشكون بإنني لم أكن عادلاً.
    Şu dakikadan sonra yapacağım her şey kurallara uygun yani. Open Subtitles لذلك أعتقد أن كل ما يحصل بعد ذلك، يعتبر... عادلاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus