"عذري" - Traduction Arabe en Turc

    • bakir
        
    • bahanem
        
    • mazeretim
        
    • bakire
        
    • bakirin
        
    • Bakirsin
        
    • umabilirim
        
    • görgü tanığım
        
    Beraber çalıştığımız ilk gün kuzenine çaktığını, çünkü üniversiteye bakir gitmek istemediğini söyledin. Open Subtitles أول يوم عملنا مع بعضنا أخبرتني بأنك أقمت علاقة مع قريبتك لأنك لم ترد الذهاب للكلية عذري
    -O sanki tuhaf, iğdiş edilmiş bakir bir yaratıkmış gibi. Open Subtitles موازية هو بعض غريب، خصي... ... القليل مخلوق عذري.
    - ...bu yüzden ben de gelebilirim diye düşündüm. - Benim bahanem de eşit derecede zayıf. Open Subtitles ـ لذا فكرت في أنه ربما عليّ أن آتي ـ عذري واهي
    mazeretim, benim paramın lanetli olması ve hayatımın 8 yılını ondan kurtulmaya çalışarak geçirmekti Open Subtitles عذري هو أن هذا المال الفاسد اللعين أستغرق مني 8 سنوات لأنـفـقـه
    Elizabeth Bathory hep bakire kanıyla banyo yapmaz mıydı? Open Subtitles أليس من المحتمل ان أليزبيث باثوري لم تنذف دم عذري
    Yanıldın. Sen edepsiz bakirin tekisin. Open Subtitles خطأ, أنت عذري صغير مقرف
    Sorun değil. Bakirsin. Bu harika. Open Subtitles لا بأس بذلك, أنت عذري إذاً, هذا رائع
    Sadece Victor'ın ricamı duymasını umabilirim. Open Subtitles أنا فقط آمل أن فيكتور سيستمع الى عذري
    Hey Earl, biranın etiketini tek hamlede soymanın, bakir olmadığın anlamına geldiğini duymuş muydun? Open Subtitles هل سمعت أنك إذا كنت تستطيع أن تزيل اللصيقة .... من على زجاجة الجعة قطعة واحدة فهذا يعني أنك لست عذري ؟
    bakir. Cinsel bir birlikteliğin hiç olmadı, değil mi? Open Subtitles عذري أنت لم تقم علاقة جنسية كاملة؟
    bakir misin? Open Subtitles أنت عذري, أليس كذلك, ماكانزي؟
    Ben bakir değilim. Öyle mi? Open Subtitles أنا لست عذري , اذا مع من
    - Senin bakir olmadığını söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتهم أنك لست عذري.
    Kardeşimin doğum gününden kaçış bahanem de gitti böylelikle. Open Subtitles حسنٌ، ها هو عذري لإنقاذ حفلة عيد ميلاد أخي.
    Tanrıya şükür. Gitmemek için bahanem sen olacaksın. Open Subtitles شكراً لله , أنت ستكونين عذري كي لا اذهب
    Benim bahanem neydi, bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم ماذا كان عذري -{\pos(195,220)} المحاكاة القهرية
    Tek mazeretim, hayatım boyunca Empire gibi ayrıcalıklı bir kulüpte olmayı hayal etmem. Open Subtitles - كان محرجًا عذري الوحيد أني حلمت بالإنتماء لذاك النادي طيلة حياتي
    Şimdilik mazeretim için endişe etmelisin. Open Subtitles من المفترض أن يكون عذري أقل مخاوفك الآن
    bakire kanıyla kızıl saçlı bir kız çizdim. Open Subtitles فتاة ذات شعر أحمر رسمتها في فوغا بدماء عذري.
    Evet, ama bazılarımız diğerlerinden daha bakire. Open Subtitles -نعم , لكن هناك بعضا اكثر عذري من الاخرين
    Sen edepsiz bakirin tekisin. Open Subtitles أنت عذري صغير مقرف
    Bakirsin sen, değil mi MacKenzie? Open Subtitles أنت عذري, أليس كذلك, ماكانزي؟
    Ben sadece Viktor'un yalvarışımı duymasını umabilirim. Open Subtitles (أنا فقط آمل أن (فيكتور سيستمع الى عذري
    Hiçbir zarar gelmeyecek. Tek isteğim görgü tanığım olman. Open Subtitles لايوجد اي اذى , كل ما اريده هو ان تكون عذري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus