Benim anladığım, eski erkek arkadaşın Wes Perkins'ten saklanıyor olduğun. | Open Subtitles | مما فهمته هو أنكِ تختبئين من عشيقك السابق ويس بيركنس |
Bu adamın senin erkek arkadaşın olup olmadığını bilmiyorum ama sen banyodayken beni süzüyordu. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان هذا الفتى عشيقك أم لا لكن عندما كنتي في الحمام كان يتفحصني بنظراته |
Bu adamın senin erkek arkadaşın olup olmadığını bilmiyorum ama sen banyodayken beni süzüyordu. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان هذا الفتى عشيقك أم لا لكن عندما كنتي في الحمام كان يتفحصني بنظراته |
Kocan ve sevgilin olan Lorenzo'dan gizli kalan kısımlarının ortaya çıktığını hissettin. | Open Subtitles | شعرتي بأنها اخذت جزءاً منكي الذي يتخفى من زوجك ومن عشيقك لورينزو |
Ya patronun sana cehennem azabı çektiriyor, ya da sevgilin. Hangisi? | Open Subtitles | إما أن رئيسكِ يعاملكِ بشكل سيء أو عشيقك أيهما ؟ |
Ve gördüğüm kadarıyla, sevgilinin afrodizyağa ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | و من رؤيتي للأمر، عشيقك لم يكن بحاجة إلى مثير للشهوة |
sevgiliniz sizi öptüğünde dizinizin arkasında travma hissedersiniz. | Open Subtitles | يقبلك عشيقك وتشعر بآلام خلف ركبتيك |
Robert Dudley'in aşığın olduğu dedikodular seninle beraber olmak için karısını öldürdüğü yönünde. | Open Subtitles | لازالت الشائعات مستمره بأن روبرت دادلي كان عشيقك وانه قتل زوجته ليكون معكِ |
Antrenman odasının her yerinde sıradan sevgilini öldürebilecek mühürler var. | Open Subtitles | هناك الحروف القدميمة على كل أرضية غرفة التدريب ذلك سيقتل عشيقك البشري |
Bütün zamanını eski sevgilinle geçirirken nasıl yeni birini bulmayı beklediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم , كيف تظنين أنكي ستقابلين عشيقاً جديداً إذا كنتي تقضين معظم وقتك مع عشيقك السابق |
Senin erkek arkadaşın olmak istemiyorum ve eğer soran olursa hiç de olmadım, tamam mı? | Open Subtitles | ,لا أريد أن أكون عشيقك و إن سأل أحد عني, فأنا لم أكن كذلك أبدا, حسنا؟ |
İlginç davranırsan erkek arkadaşın olmak için can atar. | Open Subtitles | يتصرف بإهتمام, وقريباً سوف يُصر على أن يكون عشيقك |
Yoksa erkek arkadaşın 20 yaşındayken benim neredeyse iki kat yaşlı olmamdan mı? | Open Subtitles | أهذا السبب؟ أو لأن عشيقك بالعشرينات وأنا أكبر من ذلك؟ |
- Hayır, kes şunu. - erkek arkadaşın umduğun gibi bir ölüm makinesi değil. | Open Subtitles | عشيقك ليست آلة القتل التي كنتِ تأملينها؟ |
Düşündüm de belki senin erkek arkadaşın olabilirim. | Open Subtitles | ... أعتقدت ربما أستطيع أن أكون عشيقك الآن |
Ben de senin gibi namlunun ucundayım, bütün uğraşım senin eski sevgilin için ki; | Open Subtitles | أنا في خطر مثلك تماماً و كله من أجل عشيقك القديم |
Özür dilerim, sevgilin öleli çok olmamıştır tabii. | Open Subtitles | أوه، أنا آسف، هذا قريب جداً من وفاة عشيقك |
sevgilinin iyi bir adam olduğuna kendini ikna etmek için çok çaba sarf ediyorsun. | Open Subtitles | تُبذلين كثير من الجهد فقط لكي تقنعي نفسك بأن عشيقك فتى لطيف |
Eski sevgiliniz SDS karteli için yetiştiricilik yapıyordu, değil mi? | Open Subtitles | عشيقك السابق كان مزارع لعصابة الـ"د.م.د", أليس كذلك؟ |
Condé senin aşığın olduğu anda ölmeliydi. | Open Subtitles | بالحظه التي أصبح فيها كوندي عشيقك كان يجب أن يموت |
Antrenman odasının her yerinde sıradan sevgilini öldürebilecek mühürler var. | Open Subtitles | هناك الحروف القدميمة على كل أرضية غرفة التدريب ذلك سيقتل عشيقك البشري |
eminim senin siyah sevgilinle sevişmek daha iyidir onun için bu son olabilir. | Open Subtitles | تأكد أن تمضي وقت ممتع مع عشيقك الأمريكي. سيكون الآخير له. |
Son bir saati, eski erkek arkadaşına saplantılı olarak geçirdin, onun eski bir mahkum ve büyük ihtimalle de komşuları boğazlıyor olmasına rağmen. | Open Subtitles | قضيتي الساعة الماضية تتحدثين بهوس عن عشيقك السابق رغم أنه مجرم سابق و الذي خنق جارتك على الأرجح |
erkek arkadaşının eve gidip bitkilerden örnek almasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأحتاج لأن يقوم عشيقك بجمع عينات من التربة |