Şayet yakalanırsak.. Ne af, ne bir şey! Değil sonsuza kadar! | Open Subtitles | .. إن تم الإمساك بنا فلن يوجد عفو خاص ، أبداً |
Hayır, asilerin lideri olduğun için senin için af dileyecek bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا، لا، لن يكون هناك عفو من أجلك لأنك زعيم المتمردين وسيتم شنقك |
CA: Siz ve meslektaşlarınız arasında, olası bir af anlaşması üzerine, ciddi bir görüş ayrılığı içinde olduğunuz bildirildi. | TED | كريس: تم الحديث عن انه هناك عدم اتفاق بينك و بين زملاءك حول اي سيناريو يمكن فيه منح سنودين عرض عفو. |
Çok tehlikeli ve affı olmayan bir oyun oynuyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نلعب لعبة خطيرة جداً ولا يوجد فيها عفو |
Tam bir af sayılmaz, şartlı salıverilme. Bay Mayhew'u tanıyor olmalısın. | Open Subtitles | اٍننى لم أحصل على عفو كامل و لكننى خرجت بالاٍفراج المشروط ، أنت تعرف مستر مايهيو على ما أعتقد |
Tüm yurttaşlar için eşit haklar, daha iyi ücret ve bir genel af. | Open Subtitles | الحقوق المتساوية لكل المواطنين اجور أفضل, و عفو شامل |
"New York'taki tüm mahkumlara genel af karşılığında Başkan." | Open Subtitles | عفو تام لجميع سجناء نيويورك مقابل الرئيس |
Saygıdeğer başkanımız bu olayın sevinciyle, minnettarlığının simgesi olarak ikiniz adına özel af ilan etti. | Open Subtitles | رئيسنا المحبوب كثيرا انه منح عفو لجميع ومثل على وجه الخصوص، شكر خاص. |
af haberi arardı. | Open Subtitles | الجرائد كالمجنون، باحثاً عن أي خبر عن أي عفو |
Bu baş savcılıktan bir af ve beraat kağıdı. | Open Subtitles | هذا عقد عفو وإطلاق سراح من مكتب المدعي العام |
Herkes kraliyetten af dileniyor. Midemi bulandırıyor. | Open Subtitles | كل شخص يعتقد انه سيحصل علي عفو من الملك، يشعروني بالغثيان |
Morlaw mahkemelerinde süren bütün davalari düsürüyor... ve kosulsuz genel af ilan ediyorum. | Open Subtitles | في أي قضية منظورة أمام محكمة مورلو الغيها تماما وإنني أعلن عفو غير مشروط |
Nina, anlaşman tamam. Başkan'dan af tamam. Daha ne istiyorsun? | Open Subtitles | نينا ، لقد حصلت على عفو من الرئيس ، ماذا تريدين ايضا ؟ |
Süperlerin geçmişteki hareketleri için genel af ilan edilecek. | Open Subtitles | باعطائهم عفو عن مسؤوليتهم للاعمال التي قاموا بها سابقا |
Ve ayrıca siz de ona, bugüne kadar gerçekleştirdiği tüm soygunlar için koşullu bir af garanti ettiniz. | Open Subtitles | وضمنتَ لهُ عفو مشروط وعفو كامل عن كل السرقات التي ارتكبها |
Ama bu 19 Ocak'ta yazılmış, yani Kral'ın genel af çıkarması ve isyanın sona ermesinden sonra. | Open Subtitles | وكان 19 يناير ، بعد عفو الملك ووضع حد للتمرد |
Ne yazık ki olabilir,... bir af olmadığı sürece. | Open Subtitles | لسوء الحظ فإنه سيحدث إلا إذا حصل على عفو |
"Vergi affı kararı." | Open Subtitles | اعلان عن عفو من الضرائب |
Pardon mösyö, beni kaldırımın kenarında bırakır mısınız? | Open Subtitles | عفو سيدي ان كان بأمكانك أنزالي عند الرصيف. |
Prens'in affını sağlayıncaya dek kalırsın orada. Sonra seni çağırırız buraya. | Open Subtitles | وعقد الصلح مع أصدقاءك وطلب عفو السلطات وإستدعائك |
Şartlı tahliye olmadan. | Open Subtitles | الحكم هو 25 سنة مدى الحياة دون عفو مُبكر. |
Dışişleri Bakanlığı Sloane'u affetti mi? | Open Subtitles | هل حصل ( سلون ) على عفو من الإدارة ؟ |
Ve sonra kaçıp veya genel aftan yararlanıp gayet mutlu.. | Open Subtitles | و قد تهرب أو تحصل على عفو |