"علاقات" - Traduction Arabe en Turc

    • bağlantıları
        
    • ilişkisi
        
    • bağlantısı
        
    • ilişkiler
        
    • ilişkim
        
    • seks
        
    • ilişkiye
        
    • bağları
        
    • ilişkileri
        
    • bağlantılarım
        
    • bağı
        
    • bağlantıların
        
    • bağ
        
    • ilişkilerim
        
    • ilişkilerinde
        
    Senin safında yer alması gereken iyi bir adam. Sermayeye ait bağlantıları var. Open Subtitles من الجيد أن يكون رجل مثله بجانبك لديه علاقات مع أصحاب رؤوس الأموال
    Sahnelense bile, onların bilet almaya güçleri yetmeyecek; yetse bile bileti almak için bağlantıları yoktu. TED وإذا عرضت فإنهم لن يستطيعوا تحمل تكلفة التذكرة، وإذا فعلوا، فليس لديهم علاقات ليحصلوا على هذه التذكرة.
    Şimdi, hangi kadın ve erkek ilişkisi bunu tavsiye eder? Open Subtitles أي نوع من علاقات الرجل و المرأة هذا الأمر يحددها؟
    Bir aktristin herhangi bir bağlantısı olmadan... film dünyasına nasıl girdiğini... ve nasıl iyi bir aktris olabileceğini görmek için. Open Subtitles كي نرى كيف يمكن لممثلة لا تملك علاقات تقوم بأخذ دور في الفيلم و كيف يمكن أن تصبح ممثلة ناجحه
    Sınırların tarihsel açıdan en keyfi olduğu ve lider nesillerin birbirleriyle düşmanca ilişkiler içinde olduğu tüm bu bölgeler. TED كل تلك المناطق حيث الحدود تاريخياً أكثر تعسفية وحيث أجيال من القادة كانوا على علاقات عدائية مع بعضهم البعض.
    Bir ilişkim olduğunu biliyordu, ben de yalan söylemek istemedim. Open Subtitles كان يعلم أني كنت أقيم علاقات جنسية وأنا لم أكن أريد أن أكذب عليه
    Dağ evlerinde çalışan kızların teleferiklerde seks yaptığı doğru mu? Open Subtitles أهو صحيح أن جميع مدبرات الشاليه يقمن علاقات في العربات؟
    Çocuklarımızın büyüyüp sağlıklı bir ikili ilişkiye sahip olmasını istiyoruz. TED نريد أطفالنا أن يكبروا و أن يكون لهم علاقات حميمة صحية.
    Onların iyi oluşu ve işlerine yarayabilecek cemiyet bağlantıları. Open Subtitles أو لأن لديهم علاقات اجتماعية جيدة قد تكون مفيدة له
    bağlantıları II. Dünya Savaşı ve III. Reich'a kadar gidiyor. Open Subtitles مع علاقات تعود للحرب العالميه الثانيه والرايخ الثالث
    Vostrikov en üst sınıfla bağlantıları olan bir kızla evleniyor. Open Subtitles يتزوّج فوستريكوف بنت ذات علاقات حزبية كبيرة
    Sömürge hükümetiyle olan yakın ilişkisi sayesinde elektrik bile kullanabiliyoruz. Open Subtitles له علاقات مع الحكومة الاستعمارية و يسمح لنا باستخدام الكهرباء
    Yapay zekâ ile olan ilişkisi, onun gerçek insanlarla iletişim kurmasını sağlıyor. TED ذلك رجل علاقته بالذكاء الاصطناعي تساعده علي الحصول على علاقات مع أشخاص حقيقيين.
    Doğu Avrupa'da Roda adındaki... bir milis grubuyla bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir Boşnak. Open Subtitles انه بوسنى لديه علاقات مشبوهه بأوروبا الشرقيه مع جماعه شبه عسكريه تدعى الروضه
    Milyonlarca yıllık evrim bazı yakın ilişkiler daha yaratmış farklı dinozor türleri arasında. Open Subtitles ملايين السنين من التطور خلقت علاقات وطيدة بين أنواع مختلفة من الديناصورات أيضا
    Yani, güzel ve sevgi dolu bir ilişkim... olmasından daha çok, bir konuda mükemmel olmak hoşuma giderdi. Open Subtitles أنني قد تميزت في شيء أكثر من كوني كانت لي علاقات طيبة
    Arastïrmalara göre ailelerinin iyi bir seks hayatï oldugunu düsünen çocuklar kendi seks hayatlarïnda daha basarïlï oluyorlar. Open Subtitles تظهر الأبحاث أن الأولاد اللذين يظنون أن أهلهم يعيشون حياة جنسية سليمة يقيمون كراشدين علاقات جنسية أفضل
    - Bir numaralı kural; hastalarla ilişkiye girme. Open Subtitles قاعدة رقم واحد : لا تتورط فى علاقات مع المرضى
    Üçüncü kural, ben bu bilgiyi geri aldığımda o sadece birinin boyu, kilosu ve nerede doğduğu bilgisinden ibaret değil, onun bağları olmalı. TED الشرط الثالث هو أنني عندما أحصل على تلك المعلومات فهي لا تحوي فقط طول ووزن شخص ما أو متى وُلد، هي تحوي علاقات.
    Bunun anlamı, sahiplik ilişkileri zinciri yoluyla yatırdığı her avroya karşılık 26 avroluk bir pazar değeri etki kabiliyeti elde etti TED ذلك يعني، أنه مع كل يورو قام باستثماره، كان قادراً على نقل 26 يورو من قيمة السوق عبر سلسلة علاقات الملكية.
    Ayrıca artık 4G'ye geçme vaktin geldi. Mağazada bağlantılarım var. Open Subtitles وعليك أن تحصل على خدمة رباعة الأبعاد ولدي علاقات مع المتجر
    Bu ağda, bütün noktalar ayrı birer yarasayı ve aralarındaki çizgiler de bireyler arasındaki bağı, ilişkiyi ifade ediyor. TED في هذه الشبكة، كل الدوائر هي عُقد، أفراد من الخفافيش، و الخطوط بينهم هي روابط اجتماعية، علاقات بين الأفراد.
    Menajer olan sensin, bağlantıların yok mu işte? Böyle şeyleri internetten çekmek için tutulmuyor musun zaten? Open Subtitles أعرف أنك مسئولة دعاية، أليس لديك علاقات ألا يتم تعيينك لمثل هذه الأمور، لمحو مثل هذه الامور من الانترنت؟
    Bir şeyi üst üste tekrarlarsanız, o sinir hücreleri uzun süreli bir bağ kuruyor. Open Subtitles إذا تدرّبنا على شيء مراراً و تكراراً فإن هذه الخلايا العصبية تربطها علاقات طويلة الأمد
    Değişik erkeklerle ilişkilerim oldu. Hiçbiri kalbime giremedi. Open Subtitles علاقات مع رجال مختلفين لم يدخل أحدهم الى قلبي
    Bu yalnızca insanlar için geçerli değil, primatların ilişkilerinde de aynı. TED وذلك ليس فقط للبشر ولكن أيضاً في علاقات الحيوانات الرئيسية،وعلاقاتنا أيضاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus