Baba, buraya gelip olayı kendi başına araştıracağını biliyordum. | Open Subtitles | أبي، لقد علمتُ أنّك ستأتي وتحاول أنْ تحقّق بنفسك |
Esasında, 40 dakikadır orada olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد علمتُ أنّك هناك منذ حوالي 40 دقيقة. |
O yokken benimle bir şekilde ilişki kurmaya çalışacağını biliyordum. | Open Subtitles | كما تعلم، علمتُ أنّك تريد إيجاد طريقة للإشتباك معي بينما لا يكون |
Bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu biliyordum bunu görmekte beni mutlu ediyor. | Open Subtitles | لطالما علمتُ أنّك الرجل المناسب للوظيفة، لذا فهو شعورٌ جيد أن أرى ذلك على أرض الواقع |
Hesap defterinden sıyıracağını biliyordum.. | Open Subtitles | علمتُ أنّك ستجد مبرراً لوجود . اسمكَ على دفتر الحسابات |
Eninde sonunda sırrımı keşfedeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمتُ أنّك ستكشفُ سرّي في النهاية. |
Gördünüz mü, bir kupa kızı olmadığınızı biliyordum ve buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | لا! علمتُ أنّك لستِ ملكة سيّدة القلوب، وأحترم ذلك |
Gördünüz mü, bir kupa kızı olmadığınızı biliyordum ve buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | لا! علمتُ أنّك لستِ ملكة سيّدة القلوب، وأحترم ذلك |
Yetişeceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّك ستنجح في القدوم، أحبّك! |
- Katılacağınızı biliyordum. | Open Subtitles | أوافقك - علمتُ أنّك ستوافقني - |
Ben sizin olduğunuzu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمتُ أنّك أنت. |
- Bir aziz olduğunu hep biliyordum. | Open Subtitles | لطالما علمتُ أنّك قديـس |
Öylece çekip gitmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّك لن ترحل هكذا |
Geleceğini biliyordum dostum. | Open Subtitles | علمتُ أنّك ستأتي يا صديقي. |
- Anladığını biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمتُ أنّك ستتفهّمين ذلك |
Çünkü ona göz kulak olacağını biliyordum. | Open Subtitles | لأنني علمتُ أنّك سوف تهتم بها |
Evet, hoşuna gideceğini biliyordum. | Open Subtitles | -نعم، علمتُ أنّك ستحبينه |
Koşarak bana geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّك تأتي للبحث عنّي... |
Geri geleceğini biliyordum! | Open Subtitles | ! علمتُ أنّك ستعود |
Teksaslı olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّك لست من (تِكساس). |