"على الرحب" - Traduction Arabe en Turc

    • Rica ederim
        
    • Bir şey değil
        
    • Önemli değil
        
    • Birşey değil
        
    • Ne demek
        
    • Her zaman
        
    • ben teşekkür
        
    Rica ederim, Sam. Bir şeye ihtiyacınız olursa haberim olsun, tamam mı? Open Subtitles على الرحب والسعة يا سام أعلميني اذا احتجتم لأي شيء حسناً ؟
    Rica ederim, ...biz de malzemeleri toplamamızda yardım ettiğiniz için teşekkür ederiz. Open Subtitles على الرحب والسعة وشكراً لكم على مساعدة شعبكم لنا لتزويدنا بالمستلزمات الضرورية
    Rica ederim, ancak kan tahlilinden gördüğüm kadarıyla... the vomiting left you dehydrated. Open Subtitles على الرحب و السعه , ولكن وفق فحص الدم القيء سبب لكِ الجفاف
    - Dinle, eğer bundan kurtulamazsak, teşekkürler. - Bir şey değil. Open Subtitles اسمع إذا نحن لم ننجو من هذا شكرا على الرحب والسعة
    Biliyorum. Bunu kimsye söylemediğin için teşekkür ederim. Bir şey değil. Open Subtitles أعرف هذا، أشكركِ على عدم الإخبار بأمري على الرحب و السعة
    Ve... Önemli değil bedava oda, sofra ve de taşıma için. Open Subtitles آه, على الرحب والسعة مجانا, غرفة المجلس ، والنقل أيضا. الأحمق.
    - Çok teşekkürler, hanım efendi. - Birşey değil. Open Subtitles ـ شكراً جزيلاً ، سيدتي ـ على الرحب و السعة
    Senin nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben de hâllettim. Rica ederim. Open Subtitles جميعنـا يعرف تصرفـاتك ، لذا تكفلت بالأمـر على الرحب و السعة
    Rica ederim. Bakabilir misin acaba. Bu kızı tanıyor musunuz? Open Subtitles ـ على الرحب والسعة ـ أخبرني، هل تعرف هذه الفتاة؟
    Şimdiden Rica ederim. Sana hakem nasıl tavlanır onu göstereceğim. Open Subtitles أنتِ على الرحب و السعة مقدماً سأريك كيف تكسبين الحكام.
    SW: Teşekkürler. GK: Rica ederim. TED سيرينا: شكرًا لكِ. غايل: على الرحب والسعة
    Rica ederim, seni sıcak tutacaktır. Open Subtitles على الرحب والسعة، سيجعلك هذا تشعر بالدفء
    - Yine de teşekkür ederim Krusty. - Rica ederim. Open Subtitles على أي حال، شكراً ياكرستي على الرحب والسعة
    Sikeyim "Teşekkürler"i. Sikeyim "Bir şey değil"i. Aramızda lafı olmaz. Open Subtitles اللعنة ، أشكرك ، على الرحب والسعة إنه أنا وأنت
    Bir şey değil, tatlım. Caddeyi geçerken dikkatli ol. Open Subtitles على الرحب و السعة عزيزتى لا تنسى ان تعبرى الشارع بحذر
    Bir şey değil. Umarım tekrar yaparız. Open Subtitles على الرحب والسعة أتمنى لو نعمل معاً ثانيةً
    Bir şey değil. Eminim işinizi çok iyi yapıyorsunuzdur. Open Subtitles على الرحب و السعة انا متأكد انك تعمل بشكل جيد
    Bir şey değil. Eminim işinizi iyi yapıyorsunuzdur. Open Subtitles على الرحب و السعة انا متأكد انك تعمل بشكل جيد
    - Borcum olsun Doug. Teşekkür ederim. - Bir şey değil. Open Subtitles ادين لك يا دوج ، شكرا - على الرحب والسعة -
    Dün gece için teşekkür etmek istiyorum. Önemli değil. Open Subtitles أريد أن أشكرك على ليلة أمس على الرحب والسعة
    Birşey değil, güzel zenci kardeşim. Open Subtitles انت على الرحب والسعة يا اختي السوداء الجميلة
    Ne demek, Rica ederim! Benim için büyük zevk! Open Subtitles على الرحب والسعة إنه حقاً من دواعي سروري
    - Her zaman. Benim için zevkti. Open Subtitles قولي له على الرحب والسعة ، لقد استمتعت بذلك
    Matt Walker: ben teşekkür ederim. DB: Evet, teşekkürler. TED ماثيو ووكر: على الرحب والسعة. دافيد: نعم، شكرًا، شكرًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus