Kusura bakma. Bu davetli listesini 100'ün altına çekmem lazım. | Open Subtitles | أسفه , يجب على ان أجعل قائمه الضيوف تحت مائه |
Acele gitmem lazım. Bakayım arkadaşlar fahişeleri ayarlamış mı. | Open Subtitles | اسمعى , على ان اذهب , فعلى ان اتأكد من ان الشباب قد احضروا البغايا |
Merkezden Dr. Tim der ki; böyle durumlarda, olaya yeniden odaklanmam gerek. | Open Subtitles | لقد اخبرنى الطبيب, اننى عندما اصاب بهذه الحالة على ان استعيد تركيزى |
Affedersiniz, arkadaşlar. Uçağa yetişmem gerek. | Open Subtitles | معذرة يا رفاق ولكن يجب على ان الحق بالطائرة الان |
Orkestraya güvenmem gerekiyor, ve daha da önemlisi kendime güvenmem gerekiyor. | TED | علي ان اثق بالاوركسترا و اكثر من ذلك كله، على ان اثق بنفسي اولا. |
Bu yüzden sana normalde soramayacağım bir soruyu sormak zorundayım. | Open Subtitles | لذلك يجب على ان اسألك شيئا لم اكن لاسألك عنه بطريقه عاديه |
Beni tanıyanlar benden etkilenmedi, ben de etkilemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كانوا لايرتاحون لى لذلك كان على ان افرض نفسى عليهم |
Bana hangisi olduğunu söyleyecek misin, yoksa aklını mı okumam gerekecek? | Open Subtitles | هل ستخبرنى أى واحد , أم على ان أقرأ أفكارك ؟ |
Kendi eyaletiniz adına oynamak yerine, Hindistan adına oynamanız için zorladım. | Open Subtitles | و اجبرتكم على ان تلعبوا للهند بلدكم قبل ان تلعبوا لولايتكم |
Zaten evden çıkmam gerekiyordu. Kızımın kına gecesi var. | Open Subtitles | كان على ان اخرج من المنزل على اى حال فأبنتى ستقام لها حفله ما قبل الزواج |
Arkadaşlar pardon. Tuvalete gitmem lazım. | Open Subtitles | هيه , يا شباب , اعذرونى يجب على ان اذهب لمصافحه السياره |
Ve onun karşısında... masada oturmayı düşünmeden önce bile... bir şeyi bilmesi lazım... | Open Subtitles | وقبل موافقتي على ان أجلس معه على طاولة وحدة يجب ان تعلموا شيئاً واحداً |
Aileden birinin bu tatlı çocuğa insanların nasıl ürediğini öğretmesi lazım. | Open Subtitles | يجب أن يوجد شخص فى العائلة قادر على ان يشرح لهذه الطفلة العزيزة عملية التناسل لدى الإنسان |
- gerek yok. - Hadi herkes bir şeyler versin. - İnanın gerek yok. | Open Subtitles | اسمعوني,جميعكم,ساعدوا رجلاً فقيرا على ان يحصل على وجبة عيد جيدة,هيا |
Bombalar için başka yere gitmem gerek. | Open Subtitles | لاصنع المتفجرات يجب على ان اذهب الى مدرسة مسائية |
Pekala, bak. Benim artık uyumam gerek, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ، على ان أخلد للنوم الآن ، حسناً ؟ |
Bu olayı rapor etmemem gerekiyor. Siciline de işlenecek. | Open Subtitles | سيكون على ان اقدم تقريرا بطلبك هذا وسيكتب ذلك فى سجلك |
Birini aramam gerekiyor. Burada bir telefon var mı? | Open Subtitles | يجب على ان اتصل بموظفى هل يوجد تليفون هنا ؟ |
Bilgi almak için ona dostça yaklaşmam gerekiyor.. | Open Subtitles | للحصول على المعلومات يتوجب على ان اصادقه |
Lütfen zamanında getirin, çünkü pazartesiye kadar bir kitap bitirmek zorundayım. | Open Subtitles | من فضلك , اكد على ذلك لانه ينبغى على ان انتهى من الكتاب يوم الاثنين |
Oh, gerçekten üzgünüm, gelemem, Yarın erken kalkmak zorundayım. | Open Subtitles | اوه , انا اسفه حقا , لا استطيع يجب على ان استيقظ مبكرا غدا |
Cam'e şehirde olduğumu söylersem onun evinde kalmak zorunda olurum. | Open Subtitles | ,اخبر كام باني في المدينه إذا على ان ابقى معها |
Galiba sabun ve diş macunu almam gerekecek. Taze bitti. | Open Subtitles | على ان اشترى صابون ومعجون اسنان فقد نفذوا من عندى |
O ise gurur duymak yerine kendine bağlı olmamızı seçti. | Open Subtitles | ولكنه فضل ان يشعر بانه مطلوب على ان يشعر بالفخر |
Buraya mı geldin? Ya ne yapmam gerekiyordu? | Open Subtitles | انت حضرت الى هنا ماذا كان على ان افعل زاك لا لا |