Onun Hayatı için şükredin ve birbirinizi teselli edin. | Open Subtitles | يشكر على حياته والراحة لواحد آخر من أحزننا |
Ama şu an kaderine yoğunlaşmak yerine Hayatı için endişelenmelisiniz. | Open Subtitles | لكن عليكِ أن تتوقفي عن تعديل مصيره و تبدئي بالقلق على حياته |
Rüyamda onu soğukkanlı bir şekilde öldürdüğümü gördüm Hayatını bağışlamam için yalvardığı halde. | Open Subtitles | .. حلمتُ أنّي قتلته بدمٍ بارد . و أنّه توسل كي أبقي على حياته |
- Hayatını bağışlamam için bana yalvarmaya başladı. | Open Subtitles | بدأ بالتوسل إليّ لأبقي على حياته |
Rabban, hayatından endişeli bir halde, Baron amcasından bu gerçeği saklamak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | خاف على حياته لقد فعل رابان افضل مالديه ليخفى هذه الحقيقه عن عمه والبارون |
Bu adamlara hayatını emanet edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه كان ليأتمنهم على حياته |
Hayatımın aşkının hapiste paslı ağırlıkları kaldırmasını kas yapmasını, banyoda Hayatı için savaşırken sabunlanıp temizlenmesini düşüneceğim. | Open Subtitles | فكرة أن رجلي في السجن يرفع الاثقال الصدئه كل يوم فكره صعبه, ويقاتل على حياته كل يوم في المروش وعليه الصابون وهو يلمع |
Özellikle çoktan hapse atılmış ve Hayatı için korkuları olan biriyle... | Open Subtitles | لا سيما مع شخص مُعتقل سلفًا ويخشى على حياته |
Sıra Alfa'mıza geldiğinde Hayatı için bize yalvarıyordu. | Open Subtitles | وعندما حان دور الألفا كان يتوسل إلينا للحفاظ على حياته |
Bana Hayatı için yalvardı ama onu vurdum. | Open Subtitles | لقد ترجاني لأبقي على حياته و أطلقت عليه النار |
Çok korkuyordu. Suçlu hissediyor ve Hayatı için endişe ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان خائفًا جدًا شعر بالذنب وخشي على حياته |
Hayatını bağışlamam için yalvardığını görmek istiyorum. | Open Subtitles | و يتوسل للإبقاء على حياته |
Buradaki hiç kimse hayatından endişe etmesin! | Open Subtitles | لن اترك أي رجل يخاف على حياته الخاصة هنا |
İş hayatına aile hayatından daha çok önem verir. | Open Subtitles | دائماً ما يولي عمله الأولوية على حياته الشخصية |
Tekne sahibinin yeri henüz tespit edilemedi ve hayatından ciddi endişe duyuluyor. | Open Subtitles | ولم يتم العثور على صاحبه، في ظل مخاوف جدية على حياته. |