Yağmur durana kadar kalabilirsin. Sanırım gerçek bir dost bulmak için kaybolmam lazımmış. | Open Subtitles | لما لا تبقى حتى يتوقف المطر ؟ أعتقد أنني أضطريت أن أضيع . لأحصل على صديق حقيقي |
Sokaktan sana doğru çubuk kraker atabilecek Bir arkadaşım vardı diye biliyorum. | Open Subtitles | أظنه يمكنني الحصول على صديق يرمي لك بعض المعجنات من الطريق ؟ |
-Hadi ama, eski bir dosta yapmazsın bunu, değil mi? -Görürsün, hadi uza artık. | Open Subtitles | أنت لن تشي على صديق قديم أليس كذلك يا مونيكا؟ |
Çünkü, biliyorum, arkamı kollayacak bir arkadaş edindim. | Open Subtitles | لأنني أعلم أنني حصلت على صديق سيراقب ظهري. |
Görünüşe göre yeni bir en iyi arkadaş edindin. Birisinin ülkedeki tek eczacı-dedektifi seni izlemesi için tuttuğuna inanıyorum. | Open Subtitles | يبدو انك حصلت على صديق مفضل جديد ممم؟ اعتقد بان شخص ما قد استاجره لمراقبتك |
Vakayı ele almanı sağladı. Bir yabancıyı kurtarmak için arkadaşına yalan söyledin. | Open Subtitles | كذبت على صديق لتنقذ غريبة ألا ترى هذا فشلاً ذريعاً؟ |
ilk ben konuşmalıydım, ve ilk benim erkek arkadaşım olmalıydı ve ilk koca bulan ben olmalıydım. | Open Subtitles | فمن المفترض أن أواعد أولاً، وأرتبط أولاً، و أحصل على صديق حميم، و بعدها أعثر على زوجي المناسب |
Ben gelene kadar bir arkadaşının olmamasının bir sebebi varmış. | Open Subtitles | هذا هو سبب عدم حصولك على صديق حتّى أتيتُ أنا |
Bu, anlaşılan yeni bir dost edinmiş ve her yerde beraberlermiş. | Open Subtitles | وقد تعرّف على صديق جديد وعلى مايبدو أنهم لايفترقان |
Sancorp Harrisburg'da güçlü bir dost edinmekten mutlu olur. | Open Subtitles | سانكروب مهتمة جدا بالحصول "على صديق قوي في "هاريسبيرغ |
"Yeni bir dost kazanmak tabii ki kolay değildir..." | Open Subtitles | {\pos(192,240)}،الحصول على صديق جديد ليس بالأمر الهيّن |
Önemli olan, beni gaz odasına atana kadar konuşabileceğim yaşıtım Bir arkadaşım olması. | Open Subtitles | السبب الرئيسى هو ، أنى حصلت على صديق من نفس عمرى أتحدث معة حتى يقتلونى بالغاز |
Asıl konu, beniz gaz odasına atana kadar konuşabileceğim yaşıtım Bir arkadaşım var. | Open Subtitles | السبب الرئيسى هو ، انى حصلت على صديق من نفس عمرى اتحدث معه حتى يقتلونى بالغاز |
İçimden bir ses, 1000 km yolu sadece bir dosta selam vermek için koşmadığını söylüyor. | Open Subtitles | اشعر بأنك لم تجرى 600 ميل لتلقى التحية على صديق. |
Evet, paramın idaresi bana verildi ama bu arada bir arkadaş edindim | Open Subtitles | وأجل لقد حصلت على التحكم .. على أموالي ولكن وأيضاً حصلت على صديق في العمليه |
Kendine bir arkadaş edindin,ha? | Open Subtitles | حصلت على صديق, صحيح؟ |
Bir yabancıyı kurtarmak için arkadaşına yalan söyledin. Bu kötü bir şey değil mi? | Open Subtitles | كذبت على صديق لتنقذ غريبة ألا ترى هذا فشلاً ذريعاً؟ |
erkek arkadaşım seksi. Bunu diğerleri kötü hissetsin diye kullanamam. | Open Subtitles | أخيراً حصلت على صديق مثير، وأعجز حتى عن إثارة غيرة الأخريات |
Yeni bir arkadaşının olması harika bir şey. | Open Subtitles | و اعتقد انه من الجيد ان تحصل على صديق جديد |
Gus, eski bir dostumla tanış, Neal Page. Neal, Gus Mooney. | Open Subtitles | جس أريد أن أعرفك على صديق قديم, نيل بيج نيل, هذا جس موني |
Seni öpeceğim, sarılacağım ve en kötüsü de bir arkadaşa bile yalan söylenebileceğini hatırlayacağım. | Open Subtitles | التقبيل ، لف الذراع .. والأسوء في ذلك عندما أتذكر الكذب على صديق ونحن نتناول الغداء |
Sonunda parazitler tarafından sarıldı. bir arkadaşı olsa kötü mü olurdu? | Open Subtitles | في النهاية كانت محاطة بالطُفيلين, لم تتمكن من الحصول على صديق. |
Princeton'dan eski bir arkadaşla karşılaştım. | Open Subtitles | عثرت على صديق قديم من أيام برينستون |
Bir seferinde, bir arkadaşımla yanan bir maytabı ondan... daha uzun süre elimde tutabileceğim konusunda bahse girmiştim. | Open Subtitles | في مره سابقه راهنت على صديق ان يمكنني ان احمل الاضاءه في يدي |
Gerçekten sihir yapmak istiyorsan bana din muhabbeti yapmayan bir erkek arkadaş bul. | Open Subtitles | لو أردّت القيام ببعض السحر الحقيقي أعثري لي على صديق لا يعتنق جميع الديانات و أنا معه |