"عليكِ أن تكوني" - Traduction Arabe en Turc

    • olmalısın
        
    • olmak zorundasın
        
    • olmak zorunda
        
    • olman gerek
        
    • olmana gerek
        
    • olman lazım
        
    • olman gerekiyor
        
    • olmanız gerekiyor
        
    • görünmen gerekecek
        
    • olmalısınız
        
    Kana bata çıka ilerleyeceksin ve ara sıra kaybedeceksin de daha güçlü olmalısın. Open Subtitles سيكون عليكِ أن تخوضين في الدماء وستعرفين معنى الخسارة، عليكِ أن تكوني أقوى.
    Bu durumda, bence bunlardan sen sorumlu olmalısın. Open Subtitles لذا أظن أن عليكِ أن تكوني مسؤولة بشأن هذا.
    Diğer çocuklardan daha temiz daha kibar olmak zorundasın. Open Subtitles عليكِ أن تكوني نظيفة، ومهذبة أفضل من الأطفال الآخرين
    En iyi oldukları zaman. Ama sorun, sevildiğini hissetmek için kötü durumda olmak zorunda olman. Open Subtitles , لكن المشكلة هي لكي تشعري بالحب عليكِ أن تكوني في حالة سيئة
    Mags, alkol servis edebilmek için on dokuz yaşında olman gerek. Open Subtitles عليكِ أن تكوني في التاسعة عشر ليسمح لكِ بتقديم الكحول
    Böyle kibirli olmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليكِ أن تكوني بهذا القدر من التعجرف
    Acil bir görevdeyiz. Yerinde olman lazım. Open Subtitles لدينا حالة ويتوجب عليكِ أن تكوني بالطابق السفلي
    Şu an orada olmam gerekiyor. Senin de orada olman gerekiyor! Open Subtitles عليّ أن اكون هناك، وأنت عليكِ أن تكوني هناك
    Belki daha az meşgul olmalısın. O zaman sandalyeleri almayı unutmazsın. Open Subtitles ربما يجب عليكِ أن تكوني أقل إنشغالا عندها تستطيعين تذكر أخذ الكراسي
    Yazılanda olduğu gibi tanrının önünde kutsal birliktelik için yemin ettiğin kişi ile birlikte olmalısın. Open Subtitles عليكِ أن تكوني مع من كونتي معه إتحاد مثالي تحت سماء الله
    Cin martini konusunda dikkatli olmalısın. Open Subtitles عليكِ أن تكوني حذرة من شراب الجين مع ذلك
    Depoda saklandığına göre utanıyor olmalısın. Open Subtitles أعتقد أنه عليكِ أن تكوني مُحرجة لو كنتِ تختبئين في غرفة التخزين
    Diğer çocuklardan daha temiz daha kibar olmak zorundasın. Open Subtitles عليكِ أن تكوني نظيفة، ومهذبة أفضل من الأطفال الآخرين
    Bunu görmek için yeterince açık olmak zorundasın. Open Subtitles عليكِ أن تكوني منفتحة بما فيه الكفاية لرؤيته
    Başın sağ olsun. Oğlun için güçlü olmak zorundasın. Open Subtitles أنا آسفة جداً ، على خسارتكِ يتعين عليكِ أن تكوني قوية من اجل أبنكِ.
    Bilirsin, sonunda o kadar zengin olacaksın ki, ...muhtemelen kendin cumhuriyetçi olmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles , كما تعلمين , سينتهي بكِ الأمر ثرية للغاية مما سيتوجب عليكِ أن تكوني جمهورية
    olmak zorunda olmadığının da farkında mısın? Open Subtitles أتدركين بأنّه لا يتحتّم عليكِ أن تكوني كذلك؟
    Onlara yemeği nerede yediğini ne yediğini, kiminle yediğini ve niye o mekânı seçtiğini söyleyebiliyor olman gerek. Open Subtitles عليكِ أن تكوني قادرة على إخبارهم أين أكلتِ ماذا أكلتِ, مع من أكلتِ ولماذا اخترتِ هذا المكان لتناول الطعام
    Senin yine de dikkatli olman gerek. Open Subtitles نعم، حسنا .. عليكِ أن تكوني حذرة
    Bebeğim, senin burada olmana gerek yok, ama ben olmalıyım. Open Subtitles عزيزتي. ليسَ عليكِ أن تكوني هُنا، لكني أحتاجُ لذلك
    Annen gibi olma. Senin iyi olman lazım. Open Subtitles ليس كافياً أن تحبِّي والدتكِ فحسب بل عليكِ أن تكوني مطيعةً أيضاً
    Yani senin de orada olman gerekiyor. Open Subtitles صحيح، مما يعني أنه عليكِ أن تكوني هناك
    Ne kadar nezaketsiz olsalar da. Sizin de dürüst olmanız gerekiyor. Open Subtitles رغم أن الأسئلة قد تكون بلا حشمة، عليكِ أن تكوني صريحة
    Esirimmiş gibi görünmen gerekecek. Open Subtitles عليكِ أن تكوني أشبه بالسجين
    - Teşekkür ederim. - Bu tarz sorulara hazır olmalısınız. Open Subtitles ـ شكراً ـ عليكِ أن تكوني مستعدة لأسئلة كهذه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus