"عمدة" - Traduction Arabe en Turc

• Şerif
• Başkan
• başkanı
• Vali
• şerifi
• Valisi
• belediye başkanıyım
• Başkanım
• başkanlık
• valiyi
• belediye başkanını
• Bloomberg
• nin belediye
• belediye başkanları

Bölge şerifi ile savcı buradalar, Şerif Hunt ile görüşmek için.
عمدة المقاطعة والمدعى العام جائوا من بيكرسفيلد ليتشاوروا مع العمدة هانت

- Eski Şerif'i ziyaret etmek istiyorsan. - Gerçekten mi?
. إذا كنت تريد زيارة عمدة البلدة السابق حقاً ؟

Sayın Başkan, bilmelisiniz ki en iyi günleriniz geçmişte kaldı.
سيد عمدة يجب أن تعلم أن أفضل أيامك باتت خلفك

Bu sabah bana neden Başkan olmak istediğimi sordun, ben de söylüyorum.
هذا الصباح سألتني لماذا اريد ان اكون عمدة ؟ وها انا اخبرك

Belediye başkanı diyor ki, eğer "siktir"in anlamını bilmiyorlarsa içeri gelsinler de, gösterelim.
عمدة البلدة يقول لو أنك تجهل معني كلمة إنصرف إذن قم بالدخول وسنريك

Vatandaşlar ilk gün bir araya gelip Vali seçtiler.
اجتمع السكان في ذلك اليوم وانتخبوا عمدة.

Şerif onları kurtarmak için ortaya çıkarım umuduyla benim adımı kullanıyor.
, عمدة البلدة يشنقهم تحت أسمى . أتمنى أن أذهب لإنقاذهم

Şerif'in adamaları kocasını fena dövmüşler, iki gün önce öldü.
. مات زوجها منذ يومين . رجال عمدة البلده قتلوه

Şerif, kahve molanız bitmedi mi?
أليست أسترحة تناول قهوتك على وشك ألآنتهاء يا عمدة ؟

Şerif, ben olsam sonuç çıkarmakta aceleci davranmazdım!
لن أذهب لآلتقاط ألآوانى الفضية ألآن يا عمدة

Eğer bu kadar küçük bir kasabada Şerif böyle oldu diyorsa, öyle olmuştur.
فلو قال لك عمدة في مدينة كهذه ما حدث فهذا ما حدث

Herkes yüzünü gözüne bulaştıran Şerif hakkında okuduğunu hatırlıyordu.
يتذكر الجميع ما نُشر حول عمدة المدينة الفاشل

Bu hareket önümüzdeki aylarda yeni bir Başkan seçimini tetikledi.
التحرك يسبب إنتخاب خاص لتنصيب عمدة جديد في الشهور القادمة.

Demek istediğim Başkan polislerin Glades'den geri çekilmesi hakkında çok açık gözüküyordu.
يعني أنا فكرت كانت عمدة محددة جدا حول البلوز البقاء من الفسح.

Büyük bir gururla söyleyebilirim ki altı ay önce Narok belediye Başkan yardımcısı seçildi.
أنا فخورة بأن أخبركم أنه قبل ستة أشهر، تم إنتخابها كنائب عمدة ناروك.

Gidelim Başkan Koch. Ve sen de Kont Basie!
لنذهب يا عمدة البلديَّة وأنت , تعال لعد القطع

Evet, Başkan Sanchez çok kızmıştı.
نعم ، عمدة سانشيز كان جميل في ذالك الوقت

Hayır. O hediye değil. Paris belediye başkanı tarafından bana verildi.
إنه ليس هدية لقد قدم لي هذا من قبل عمدة باريس

Tree Hill'in Belediye başkanı... bir zamanların harika basketbol oyuncusu... ve Nathan'ın babasıdır.
فهو عمدة تري هيل ولاعب كرة سلة ماهر فيما مضى و والد نايثن

2004 yılında nadir bulunan toplu karar eksikliğinde sivil itaatsizliğin sınırlarında vatandaşlar beni Vali seçti.
وثم، في عام 2004، في غياب الحكم الجماعي نادر الحدوث هذا القريب من العصيان المدني، اختارني السكان عمدة.

Wen Wei Po gazetesinde manşetteydik. Şangay Valisi Liang Yu Chen'de bu haber sayesinde sergiyi ziyaret etti.
وأصبحت قصة الغلاف لصحيفة وين وي بو مما دعى عمدة شانغهاي، السيد ليانغ يو تشين لزيارة المعرض

New Mexico'nın harika Amerika şehri Albuquerque'nin belediye başkanıyım.
تصادف أنني عمدة مدينة أمريكية عظيمة، مدينة ألباكركي، نيو مكسيكو.

Başkanım, Şişko Tony bunu size vermemi istedi.
يا عمدة, (فات توني) طلب مني أن أعطيك هذه

Aynı Andy'nin başkanlık meselesi gibi.
أعني ، انها مثل هذا الشيء مع أندي كونه عمدة.

Sonra valiyi arayabiliriz ve o da onlara başka bir ödül verir.
ثم يمكن أن نسميه عمدة ويمكن أن يعطي 'م جائزة أخرى.

BlueBell belediye başkanını odadan odaya gezdiremezsin.
عمدة بلوبيل لا يُمكنُه أَنْ يتسلل حول غُرَفِ الفحص

Biliyor musunuz, sadece bu senenin başında, yeni yılın başında, New York Belediye başkanı Michael Bloomberg Yeni yıl kararı olarak 2012'de kodlamayı öğreneceğini söyledi.
ففي بداية هذا السنة فقط، وخلال رأس السنة، جعل مايكل بلومبرغ عمدة نيويورك من بين نواياه للسنة الجديدة تعلم البرمجة في 2012.

Bütün belediye başkanları biliyorlardı ki, bu formlara sahiplerse, kültür ve turizmleri vardı.
إذ أن كل عمدة يعلم أنه إن كانت لمدينته أشكال كهذه، فهي تمتلك الثقافة والسياحة.