"عملته" - Traduction Arabe en Turc

• yaptığım
• yaptığın
• çalıştığım
• yaptığı
• yaptığını
• yaptığımı

yaptığım en iyi şey. O zamandan beri belaya bulaşmadım.
أفضل شيءِ عملته ابدا لم تحصل مشاكل منذ ذلك الوقت

yaptığım şeyin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu söyleyemem.
لااستطيع ان اعرف اذا ماكان الذي عملته صواب ام لا

Kilo açısından, tek yaptığım deney öncesi beslenme biçimime geri dönmek oldu.
و بخصوص وزني كل الذي عملته هو اني رجعت إلى نظامي الغذائي

yaptığın doğru bir şey yok. Ama ona ne yapıyorsun?
مش اللى انت عملته دلوقت لكن اللى انت بتعمله معاها

Kaybetmeyiz. Bu senin eski takımında falan yaptığın bişey miydi?
هذا النوعِ مِنْ القذارة فرقتكَ القديمة عملته معك؟

Bu benim üniversitede iken üzerinde çalıştığım tez.
هذا البحث عملته عندما كنت طالباً بالجامعة.

Tek yaptığım şey bilginin sunuluş sırasını değiştirmek.
الشيء الوحيد الذي عملته هو تغيير الترتيب في الطريقة التي تقدم بها المعلومة

Bu benim Eames sandalyesinin yapımı hakkında yaptığım kısa bir film.
وهذا فيلم صغير عملته حول صناعة كرسي ردهة ايمز

yaptığım işe uygun adi ve kirli bir yerdi.
حفره جرذان صغيره رخيصه تناسب العمل الذى عملته

Ne işitirseniz işitin, ne kadar yalvarırsam yalvarayım, ne kadar çığlıklar atarsam atayım bu kapıyı açmayacaksınız, yoksa yaptığım her şeyi mahvedersiniz.
مهما تسمع في الداخل هناك مهما ترجيتك بشدة حتى لو كنت أصرخ بشكل مرعب لا تفتح هذا الباب و إلا سوف يضيع كلّ شيء عملته

Bugüne kadar yaptığım en kötü şey:
لكن أسوأ شيء عملته ، صنعت خليطا لأتقيأ تقيأ مزيفا في البيت

yaptığım işlerin tamamı altı ay içinde bitirilebilirdi.
العمل الذى عملته كان من المحتمل انا اعمله فى ست اشهر.

Michael'a ne yaptığını anlattığımda, benim yaptığım şeyi tamamen unutacak.
عندما أخبر مايكل عمّا فعلته سوف ينسى كل ما عملته أنا إلا إذا أخبرته أنا أولاً

Tutuklayın onu Sizin için yaptığım bunca şeyden sonra!
القوا القبض عليه، بعد كل ما عملته من أجلك أيها الخنزير

Sen benim dostumsun. yaptığın her şeyi takdir ediyorum, gerçekten.
أنت صديقي بالفعل أقدّر كل ما عملته لأجلي

Herkeste senin yaptığın şeyi yapacak göt yok.
يجب أن تتحلى بجرأة عالية لتُقدم على ما عملته

Tüm yaz paparazziye sunduğun gösteri ve geçen haftaki polo maçında yaptığın çılgınlıktan sonra şimdi de bu.
أعني، بين العرض اللذي عملته للباباراتزي في الصيف وجنون حفلة البولو الأسبوع الماضي

Önceden anlama derken yatağa gelmeden önce ayaklarına Febreze sıkmanı kastediyordum önceden yaptığın bir şeyi yapmam için kandırmanı değil. Sen "kandırma" diyorsun ben ise "hoş bir sürpriz" diyorum.
ليس خداعي لعمل شيء ما قد عملته بالفعل تسميه خداعا أسميه مفاجأة مفرحة

Bu belgeleri imzalarsam, tüm varlığım, üzerinde çalıştığım her şey yok olacak.
اذا وقعت هذه الاوراق غدا فكل شيء لدي كل شيء عملته من اجله سيذهب اليه

Darnell, birinin kendisin için yaptığı iyi bir şeye sevindiğinde her zaman aynı şekilde, limon dilmleri ile teşekkür eder.
عندما يكون دارنيل سعيداً بأمر عملته له, سيشكرك دائماً بسكر الليمون الذي يصنعه في المنزل

Joanna'nın sana yaptığını Mavis'in bana yapmasına izin verir miyim sanıyorsun?
هل تعتقد بأني سأدع مايفس تعمل بي ما عملته جوانا بك ؟

Bianchini'ye yaptığımı söyleyin.
اخبر بيانتشينى اني اريد ان اعمل هذا انا عملته