| Ve şimdi senin işin de, en iyi üçüncü sınıf olmak. | Open Subtitles | و عملك أن تكون الأول على طلاب المرحلة الثالثة. |
| Nasıl iyi olunacağını bilmiyorsa o zaman senin işin ona öğretmek. | Open Subtitles | إذا لم تكن تعرف كيف تكون صالحة، فحينها هو عملك أن تعلمها. |
| Bunu böyle geri zekalı fikirlerden caydırmak senin işin değil mi? | Open Subtitles | أليس من عملك أن يتحدث له من الأفكار سخيف غبي مثل هذا؟ |
| -Pislik biri olmakta senin görevin değil.Ama bu seni durduruyor görünmüyor. | Open Subtitles | ليس من عملك أن يكون الأحمق سواء، مستشار، ولكن هذا لا يبدو إلى أن وقف هنا. |
| senin görevin buradaki herkesin tarafımızda olduğundan emin olmak. | Open Subtitles | إنه عملك أن تتأكد من أن كل شخص يعمل هنا هو إلى جانبنا |
| Tabii, birinin klinisyeni olmak senin görevin değil. | Open Subtitles | الركود في تنميتها، التطور المعرفي. بطبيعة الحال، فإنه ليس من عملك أن يكون الطبيب أحد. |
| Ona hiç bir şey söyleyemem. Beni korumak senin işin onun değil. | Open Subtitles | لن أقول له ذلك عملك أن تحميني ليس هو |
| Sen bir sanatçısın, adamım. senin işin bariyerleri kırmak. | Open Subtitles | أنت فنان يا رجل عملك أن تتجاوز العقبات |
| Bir hastayla bu tonda konuşmak senin işin değil. | Open Subtitles | ليس من عملك أن تتعامل هكذا مع المريض |
| senin işin görünmek, sesini duyurmak değil. | Open Subtitles | عملك أن يراك الناس لا يسمعوك أتفهم؟ |
| senin işin müvekkilini savunmak için yapabileceğinin en iyisini yapmak. | Open Subtitles | عملك أن تقدم أفضل دفاع ممكن لعميلك |
| Düşünmüştüm ki senin işin... İnsanların kıçını kurtarmak değil miydi? | Open Subtitles | ظننت أن عملك أن تغطي على الناس |
| senin işin de ekmeğime yağ sürmek. | Open Subtitles | ويقتضي عملك أن تحرزي لي المكاسب. |
| Rozetimi almak senin işin değil. | Open Subtitles | ليس عملك أن تأخذ شارة رتبتي |
| -Bu kızı kurtarmak senin işin değil Miller | Open Subtitles | ليس عملك أن تنقذ هذه الفتاه " ميلر " |
| Araçların bakımının yapılması senin görevin. | Open Subtitles | إنه عملك أن ترى الشاحنة تسير بسرعة مثلى |
| senin görevin zanlının suçlu olduğunu kanıtlamak değil mi? | Open Subtitles | -أليس عملك أن تثبت بأن المشتبه به مذنبًا؟ |
| - Muhtemelen, henüz bilmiyorum. - Bilmek senin görevin. | Open Subtitles | هذا وارد ، ولكنّي لا أعرف بعد - إنّه عملك أن تعرف - |
| Olanların farkına varmak senin görevin! | Open Subtitles | عملك أن تلاحظ تلك الأشياء |
| Işıkların ne zaman gidip ne zaman geleceğini Jared'e söylemek senin görevin. | Open Subtitles | إنه عملك أن تخبرين (جيرد) متى يفتح الضوء ومتى يغلقه |