Aşağı yukarı aynı zamanlarda o bölgede çalışan hayat kadınlarından bazı şeyler duymaya başladık. | Open Subtitles | ـ في نفس الوقت تقريباً الذي وردنا فيه معلومات من الداعرات اللاتي عملن في تلك المنطقة |
Ayrıca onun için çalışan kızlara da göz atıyorum. | Open Subtitles | وأنا ذاهب لقائمة الفتيات اللاتي عملن معه |
En çok risk altında olanlar, Kanada tasnif alanında çalışan kadınlardı. | Open Subtitles | أكثر النساء التى تعرضت للخطر أولئك "اللاتى عملن في منطقة التصنيف "كندا |
Ama bu odalarda çalışan kadınların çektiği çile Auschwitz tarihinin en az bilinen yönlerinden biri olarak kaldı. | Open Subtitles | والمعاناة التى تحمّلتها النساء اللاتى عملن في هذه الغرف من أقل مايمكن معرفته عن "سمات تاريخ "آوشفيتس |
James'le çalışan üç aktris de | Open Subtitles | rlm; الممثلات االثلاث اللواتي عملن مع "جيمس" |
Auschwitz'in acımasız ortamında Ryszard Dacko gibi mahkumların genelevde çalışan kadınların halini anlayabilmesi çok zordu. | Open Subtitles | "في الجوّ المُرعب لـ"آوشفيتس سجناء مثل "ريشارد داتسكو" وجدوا صّعوبة أن يجدوا تعاطفاً من النساء اللاتى عملن في بيت البغاء |