Kayıp 100 bin doları öğrendiğinde olmamış gibi davrandı. | Open Subtitles | عندما إكتشف بأمر الـ100,000 دولار المفقودة ادعى بأنه لم يحصل شيء |
Senin ölmediğini öğrendiğinde görevlilerin onu sakinleştirmesi gerekecek. | Open Subtitles | كان على السلطات أن تسكِّنه بعقار عندما إكتشف أنك لم تمت |
Belki hiçbir zaman görmeyeceğini öğrendiğinde onu terk etmiştir. | Open Subtitles | ربما تركها عندما إكتشف بأنها لن تستطيع أن تستعيد بصرها مجدداً |
Dillard, Claude'ın bir beysbol oyuncusu olduğunu öğrenince onu takımın başına geçirdi. | Open Subtitles | عندما إكتشف ديلرد أن كلود لاعب بيسبول عينه رئيسا للفريق |
Hades kandırıldığını anladığında, çok sinirlenir. | Open Subtitles | عندما إكتشف (هاديس) بأنه خـُدع أصبح غاضباً |
Başkan Im, bu fikri keşfettiğinde, ben onun Arşimet olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما إكتشف المدير إم الفكرة، ظننت انه أرشميدس. |
Buna daha önce izin vermiş olmasına rağmen öğrendiğinde, kendini kaybetti. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أنّه سمح ليّ بذلك لكنه صار غاضباً عندما إكتشف الأمر |
Ne iş yaptığımı öğrendiğinde... -...milyonlarca soru sormaya başladı. | Open Subtitles | عندما إكتشف ما أعمل، كانت لديه أسئلة عدّة. |
Evet, ama askeri merkez için çalıştığımı öğrendiğinde işler değişti. | Open Subtitles | نعم , لكن الأشياء تغيّرت عندما إكتشف أنّني أعمل في قاعدة عسكريّة |
İnsanlar burada olanları öğrendiğinde, burada epeyce karmaşa oldu. | Open Subtitles | عندما إكتشف الناس عما يحدث هنا كان يوجد الكثير من الإرتباك. |
Babam öğrendiğinde binici kırbacıyla beni dövdü. Pinyon ağacını da kestirdi. | Open Subtitles | ضربني والدي بسوط عندما إكتشف الأمر، وأمر بقطع شجرة الصنوبر. |
Hamile olduğumu öğrendiğinde beni tanımazlıktan geldi. | Open Subtitles | عندما إكتشف أنني حامل تظاهر أننا لا نعرف بعضنا البعض |
Boudreaux bunu öğrendiğinde, adamı güverteden fırlatmış. | Open Subtitles | عندما إكتشف (بودرو) ذلك رمى الرجل خارج السفينه |
Bir keş değildi. Benim sattığımı öğrenince... | Open Subtitles | و لم تكن من الفتياة السيئات و عندما إكتشف ما كنتُ أفعله |
Her neyse, bir arkadaşım vardı kan kanseri olduğunu ve muhtemelen öleceğini öğrenince aklına gelen ilk şeyin rahatlama hissi olduğunu itiraf etmişti bana. | Open Subtitles | الذي عندما إكتشف أن لديه السرطان وأنه على الأرجح سيموت أعترف لي بأن أول شيء خطر بباله الـراحـة |
Bir keresinde adamın birine üç tane vajinam olduğunu söyledim ve iki tane olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğramıştı. | Open Subtitles | مرةً أخبرتُ رجلًا بأن لدي ثلاثة مهبلات، ولقد كانت متحمسًا للغاية عندما إكتشف أن لدي إثنين. |
Braddock'ın sahip olduğu 3 ayrı lüks galerisi varmış fakat öleceğini anladığında hisselerini çalışanlara büyük bir indirim yaparak satmış. | Open Subtitles | إمتلك (برادوك) ثلاثة وكالات لبيع السيّارات الفاخرة، لكن عندما إكتشف أنّه كان يحتضر، باع حصته لمُوظفينه بأسعار مُخفضة. |
Mark'ın yaptıklarını anladığında o da çözülmeye başladı. | Open Subtitles | عندما إكتشف ما فعله مارك ثار |
Büyükbabam Bay Danvers'i kullanıldığını anladığında öldürdü. | Open Subtitles | جدَّى قتل السيد (دانفرز) عندما إكتشف أنه كان يستغله |
Kimyager Julius Wilbrand'ın Trinitrotoluen'i keşfettiğinde giydiği laboratuvar önlüğüne ait. | Open Subtitles | بالي من قبل الصيدلي جوليوس Wilbrand عندما إكتشف ثالث نتريت التولوين... |
Boksu keşfettiğinde zekiydi. | Open Subtitles | عندما إكتشف الملاكمة كان ذكيا |