Pekala, biyolojik ailesi hakkında soru sorduğunda one ne söylemeliyim? | Open Subtitles | كل الحق، ماذا أقول عندما يسأل عن والدي البيولوجي له؟ |
ki bu yüzden oğlumuz neden babasının pipisinde, onunkinde olduğu gibi yaka olmadığını sorduğunda sen cevap vereceksin. | Open Subtitles | لهذا السبب، بالمناسبة، أنتِ من سيجيبه عندما يسأل لماذا عضو أبي ليس لديه جلدٌ زائد كالذي لديه |
Bak, Tanrı'nın sevdiğim yönü o bir soru sorduğunda zaten cevabı biliyordur. | Open Subtitles | أنظروا, ماذا أحب في الرّب عندما يسأل سؤالاً يعرف الجواب |
Unutma, birisi sorarsa, yeğenim olarak yanımdasın. | Open Subtitles | تذكري عندما يسأل أحد فأنت إبنة أخي من خارج المدينة |
İnsanlar neden boşandığımızı sorunca ne diyorsun onlara? | Open Subtitles | عندما يسأل الناس لمَاذا قمتّ بالطلاق، ماذا تقول ؟ |
Birisi bu soruyu sorduğu zaman cevap düşündüğünüzden çok daha basit ve daha az karmaşık olur. | TED | وفي الحقيقة، عندما يسأل شخص نفسه هذا السؤال، تكون الإجابة أسهل وأقل خطورة مما نظن عادة. |
Şey, biri kahve içmek ister misin diye sorduğunda sadece kahveyi kastetmediği ortadadır. | Open Subtitles | حسنا عندما يسأل أحدهم ان كنت تريدين القهوة فهم بشكل واضح لا يقصدون القهوة فقط |
Arkadaşlarımız ne zaman evleneceğimizi sorduğunda sen bana bakmadan hayır diyorsun. | Open Subtitles | عندما يسأل الأصدقاء إن كنا سنتزوج ترفضين دون حتى النظر إلي وتقولين |
Öyleyse Burke bize Kandahar'daki kod adlarımızı sorduğunda cevaplarımız birbirini tutmazsa ne olacağını söyler misin? | Open Subtitles | حسنا, اذا, أخبرني ماذا سيحدث عندما يسأل بيرك ماذا كانت إشارات ندائهم في قندهار؟ |
Charlie seni sorduğunda ne cevap vereceğim ben? | Open Subtitles | ماذا يفترض أن اقول لتشارلي؟ عندما يسأل أين أنت؟ |
Ama hep hep eksik olan bir şey vardı insanlar sorduğunda bir boşluk diyorum ama daha çok cevabı hiç ortaya çıkmayan bir soru gibi. | Open Subtitles | لكنّه فقط... كان دائماً هنالك شيءٌ مفقود. أقول أنها ثغرة عندما يسأل الناس, |
Soyadı hakkında birşey sorduğunda ona ne söylemeliyiz? | Open Subtitles | -ماذا يجب علينا إخباره عندما يسأل عن أسم العائلة؟ |
İnsanlar Emma ile nasıl tanıştığımızı sorduğunda onlara birlikte büyüdüğümüzü söylüyorum. | Open Subtitles | و بجدية عندما يسأل أحدهم كيف إلتقيت أناو ( إيما) أخبرهمأنناكبرناسوياً.. |
Çocuğunuz, neden eski kocanızla birlikte kampa gidemeyeceğinizi sorduğunda iki seçeneğiniz vardır. | Open Subtitles | عندما يسأل طفلك عن سبب عدم ذهابنا للتخييم مع زوجك السابق ... لديك خياران |
Kelter Holden, Hanna'ya tecavüz suçunu neden düşürdüğünü sorduğunda "Öldürdüm. | Open Subtitles | (بهذه الطريقة عندما يسأل (كيلتر لماذا لم توجهين تهمة اغتصاب (هانا) إليه؟ يمكنك الإشارة إلى نص الاعتراف الذي يقول |
Yani Chuck içmeye neden başladığını sorarsa soracak diye tahmin ediyorum beni aldattığını söyle. | Open Subtitles | اذن عندما يسأل تشاك ما السبب الذي جعلك تشرب و أظن انه سيفعل تقول انك خنتني |
Biri sorarsa 19 yaşındasın. | Open Subtitles | عندما يسأل أحداً, أحتاج منكِ أن تقولين بأنك بالتاسعة عشر. |
Vulcan'da agabeyin "Neden kendine vuruyorsun?" diye sorunca cevap sudur "Vurmuyorum ki. | Open Subtitles | أنت تعرف، على فولكان، عندما يسأل أخيك، "؟ لماذا ضرب نفسك" الجواب، |
Zaten partide herkes neden ayrıldığımızı sorunca yeterince zor olacak. | Open Subtitles | سيكون الامر صعباً كفاية عندما يسأل الجميع فى الحفلة عن سبب إنفصالنا |
Pekala, patron sorduğu zaman, bizim de başımız belada olacak. | Open Subtitles | حسنا عندما يسأل عنها الرئيس سنكون في مشكلة أيضا |
Dedesi sorduğu zaman da öyle mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل هذا ما تفعلينه عندما يسأل جدها؟ |