- Demek kek istemiyorsun. - Böyle bir şeyi benden nasıl saklar? ! | Open Subtitles | لا لكيكة الفواكة إذن 00 كيف إستطاعت أمك بالإحتفاظ بهذا السر عنى ؟ |
İçeri girdiğimizde, ne istersen yap, sadece benden ve kızdan uzak dur. | Open Subtitles | بمجرد ان ندخل, أفعل ما تريد ولكن أبقى بعيدا عنى وعن الفتاة |
Ama beni neşelendirmek için KISS'teki Gene Simmons gibi giyinmişti. | Open Subtitles | ولكنها ارتدت لباس جين سيمونس لتزيل عنى الاكتئاب وتشعرنى بالبهجة. |
Eğer beni Pennsylvania'da arıyor olsaydı, senin ofisini gizlice dinlerdi. | Open Subtitles | إذا كان يبحث عنى فى بنسلفانيا بالتأكيد كان يراقب مكتبك |
Kabul ettim. Başka seçeneğim yoktu. hakkımda çok şey biliyordu. | Open Subtitles | وقد وافقت, لم يكن لدىّ اختيار فقد عرف عنى الكثير |
hakkımda haddinden fazla şey biliyorsun ama ben bolca seyahat ettiğin haricinde neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرفين الكثير عنى بالفعل و أنا لا أعرف شيئاً عنك تقريباً غير أنك قد سافرت كثيراً |
Sohbet için sağ olun efendim. bana çok faydası oldu. | Open Subtitles | شكراً لك على تلك المحادثة سيّدي عنى لي ذلك الكثير |
Bu pis işi üstümden atmak için uzun bir banyo yapıp, yatacağım. | Open Subtitles | اريد حماما طويلا لأزاحة هذه العمل القذر عنى ثم سأذهب الى النوم |
Üç aydan fazla süredir birlikteyiz, ve bunu benden sakladın. | Open Subtitles | كنا معاً لأكثر من 3 أشهر وابقيت هذا السر عنى |
benden ya da arkadaki adamlardan çok farkın olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن بأنك مختلف عنى .. او هؤلاء الناس الذين بالخلف ؟ |
benden ayrıldığı hafta sonu, hemen başkasıyla yatağa girdi, tamam mı? | Open Subtitles | فى نفس الأسبوع الذى أنفصل بة عنى زحف إلى سرير اخر |
Eve gitmiyorum ve koruma falanda istemiyorum. Arabana bomba yerleştirdi! Ve şu anda benden mümkün olduğunca uzak olman gerek. | Open Subtitles | لن أذهب الى المنزل ولا احتاج الى حراسة الشرطة أيضا الان انت تحتاج ان تكون بعيد عنى بقدر ما يمكنك |
Bunu biliyorum ve anlıyorum ki her şeyi benden saklamışsınız. | Open Subtitles | أنا اعرف ذلك وأستطيع أن ارى ذلكأنكم تخفون عنى الاشياء |
Bunu biliyorum ve anlıyorum ki her şeyi benden saklamışsınız. | Open Subtitles | أنا اعرف ذلك وأستطيع أن ارى ذلكأنكم تخفون عنى الاشياء |
Özel tim evime girdi... bütün ailemin şerefiyle oynadı, çünkü biri beni gammazlamıştı. | Open Subtitles | الشرطة السرية جاءت إلى منزلي وعاملة عائلتي بازدراء لان شخصا ما وشى عنى |
Evden kaçıyorum. beni hayvanat bahçesinde aramayın çünkü orda yokum Theo | Open Subtitles | هربت من المنزل, لا تبحثوا عنى بحديقة الحيوان لأنى لست هتاك |
Biolojik annemi bulmaya geldim, ve beni burada benim rızam olmadan tutuyorsunuz. | Open Subtitles | لقد جئتُ لأعثر على أمى الحقيقية و لقد إحتجزتنى هُنا رُغماً عنى |
Applebee's'de beni vurmak isteyen bir keskin nişancı falan yok." | Open Subtitles | لا يوجد قناص يبحث عنى فى مطعم ابيلبيز , لا |
Bu arada, o teypte benim hakkımda söylenenler, doğru değildi. | Open Subtitles | بالمناسبه ما قيل عنى فى هذا الشريط لم يكن صادقا |
Eğer ben anlayamıyorsam belki onlar da anlayamıyordur. | Open Subtitles | لا يمكننى القول ربما أنهم لا يمكنهم أن يقولوا عنى ذلك |
Efendim. bana bir dakika izin verirseniz, hırdavatçıya gitmem gerekiyor. Şeye ihtiyacım var... | Open Subtitles | إذا كان يمكن الإستغناء عنى لفترة قصيرة أحتاج أن أذهب إلى مخزن المعدات |
Çıkarın bunu üstümden. | Open Subtitles | أبعدوا هذه الأشياء عنى أبعدوا هذه الأشياء عنى |
- Bu kadar saçmalık yeter! - Sana söylüyorum. Çekil üzerimden. | Open Subtitles | فقط مع النفايات أمثالك لقد أخبرتك يا رجل أبتعد عنى |
Hepinizin benimle ilgili kötü sözler duyduğunuzda hazırlıklı olmasını istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | واريدكم أن تكونوا مستعدين لو سمعتم اى كلام سيىء عنى, حسنا ؟ |
Anlaşma yaptık, seni içeri aldım işim bitti git başımdan. | Open Subtitles | لقد تفاوضنا وادخلتك الحفلة لقد انتهى دورى , ابتعد عنى |
Bu, öğrencileri devam etme konusunda heveslendirdi ve ayrıca herkesin aynı anda aynı şey üzerine çalıştığı anlamına geliyordu. Eğer bir tartışma forumuna giderseniz, Birkaç dakika içinde bir arkadaşınızdan cevap alabiliyordunuz. | TED | وقد دفع هذا الطلاب للمضي قدماً وكذلك عنى أن الجميع يعملون على نفس الموضوع في نفس الوقت لذلك إذا ذهبت إلى منتدى النقاش يمكنك الحصول على الاجابة من نظير لك خلال دقائق |
O benim hakkımda hiçbir şey bilmiyor, ama ben onun hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | إنها لا تعرف شيئاً عنى لكنى أعرف كل شئ عنها |
Düne kadar bir şey ifade etmiyordu. Ama dün bir şey hatırladım. | Open Subtitles | هو ما عنى أيّ شئ لي حتى أمس عندما جعلني أتذكّر شيءا. |
Büyük oynamayı severim. Bu tek bir anlama geliyordu: son çare olarak Flolan isimki bir ilaç var pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanılıyor. Sadece ilaç denemez bir yaşam biçimi. | TED | انا أحب فعل الاشياء الكبيرة .. وهذا عنى أمراً واحداً لقد عنى هذا طريقة علاج قوية فيما يخص ارتفاع ضغط الدم الرئوي .. وهو يدعى فلولان وهو ليس مجرد دواء او جرعات انما هو نمط حياة بأكملها |