"غالبًا" - Traduction Arabe en Turc

    • Muhtemelen
        
    • genelde
        
    • genellikle
        
    • Çoğunlukla
        
    • sıklıkla
        
    • sık
        
    • Büyük ihtimalle
        
    • Çoğu
        
    • herhâlde
        
    • Büyük ölçüde
        
    • çoğu zaman
        
    Muhtemelen çocuğu öldürmek zorunda kalacağız ama bir gece düşüneceğim. Open Subtitles غالبًا سأضطر لقتل هذا الصبيّ، ولكنني سأفكر بشأن هذا الليلة..
    Muhtemelen aranızdan birini öldürmemiz gerekecek; işler böyle ama sonrasında işimize bakmaya başlayabiliriz. Open Subtitles غالبًا سنضطرّ لقتل أحدكم، فهذه سنّتنا وعندئذٍ سيمكننا بدء المضيّ قدمًا في صفقتنا.
    Muhtemelen aranızdan birini öldürmemiz gerekecek; işler böyle ama sonrasında işimize bakmaya başlayabiliriz. Open Subtitles غالبًا سنضطرّ لقتل أحدكم، فهذه سنّتنا وعندئذٍ سيمكننا بدء المضيّ قدمًا في صفقتنا.
    Aklına o an ne geliyorsa. Benim aklıma genelde Tanrı gelir. Open Subtitles أيّاً يكن ما يخطر لخلدك، بالنسبة ليّ غالبًا ما يكون الرب.
    Bu genellikle siloların sorunu olarak adlandırılır. TED يشار إلى هذا الأمر غالبًا باسم مشكلة الصوامع.
    Çoğunlukla diğer insanların seçimimiz hakkında ne düşüneceklerini tahmin ederek seçiyoruz. TED غالبًا ما نختار بالتفكير فيما سيكون عليه رأي الأخرين في خيارنا
    Yüksek ithalat vergileri sıklıkla problemi artırıyor, bazen de arabanın fiyatını ikiye katlıyor. TED غالبًا ما تزيد واجبات الإستيراد المرتفعة من حدة المشكل، بمضاعفة ثمن السيارة أحيانا.
    Muhtemelen ne olursa olsun bir çaresini bulunması gerektiğini söylerdi. Open Subtitles غالبًا كانت سترتأي أن نبحث عن حلّ مهما كان الوضع.
    O sadece şehit davranıyor. Muhtemelen ı yara işleyemez düşünüyor. Open Subtitles يرتاد دور الشهيد فحسب، غالبًا يخالني عاجزًا عن تحمُّل الندبة.
    Suçlu gibi davranıyor olmamın Muhtemelen ilişkimiz için iyi olmayacağını düşündüm. Open Subtitles من البديهي أن تصرّفي مثل مجرمة غالبًا ليس في صالح علاقتنا.
    Bilmiyorum, Muhtemelen benim feronomlarımla alakalı ya da kimyasal bir etkileşimdir. Open Subtitles لستُ أدري، إنه غالبًا بسبب الفيرومونات أو أيّ تفاعل كيميائي آخر.
    Bense diğer tarafa gideceğim. Muhtemelen cehennemi benim için yeniden açarlar. Open Subtitles أما أنا فسأذهب للمثوى الآخر، غالبًا سيعيدون فتح الجحيم خصيصًا لي.
    Ve anladım ki bu Muhtemelen, daha geniş ölçekteki diğer hikayelerin de gerçekliği. TED وأدركت أن هذا ينطبق غالبًا على قصصي الأخرى وحتى على نطاق أوسع.
    Muhtemelen beni tanımıyorsunuz ama duyduğunuz veya okuduğunuz o .01 yüzdelik dilim içinde olan kişilerden birisiyim ve plütokrat kavramının makul bir tanımlamasıyım. TED أنتم لا تعرفونني غالبًا ولكني واحد من نسبة ال 01. الذين تسمعون وتقرؤون عنهم فأنا أعد بلوتوقراطيا
    Burada zaman birimini Muhtemelen yaklaşık 40 ila 50 yıl olarak olarak düşünmek gerekiyor. TED ما يجب أخذه في الاعتبار هو المدي الزمني الذي سيكون غالبًا حوالي 40 أو 50 عامًا.
    genelde envanterdeki eşyaları ararken 5-10 mil kadar yürürler. TED غالبًا ما يمشون ما يقرب من 5 أو 10 أميال خلال سعيهم وراء تلك المواد المخزّنة.
    Baskı altında, genelde en iyisini yapma endişesiyle yaptığımız şeyi kontrol etmeye çalışırız. TED عند وجود الضغط، نحن غالبًا ما نهتم بتأدية أفضل ما لدينا، وكنتيجة نحاول التحكم في ما نفعل لنفرض أفضل أداء.
    Fırsat maliyetine odaklanmayan hikayeler veya insanların karmaşık amaçlanmamış sonuçları ile ilgili hikayeler değil, çünkü bunlar genellikle iyi bir hikaye oluşturmaz. TED القصص التي لا تركز على فرصة التكلفة، أو التبعات المعقدة وغير المقصودة لتصرفات البشر، لأن ذلك غالبًا لا يصنع قصة جيدة.
    Bir yere yerleşene kadar mezun öğrencilerimizden Çoğunlukla haber alamayız. Open Subtitles غالبًا نفقد الاتّصال مع حديثي التخرّج ريثما يستقرّوا بمكانٍ ما.
    Ama tüm dünyayı gezerken ve muhbirlerle konuşurken gördüğüm, aslında, çok sadık ve sıklıkla çok muhafazakar insanlar oldukları. TED لكن ما وجدته يحدث حول العالم والتحدث إلى كاشفوا الفساد، واقعًا، هو أنهم أناس مخلصون و غالبًا محافظون.
    Daha rütbeli ajanlarımız da mevcut lakin ifşa olmasınlar diye pek sık görüşemiyoruz. Open Subtitles لدينا مُخبر آخر على مستوى عالي، لكننا لا نلتقي غالبًا لتجنب كشف هويته.
    O zaman da kaptan Büyük ihtimalle kötü bir karar verecek. Open Subtitles وحينما يحدث ذلك سيتصرف القبطان غالبًا بشكلٍ سيء
    Çoğu zaman kışkırtıcıydı ama sonra inancın insanlara ne yaptığını gördüm. Open Subtitles كان الأمر مُغريًا غالبًا. حتّى رأيتُ إلى أين يوصل الإيمان النّاس.
    herhâlde yolda yardıma muhtaç insanlarla karşılaştılar. Baban kaya gibi sağlam adam. Open Subtitles غالبًا صادف بعض الأشخاص الذين بحاجة للمساعدة وهذا كل شيء، فذاك الرجل..
    - Büyük ölçüde iyi. Open Subtitles غالبًا جيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus