"غريزته" - Traduction Arabe en Turc

    • içgüdüleri
        
    • içgüdüsü
        
    • içgüdüsüne
        
    • içgüdüsünü
        
    Onun içgüdüleri çağdaş kadının 20. yüzyıldaki ihtiyaçlarını karşılayacak ve dünyaya rahatlığın da göz alıcı olabileceğini gösterecek şekildeydi. Open Subtitles دفعته غريزته لتلبية حاجات.. المرأة المعاصرة إبتدع أزياء ..
    Öğlen sıcağında, içgüdüleri ona, denemeye devam etmesini söylüyor. Open Subtitles في حرارة منتصف اليوم الحارقة تجبره غريزته على الاستمرار في المحاولة
    Aptal olabilir ama içgüdüleri devreye giriyor. Open Subtitles نعم، ربما يكون غبياً لكن غريزته بدأت في العمل
    Bütün düşüncesi cinayetti! Bütün içgüdüsü cinayetti. Open Subtitles فكرته الوحيده كانت القتل غريزته الوحيده كانت القتل
    Kendine geldiği sırada hezeyan içindeydi ve ilk içgüdüsü de bir şeyleri bulmaktı sanırım. Open Subtitles استفاق و كان يهذي، و دفعتْه غريزته الأولى للذهاب و العثور على شيءٍ ما، كما أظنّ.
    Bir şeyleri önceden sezerse içgüdüsüne güvenir ve peşinden gider. Open Subtitles لو انتباه حدس بخصوص أمر ما فسوف يتبع غريزته
    Sanırım sadece Alexis'in onun katil içgüdüsünü aldığını biliyordu. Open Subtitles اعتقد بأنع عرف ان أليكسيس,الوحيده التي تملك غريزته للقتل
    Misha'nin oldugu yere gitmeliydim. Onun içgüdüleri dogru çikiyor. Open Subtitles كان عليّ الذهاب مع (ميشا) لقد كان يتبع غريزته
    İçgüdüleri yol gösterecektir. Open Subtitles غريزته سوف ترشده.
    İçgüdüleri ortaya çıkıyor. Open Subtitles غريزته من أجل الخضوع قد ظهرت
    Habil'in içgüdüleri var. Open Subtitles "هابيل" لديه غريزته.
    Dünyaya yeni gelen yavrusu için avlanma içgüdüsü mü harekete geçti yoksa yeni doğum yapan annemin beslenebilmesi için yiyecek bulmak mı istedi bilmiyorum! Open Subtitles غريزته الطبيعية للبحث عن طعام لمولوده الجديد ربما قد لعبت دوراً أو ربما أراد تزويد أمي بالغداء التي ولدت الطفل حديثاً.
    Ama onun ilk içgüdüsü kendi kanından olanı korumak.. ..tıpkı sizin intikamını almayı istemeniz gibi. Open Subtitles لكن غريزته الأوليّة هي الدفاع عن أهله، كغريزتكم إذ تسعون للثأر لأهاليكم.
    Artık tek içgüdüsü öldürmek ve karanlık ruhlara kurban vermek olacaktır. Open Subtitles الآن ستصبح غريزته هى القتل "والأنتقام من "لوس
    Belki hayvani içgüdüsü öyle istemiştir. Open Subtitles ربما غريزته الأولية هي من دفعته
    Şöyle diyelim ki ilk içgüdüsü bu değil. Open Subtitles دعينا فقط نقول أن هذا ليس غريزته الأولى
    Cesedin bu kadar çabuk bulunmasına izin vermesi şu ana dek gösterdiği kendini koruma içgüdüsüne ters düşüyor. Open Subtitles السماح باكتشافها بهذه السرعة يبدو عكس غريزته بحماية نفسه التي اظهرها لحد الآن
    Bay Lowe'ın tüm niyetlerine güvenme ama kendini koruma içgüdüsüne güvensizlik etme ya da bu seferde onun önemini küçümseme. Open Subtitles لذا، عدم الثقة في نوايا السيد (لو)، من حريتك عدم الثقة في غريزته من أجل الحفاظ على الذات ولا يجب التقليل من أهميته لهذه البِعثة
    Üçüncü içgüdüsünü izliyor. Open Subtitles ان غريزته الثالثه بدات تظهر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus