"فتي" - Traduction Arabe en Turc

• evlat
• oğlum
• çocuksun
• çocuğu
• dostum
• erkek
• Oğlan
• ufaklık
• adam
• Çocuk
• çocuğun
• çocuktu
• çocukla
• genç
• delikanlı

Haydi, evlat. Gecikiyoruz. Bu sabah sizi ben alıyorum dememiş miydim?
هيا يا فتي ، لقد تأخرنا ألم أخبرك أنني سآتي لاصطحابك هذا الصباح؟

Dinle, evlat. Umarım kime bulaşmak üzere olduğunu biliyorsundur.
اسمع يا فتي اتمني ان تفهم مع من تتعامل هنا

Şanslısın oğlum. Burnun bile kanamamış.
أنت فتي محظوظ لم تصب حتي بخدوش بسبب ارتطامك بالاسفلت

Ayrıca Richie, kahvaltıyı kaçırmamalısın. Hâlâ gelişme çağında bir çocuksun.
بالإضافة إلي أن ريتشارد لا يمكنه أن يتخطي الافطار فتي ناضج متنامي مثلك

Ortağının kör bir 'Bama çocuğu olduğunu hiç söylememişti bana.
فإنه لم يقل أبداً لي أن شريكه فتي أعمي من ألاباما

dostum, köşeyi dönmek üzereyiz.
أظن أننا علي وشك أن نصبح في علية القوم يا فتي

Her ne kadar erkek olsamda çiçeklere karşı ilgim vardır benim.
تعلم باني فتي . لكن لدي الكثير من الاهتمام حول الازهار

Bak sana bir şey söyleyeyim her zaman en tepede kalmak kolay bir şey değil, evlat.
دعني أخبرك بشئ ليس من السهل أن تستمر جيداً يا فتي

Tanışmak güzeldi, evlat. İyi şanslar. Benny.
ولكن, لا تبالي, سعدت بلقائك يا فتي حظ طيب.

Kolay değildir. Şeytan ayrıntıda gizlidir, evlat.
ليست بهذه السهوله الصعوبه تكمن في التفاصيل يا فتي

evlat, ben büyük savaşta mücadele ettim. Yani kimse bana ne yapacağımı söyleyemez.
يا فتي , لقد حاربت في الحرب العظمي لا يمكن لأحد أن يخبرني عما افعله

Nasılsın oğlum hadi gidelim.
رجل عجوز لعين 0 هيا يا فتي هيا لنذهب هيا 0

O kadar da kötü değilsin, değil mi oğlum?
أنت لست سيئاً جداً، أليس كذلك يا فتي ؟

Neyin var oğlum, dışarı mı çıkmak istiyorsun?
ما الأمر يا فتي ؟ أتريد أن تخرج ؟

Belki. Sen yakışıklı bir çocuksun ama ben başkasıyla evleniyorum.
فانت فتي وسيم لكنني سوف اتزوج رجل آخر

Sadece bir çocuğu kurtarmak istiyorsan harika bir fikir.
فكرة جيدة، إذا كنت تفكر في إنقاذ فتي واحد

Kart oynamaya gerek yok dostum. Bu sadece bir şans meselesi.
‫لا تعلب بورقة العرق يا فتي ‫إنها مجرد فرصة

Dünyanın bir yerinde her erkek için doğru bir kız bulunur.
تعلمين ، في مكان ما من العالم توجد الفتاة المناسبة لكل فتي

Sanırım senin kanın, beni zengin edecek şey çiftçi Oğlan.
أعتقد أن دمك هو ما سيجعلني غني يا فتي المزارع

Hepsi senin için ufaklık İliğime kadar sağabilirsin
كله من أجلك يا فتي تستطيع أن تحلبني حتي أجف

Başardım! Hanım, kuzeyden annesi mektup yazan genç adam burada.
سيدتي ،لقد أتي فتي الشمال، الذي كتبت لك أمه بخصوصه.

Seni terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz Çocuk.
أنت قذر , قذر قذر قذر فتي قذر قذر قذر قذر

Niyetim bu değildi. Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekisin.
أنت مجرد فتي غبي يعيش في حطام قديم لسيارة

Batı'nın en ünlü haydutlarıyla dolaşan bir çocuktu Frank.
فتي يرافق أشهر خارجين عن القانون في الغرب

Neyse, abisine yardım etmek isteyen bir çocukla karşılaştım. Ve buradayız.
علي أي حال , أري فتي يريد ان يساعد أخيه , ها نحن

Tebrikler, delikanlı!
أحسنت صنعاً يا فتي أنت من الفرقة ـ أي ـ .