| Haydi, evlat. Gecikiyoruz. Bu sabah sizi ben alıyorum dememiş miydim? | Open Subtitles | هيا يا فتي ، لقد تأخرنا ألم أخبرك أنني سآتي لاصطحابك هذا الصباح؟ |
| Dinle, evlat. Umarım kime bulaşmak üzere olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | اسمع يا فتي اتمني ان تفهم مع من تتعامل هنا |
| Şanslısın oğlum. Burnun bile kanamamış. | Open Subtitles | أنت فتي محظوظ لم تصب حتي بخدوش بسبب ارتطامك بالاسفلت |
| Ayrıca Richie, kahvaltıyı kaçırmamalısın. Hâlâ gelişme çağında bir çocuksun. | Open Subtitles | بالإضافة إلي أن ريتشارد لا يمكنه أن يتخطي الافطار فتي ناضج متنامي مثلك |
| Ortağının kör bir 'Bama çocuğu olduğunu hiç söylememişti bana. | Open Subtitles | فإنه لم يقل أبداً لي أن شريكه فتي أعمي من ألاباما |
| dostum, köşeyi dönmek üzereyiz. | Open Subtitles | أظن أننا علي وشك أن نصبح في علية القوم يا فتي |
| Her ne kadar erkek olsamda çiçeklere karşı ilgim vardır benim. | Open Subtitles | تعلم باني فتي . لكن لدي الكثير من الاهتمام حول الازهار |
| Bak sana bir şey söyleyeyim her zaman en tepede kalmak kolay bir şey değil, evlat. | Open Subtitles | دعني أخبرك بشئ ليس من السهل أن تستمر جيداً يا فتي |
| Tanışmak güzeldi, evlat. İyi şanslar. Benny. | Open Subtitles | ولكن, لا تبالي, سعدت بلقائك يا فتي حظ طيب. |
| Kolay değildir. Şeytan ayrıntıda gizlidir, evlat. | Open Subtitles | ليست بهذه السهوله الصعوبه تكمن في التفاصيل يا فتي |
| evlat, ben büyük savaşta mücadele ettim. Yani kimse bana ne yapacağımı söyleyemez. | Open Subtitles | يا فتي , لقد حاربت في الحرب العظمي لا يمكن لأحد أن يخبرني عما افعله |
| Nasılsın oğlum hadi gidelim. | Open Subtitles | رجل عجوز لعين 0 هيا يا فتي هيا لنذهب هيا 0 |
| O kadar da kötü değilsin, değil mi oğlum? | Open Subtitles | أنت لست سيئاً جداً، أليس كذلك يا فتي ؟ |
| Neyin var oğlum, dışarı mı çıkmak istiyorsun? | Open Subtitles | ما الأمر يا فتي ؟ أتريد أن تخرج ؟ |
| Belki. Sen yakışıklı bir çocuksun ama ben başkasıyla evleniyorum. | Open Subtitles | فانت فتي وسيم لكنني سوف اتزوج رجل آخر |
| Sadece bir çocuğu kurtarmak istiyorsan harika bir fikir. | Open Subtitles | فكرة جيدة، إذا كنت تفكر في إنقاذ فتي واحد |
| Kart oynamaya gerek yok dostum. Bu sadece bir şans meselesi. | Open Subtitles | لا تعلب بورقة العرق يا فتي إنها مجرد فرصة |
| Dünyanın bir yerinde her erkek için doğru bir kız bulunur. | Open Subtitles | تعلمين ، في مكان ما من العالم توجد الفتاة المناسبة لكل فتي |
| Sanırım senin kanın, beni zengin edecek şey çiftçi Oğlan. | Open Subtitles | أعتقد أن دمك هو ما سيجعلني غني يا فتي المزارع |
| Hepsi senin için ufaklık İliğime kadar sağabilirsin | Open Subtitles | كله من أجلك يا فتي تستطيع أن تحلبني حتي أجف |
| Başardım! Hanım, kuzeyden annesi mektup yazan genç adam burada. | Open Subtitles | سيدتي ،لقد أتي فتي الشمال، الذي كتبت لك أمه بخصوصه. |
| Seni terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz, terbiyesiz Çocuk. | Open Subtitles | أنت قذر , قذر قذر قذر فتي قذر قذر قذر قذر |
| Niyetim bu değildi. Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekisin. | Open Subtitles | أنت مجرد فتي غبي يعيش في حطام قديم لسيارة |
| Batı'nın en ünlü haydutlarıyla dolaşan bir çocuktu Frank. | Open Subtitles | فتي يرافق أشهر خارجين عن القانون في الغرب |
| Neyse, abisine yardım etmek isteyen bir çocukla karşılaştım. Ve buradayız. | Open Subtitles | علي أي حال , أري فتي يريد ان يساعد أخيه , ها نحن |
| Tebrikler, delikanlı! | Open Subtitles | أحسنت صنعاً يا فتي أنت من الفرقة ـ أي ـ . |