| Sen bu kadar büyük bir çocuk, Seninle gurur duyuyorum vardır. | Open Subtitles | . يا لك من ولد كبير ، أنا فخورة بك للغاية |
| Sende böyle bir cevher olduğunu bilmiyordum, Seninle gurur duyuyorum evlat. | Open Subtitles | انني فخورة بك يا أبنتي لم اعلم انك تملكين روح المغامرة |
| Eğer annen bugün hayatta olsaydı, o da Seninle gurur duyardı. | Open Subtitles | اذا كانت والدتك على قيد الحياة كانت ستكون فخورة بك, ايضا |
| Küçük bir centilmen gibi davrandın, annen Seninle gurur duyuyor. | Open Subtitles | تصرفت ك رجل لطيف صغير ، امك فخورة بك جداً |
| Seninle gurur duyuyorum kardeşim. İkimiz de karanlığın sınırlarından döndük. | Open Subtitles | أنا فخورة بك يا أختاه، عادت كلتانا من عالم الهلاك |
| Ben demiştim! Bunu bekliyordum, Seninle gurur duyuyorum! | Open Subtitles | لقد أخبرتك، لقد قلت لك بأنه يمكنك الفوز أنا فخورة بك |
| Bu gece ne olursa olsun Seninle gurur duyduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | بغض النظر عن ما سيحدث الليلة، أريدك فقط أن تعرف أنني فخورة بك جداً. |
| Savaştan sonra eve döndüğünde, karının ve çocuklarının Seninle gurur duymasını istiyorsun değil mi? | Open Subtitles | انت تريد ان تكون زوجتك فخورة بك عندما تعود الى الوطن، اليس كذلك؟ |
| Unutma, ne olursa olsun, bir annen var ve o Seninle gurur duyuyor. | Open Subtitles | تذكر أنه مهما حدث فإن لديك أماً وهي فخورة بك حقاً |
| Seninle gurur duyuyorum baba. | Open Subtitles | أنا فخورة بك يا أبي، شراءسيارةكهربائية.. |
| İlk deneme için iyi. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | جيد جدا لكونك مازلت مبتدأً اننى فخورة بك |
| Hadi, senin ihtiyar Seninle gurur duyacak. | Open Subtitles | هيا، فإن الرجل القديم الخاص بك أن تكون فخورة بك. |
| Annenin Seninle gurur duyacağını söyledim, ve kesin duyardı. | Open Subtitles | أخبرتك أن أمك كان يمكن أن تكون فخورة بك وهذا صحيح |
| Cidden, Seninle gurur duyuyorum, pazartesi günü çok iyi geçecek. | Open Subtitles | فعلا, أنا حقا فخورة بك وأنت ستصرعهم يوم الإثنين |
| Seninle gurur duyuyorum demek istedim. | Open Subtitles | لا ياعزيزي أنا لم أقصد هذا ما قصدته هو أنني فخورة بك |
| Bu mutfaktan başka tabii ki. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | في مكان اخر ومختلف عن هذا المطبخ انني فخورة بك |
| Tanrım, bu harika. Annen Seninle gurur duyuyor olmalı. | Open Subtitles | يا إلهى ، هذا ضخم لابد ان أمك فخورة بك جداً |
| Evet, tabi 6 yaşındaysan. Annen Seninle gurur duyardı. | Open Subtitles | نعم لوكنت بسن السادسة أتعلم أن أمك فخورة بك |
| Kusura bakma veda ediyorum Senle gurur duyuyorum | Open Subtitles | آسفة بخصوص هذا أردت أن أقول وداعاً، أنا فخورة بك |
| Sizinle gurur duyuyorum. Sanki yepyeni bir günün şafağındayız. | Open Subtitles | أنا فخورة بك, إنه مثل كأنما يوم جديد قد حل |
| Dinle şimdi, annenin gurur duyacağı bir şey yapmak istiyorsan söz ver bana, kimsenin seni ezmesine izin vermeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | الآن اسمعني ، إذا أردت ان تجعل أمك فخورة بك عدني ، عدني ، ألا تسمح لأحد أن يحولك لصاحب عاهة |