"فريدة من" - Traduction Arabe en Turc

    • eşsiz
        
    • Benzersiz
        
    • tek örneği
        
    • eşsizdir
        
    Her kıvrımı, her hattı, her girintiyi görebiliyordu, ...ve kendisini eşsiz yapan güzelliğin parçaları olduğu için bunları seviyordu. Open Subtitles سيرى كل منحنى كل خط ، كل فجوة ويعشقهم لأنهم كانوا جزءً من الجمال الذى جعلها فريدة من نوعها
    Ama hayatımda başka hiçbir yerde oradaki kadar eşsiz böcek türü görmedim. Open Subtitles ولكن ولا مرة في حياتي صادفت حشرات فريدة من نوعها كالتي هناك.
    Ama hayatımda başka hiçbir yerde oradaki kadar eşsiz böcek türü görmedim. Open Subtitles ولكن ولا مرة في حياتي صادفت حشرات فريدة من نوعها كالتي هناك.
    Ama benim şirketimi en çok ilgilendiren şey tek Benzersiz parçaları toplu bir şekilde üretebiliyor olduğunuz gerçeği. TED ولكن الشيئ الذي يهم شركتي اكثر هو حقيقة ان بامكانك صنع منتجات فريدة من نوعها بكميات ضخمة
    Bu paraşütün prototibi.Ben de bir tane sipariş ettim. Türünün tek örneği. TED هذا نموذج المظلة .. وقد صممت من اجلي وهي فريدة من نوعها .. والبزة أيضا فريدة ولا يوجد لها مثيل في العالم
    Yani her bir kum tanesi eşsizdir. TED ذلك أن كل حبة رمل فريدة من نوعها. و كل شاطئ يختلف عن الآخر
    Ama kıyafetleri doğal bir biçimde renklendirmek giysilerin daha eşsiz ve çevre dostu olmasını sağlardı. TED لكن الصباغة الطبيعية للملابس بتلك الطريقة سيسمح لنا أن نحرص على كونها فريدة من نوعها وصديقة للبيئة.
    Her giyim ve yıkamadan sonra daha eşsiz olan giysiler. TED ومع كل غسلة ومع كل كسوة تصبح فريدة من نوعها أكثر فأكثر؟
    Keder hikayem yalnızca halka açık olma anlamında eşsiz. TED قصة حُزني فريدة من نوعها، فقد كانت للعامة.
    Benim yolculuğum eşsiz bir yolculuk, ama bu söz konusu olmayabilr. TED رحلتي هي حالة فريدة من نوعها، وليس من الضروري أن تكون علي هذا المنوال.
    Bugün size bunlardan beş tanesinin belirli özelliklerinden ve neden bu kadar eşsiz olduklarından bahsedeceğim. TED واليوم سأعرفكم على 5 منها وعن مميزاتها الخاصة وعن السبب في كونها فريدة من نوعها.
    Bu basitçe, bizim zümremiz çok eşsiz ve güzel olduğu için. TED ببساطة لأن مجتمعاتنا فريدة من نوعها وجميلة جداً.
    Yeni malzemeler denemeyi çok seviyorum ve moda projelerim için en eşsiz tekstil ürünlerini üretmek için hep yeni teknikler geliştirmeye çalıştım. TED أحببت تجريب مواد جديدة، وطالما حاولت تطوير تقنياتٍ جديدة للوصول إلى منسوجات فريدة من أجل مشاريع الأزياء الخاصة بي.
    Ayrıca, bizimle eşsiz bir belge de paylaştı, ve bu onun retinalarını DC'den Philadelphia'ya götüren sevkiyat etiketiydi. TED شاركت أيضا معنا وثيقة فريدة من نوعها، وكانت بطاقة شحن والتي أرسلت شبكيته من العاصمة إلى فيلادلفيا
    Çünkü insanlar sizi önemli, güçlü ve eşsiz iki anahtar özelliğin kombinasyonu olarak görür: Yetkili ve sıcakkanlı, arkadaş canlısı ve akıllı. TED لأن الناس يرونك كشخص مهم وقوي، وهي تركيبة فريدة من خاصيتين رئيسيتين: الحماس والجدارة، والود والذكاء.
    Bende kalan temel şey her birimizin bu dünyaya eşsiz bir değerle gelmesi inancıydı. TED كان ما بقي معي هو هذا الإعتقاد الراسخ بأن كل واحد فينا يأتي إلى هذا العالم بقيمة فريدة من نوعها.
    Hepimizin Benzersiz bir koku dünyası vardır, aldığımız kokular bakımından birbirinden tamamen farklı bir dünya duyumsarız. TED كل واحد منا لديه رائحة فريدة من نوعها، بمعنى أن ما نشمه، كل منا يشم عالما مختلفا تماما.
    Aktardığımız bu hikâye Benzersiz ama cinsel şiddetin küresel bir salgın hâline gelmesiyle normalleşiyor. TED القصة التي نقلناها لتونا فريدة من نوعها، ومع ذلك فهي شائعة جدًا مع كون العنف الجنسي وباءً عالميًا.
    Ve bu, bence, ... ...Benzersiz evrimsel konuşmadır. TED وهذا، كما أعتقد، يمثّل من النّاحية التطويريّة حالة فريدة من نوعها.
    Sizin gibi bir doğa katili bile bu tek örneği öldürecek kadar aptal olamaz. Open Subtitles لن تكون أحمق كفاية للقضاء على أنواع جديدة و فريدة من نوعها.
    15. yüzyıl dönemi portrelerinin başyapıtı. Türünün tek örneği. Open Subtitles تحفة فنية من القرن الخامس عشر فريدة من نوعها
    İşte bu yüzden her konektom eşsizdir, genetik olarak tıpatıp aynı olan ikizlerin konektomları bile. TED و لهذا فإن كل شبكة عصبية فريدة من نوعها حتى تلك لدى التوأم المتماثل جينياً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus