"فسأفعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yaparım
        
    • yapacağım
        
    • yapardım
        
    • düzüşürüm
        
    • varsa
        
    • istiyorsan
        
    • o zaman giderim
        
    Ama beni zorlarsan bu kadarına bile gerek yok, yaparım! Open Subtitles و لكن لو اضررتني ، وذلك ليس مستبعداً ، فسأفعل
    İşler bu raddeye gelmişken, şimdilik ne derseniz yaparım. Open Subtitles بما أن الأمور قد وصلت إلى هذا الحد فسأفعل ما تمليه على من الآن فصاعداً
    Seni diriltmem gerekse ister sev, ister sevme onu da yaparım. Buna izin vermem. Open Subtitles و لو كان على أن أبعثك فسأفعل أيضآ سواء أردت أم لا
    Gerçekten bir servis elemanı olmam gerektiğini düşünüyorsan, bunu yapacağım. Open Subtitles لو تظنين بحق أن علي العمل كفتى توصيل، فسأفعل ذلك.
    Uzun zaman önce yapmam gereken şeyi yapacağım ki bu da senin üzgün kıçını tekmelemek. Open Subtitles فسأفعل ماكان عليَّ فعله منذ وقت طويل، وهو قهر مؤخرتك النادمة
    Beni rahatsız etseydi yapardım ama beni hiç rahatsız etmiyor. Open Subtitles اذا كان هذا يضايقنى فسأفعل لكنة لا يضايقنى على الاطلاق
    Ama eğer böyle yapmamı istersen, kesinlikle yaparım. Open Subtitles لكن لو أردتِ منّي أن أفعل ذلك، فسأفعل بالتأكيد
    Dean Mullen, bu senin kararın. Eğer benim bu konunun peşine düşmemi istersen, yaparım. Open Subtitles دين مولين , انه ندائك , اذا اردتني ان اتابع ذلك , فسأفعل
    Savaştaysam, kazanmak için ne gerekiyorsa yaparım. Open Subtitles عندما أكون بحرب فسأفعل ما أستطيع لكي أفوز
    Savaştaysam, kazanmak için ne gerekiyorsa yaparım. Ama masum insanları öldürmem. Open Subtitles حينما أكون بحرب، فسأفعل ما عليّ فعله لأربح ولكنّي لن أقتل الأبرياء
    Bunu bir daha tekrar edersen, sana öyle şeyler yaparım ki, seni öldürmem için bana yalvarırsın. Open Subtitles ،إن حاولتِ فعلها ثانيةً فسأفعل لكِ أموراً تجعلكِ تتوسلين لكي أقتلكِ
    Sen seç, sen karar ver. Aşağı inersem coçuğu kurtabileceğimi söylüyorsan, Bunu yaparım. Open Subtitles إن كنتَ تقول لي بأنّ بوسعي الذهاب إلى هناك وإنقاذ الطفلة، فسأفعل
    O benim oğlum. Ona uygun olmadığını düşünürsem yapmam gereken her şeyi yaparım. Open Subtitles إن اعتقدت أنها لا تناسبه فسأفعل ما يتوجب عليّ فعله
    Eğer bu bıçağı benden almazsan bununla sana korkunç şeyler yapacağım. Open Subtitles إذا لم تتناول هذه السكين مني فسأفعل شيئا شنيعا بها
    Bunun da ötesinde gerçekle yaşamak için gücüm dahilindeki her şeyi yapacağım. Open Subtitles ولكن عدا ذلك فسأفعل كل ما في وسعي لأعيش بالصدق
    Diyorum ki elime onu tutuklamak için fırsat geçerse, bunu yapacağım. Open Subtitles كل ما أقوله, هو لو واتتني الفرصة للقبض عليه, فسأفعل
    Bunu açığa kavuşturmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Open Subtitles فسأفعل ما أراه ضرورياً لتفسّر هذه المشاكل إلى الأطراف المهمّة
    Eğer seni şehir dışına götürecek dahi olsam, bunu yapacağım. Open Subtitles إن اضطُررت لإخراجكِ من البلدة بنفسي ، فسأفعل
    Eğer şu anda seni yapmamın yardımcı olacağını bilsem... - ...yapardım. Open Subtitles لكن، إن كانت مضاجعتك ستساعدك الآن، فسأفعل ذلك
    Başka biri daha bunu bilmesin diye elimden geleni yapardım. Open Subtitles ولكن إن كان باستطاعتي أن أجنب شخصاً الإحساس بالمثل .. فسأفعل
    Biriyle düzüşmek istersem de düzüşürüm! Open Subtitles ، وإذا أردت أن أجامعهم فسأفعل ذلك آنذاك
    Ufacık da olsa Juliette'e yardım etme ihtimali varsa evet. Open Subtitles لو كان هناك حتّى أمل ضعيف من مساعدة جولييت فسأفعل
    Raporuma bağlı kalmamı istiyorsan kalacağım ama ölüm nedenini bulmanın kolay olmadığını söylemeliyim. Open Subtitles ليس لماذا. إذا كنت تريد مساندتي بتقريري, فسأفعل, لكن علي أن أقول بأنه ليس بالضبط أن سبب الموت واضح.
    Eğer bunun için hapse gitmem gerekiyorsa, o zaman giderim. Open Subtitles ان توجب علي دخول السجن, فسأفعل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus