Eğer senin hakkında yazmam gerekirse, bu biraz sicilin dışında olacak. | Open Subtitles | وإن اضطررت الى كتابة تقرير عنك فسوف ألسعك من خلال سجلك |
Buna göre ben seni pazarda bekleyeceğim... 4 'te Ağaçlık Yol Kahve Ev'inde. | Open Subtitles | لذا فسوف انتظرك يوم الأحد في مقهى طريق التسوق عند الساعة الرابعة مساءاً |
Ancak elinizi uzatır ve yakalamaya çalışırsanız, onu paramparça edersiniz. | TED | و لكنك إذا حاولت التقاطها و الإمساك بها فسوف تدمرها. |
Eğer doğru olanı seçmişse bu senin için iyi olur. | Open Subtitles | وأنها إن اختارت الاختيار الأول فسوف يكون ذلك جيدا لك |
Burada korumaktan caydırma var, çünkü, Eğer su hakkınızı kullanmazsanız, su hakkınızı yitirebilirsiniz. | TED | بسبب فكرة الاحتكار لانه ان لم يستخدم الفرد حصته فسوف يخسرها لشخص آخر |
o bebeğe bir şey olursa seni cehenneme yolcu ederim. | Open Subtitles | إذا أصاب الطفل أي مكروه فسوف آخذك إلى الجحيم بنفسي |
Eğer senin hakkında yazmam gerekirse, bu biraz sicilin dışında olacak. | Open Subtitles | وإن اضطررت الى كتابة تقرير عنك فسوف ألسعك من خلال سجلك |
Eğer biri beşinci düzeyde ödülü kazanacaksa, o bizden biri olacak. | Open Subtitles | اذا وصل احد الي الجائزة الكبري بالمستوي الخامس فسوف يكون أحدنا |
Gelmeye karar verirsen çok eğlenceli olacak. 27 Wall Street. | Open Subtitles | حسناً، إذا قررت المجىء، فسوف تكون مسلية. 27 شارع الحائط. |
seni bir daha o kaçığın yanında yakalarsam onun lanet olası bacaklarını kıracağım! | Open Subtitles | اللعنة إذا أمسكت بك ثانية بالقرب من ذلك الأحمق فسوف أكسر له عظامه |
Bu diyar sırf ağaçlar ve sudan oluşsa bile onu fethedeceğiz! | Open Subtitles | حتى إن كانت هذه الأرض من الأشجار والمياه فقط، فسوف نغزوها |
Bu diyar sırf ağaçlar ve sudan oluşsa bile onu fethedeceğiz! | Open Subtitles | حتى إن كانت هذه الأرض من الأشجار والمياه فقط، فسوف نغزوها |
Eminim adınız bir kere duyuldu mu daha fazla müşteriniz olur. | Open Subtitles | أنا واثقة أنه حالما يذيع صيت المكان فسوف تحظى بزبائن أكثر |
Tamam, Eğer bunlardan birini burada kırarsanız, bunu telefon şirketine verirsiniz. | TED | حسنا، إذا قمت بكسر أحد هذه الأشياء، فسوف تعيدها لموفر الخدمة. |
Eğer diğer gezegenlerin varlığını ispatlamakta başarıIı olursa, yüzyıllardır verilen eğitim yalanlanmış olacak. | Open Subtitles | إن نجح في إثبات وجود عوالم أخرى فسوف تتعارض مع قرون من التدريس. |
Hayır, bunu yaparsan, Müfettiş Meadows, yanlış adamı tutuklamış olacaksın. | Open Subtitles | لو فعلت هذا يا مفتش ميدوز, فسوف تتهم الشخص الخطأ |
Marriott'u öldürmeye karar vermişse o'nu korursun. Hiç olmamış bir şey değil. | Open Subtitles | ولو قرر ان يقتل ماريوت, فسوف تساعديه لقد حدث هذا من قبل |
Anladığı zaman, şu "ayn kafadayız" meselesini tekrar düşünmek isteyecektir. | Open Subtitles | وعندما يعلم ، فسوف يعيد التفكير بشأن التفكير المتشابه هذا |
Eğer Kral'ın boşanmasına izin vermezsen Papa'nın fikirlerine karşı gelmiş olursun. | Open Subtitles | إن رفضت الموافقة على الطلاق, فسوف تحرض اعتقاداً عظيماً ضد البابا |
o bu insanları öldürürken, senin veya görev gücündeki herhangi birinin bütün bu olup bitenlere sessiz kaldığını Eğer ispatlayabilirsem sizi yerle bir edeceğim. | Open Subtitles | إذا كان بإمكاني إثبات أنك أو أى شخص آخر في فريق العمل ابتعد بناظره عندما قام بقتل أى من هؤلاء الأشخاص فسوف أقضي عليكم |
o yüzden dilekçeyi unutur ve sahayı düşünürdüm çünkü beyler işinize daha fazla odaklanmazsanız onlar sizi saha dışına gönderecekler! | Open Subtitles | لذلك سوف اسامحكم عن العريضة وعلى ارائكم لانه اذا لم تركزوا اكثر على عملكم فسوف يتفوقون عليكم في مجال الكرة |
Çılgın Kral'ın kızı Demir Taht'ı ele geçirirse bildiğimiz krallığı da yok edecek. | Open Subtitles | إذا أخذت ابنة الملك المجنون العرش الحديديّ، فسوف تُدمّر المملكة كما نعرف ذلك. |
İşler yolunda giderse, gece çıkabilmen için sana bir anahtar yaptırırız. | Open Subtitles | اذا عملت جاهدا فسوف نعطيك مفاتيح كي تخرج حيثما تريد الخروج |