Anne olmakta başarısız olduğun iyi oldu, çünkü berbatsın. | Open Subtitles | من الجيد أنكِ فشلتِ بأن تكوني أماً لأنك سيئة |
Anne olmakta başarısız olduğun iyi oldu, çünkü berbatsın. | Open Subtitles | من الجيد أنكِ فشلتِ بأن تكوني أماً لأنك سيئة |
başarısız olursa ve yardım gelmezse... Birleşmiş İstihbarat Özel Timi'nin bana verdiği yetkiyle size bunu kullanma izni veriyorum. | Open Subtitles | لكن إذا فشلتِ في ذلك، إذا لم تأتِ المساعدة فبسلطتي المقدمة من فريق عمل الاستخبارات الموحد |
Beni azdırmaya çalışıyorsan, oldukça başarısız oldun. | Open Subtitles | لو كنتِ تحاولين إثارتي، فقد فشلتِ فشلاً ذريعاً. |
Uyuşturucu testini Geçemedin değil mi? | Open Subtitles | آوه , فشلتِ بإمتحان المخدرات , صحيح ؟ |
Son 10 senenin en önemli haberi dediğiniz olayı bana anlatmaya Başaramadın. | Open Subtitles | أراكِ فشلتِ في جعلي أفهم الأمر الذي تدعونه أهم قصة في الـ10 سنوات الأخيرة. |
Yalan testinde başarısız oldum. Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد فشلتِ بإختبار الكذب وأنا لا أعرف ما سأفعله |
Yani size hasta olduğunu söylemeye bile çalıştım. Ama başarısız oldun, ne kadar inandırıcı. | Open Subtitles | أعني, حتّى أنني حاولت إخباركم أنها كانت مريضة. لكنكِ فشلتِ تمامًا. |
Tanıştığımızdan beri, aynısını benim için de yapmaya çalıştınız ve bu sefer tamamen başarısız oldunuz. | Open Subtitles | منذ أن ألتقينا وأنتِ بذلتِ مجهوداً لكي تفعلي نفس الشيء معي لكنكِ فشلتِ تماماً في ذلك |
Bu da malı senin yapıyor. Teslim etmekte başarısız olduğun için ona el koydun. | Open Subtitles | وهو ما يجعلها ملكًا لكِ لقد فشلتِ في توصيلها لذا فقد اشتريتِها |
Buraya geldiğinden beri beş testin dördünde başarısız oldun. | Open Subtitles | لقد فشلتِ في 4 من 5 أختبارات منذ أن جئتِ هنا |
Kraliçe hakkında bilgi istedim ve sen de başarısız oldun. | Open Subtitles | طلبتُ معلومات عن الملكة وقد فشلتِ في توفيرها. |
İki kocadan olan iki çocuğun var demek ki hayatın lisenin dışına çıkmış ve striptizde başarısız olmuşsun. | Open Subtitles | حسـن ، لديك ولدان من والديـن مختلفيـن توقفت عن الدراسة في الثانوية فشلتِ في مهنة التعري |
başarısız olman denemenin yanlış olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | علينا تغيير الأشياء ؟ بسبب أنكِ فشلتِ , لايعني بأن ذلك لم يكن صحيحاً للمحاولة |
Öncelikle hasta çizelgesine başvurmayarak, temel yöntemlerde çok başarısız oldunuz. | Open Subtitles | وقد فشلتِ بالتقنيات الأساسية by not consulting first with the patient's chart. |
Hayır, kendini adamış eş rolünü daha önce hiç yapmadığın kadar iyi yapmanı bekliyorum Eğer başarısız olursan seni bir zamanlar çekip aldığım parasız sefalet günlerine geri dönmeye hazır ol. | Open Subtitles | لا، أتوقع أن تؤدي دورك كأيّ زوجة مُخلصة، كما لـم تفعلي من قبل، وإن فشلتِ بذلك، فإستعدي للعودة لإفلاسكِ البائس، من حيث إلتقطتكِ. |
başarısız olursan olacakları bilesin diye. | Open Subtitles | إذن تعلمين مالذي سيحدث إذا فشلتِ. |
İkinci kez de dersinden başarısız olacaksın. | Open Subtitles | لقد فشلتِ بتعلم الدرس للمرة الثانية |
Basit bir intikam ve sen tamamen başarısız oldun. | Open Subtitles | انتقام بسيط وقد فشلتِ كلّ الفشل |
Julia, yalan makinesi testini Geçemedin. | Open Subtitles | (جوليا)، لقد فشلتِ في إختبار جهاز كشف الكذب. |
Onu öldürmeyi Başaramadın, çünkü onu hala seviyorsun. | Open Subtitles | فشلتِ في قتل أخيكِ لأنكِ مازلتِ تحبيه |